Amerikan menşeli bir network firması olan Aruba Networks’ü konuşmak, dünyada ve Türkiye’deki faaliyetlerini araştırmak üzere Aruba Networks Türkiye Ülke Müdürü Bülent Tekkaya ile bir araya geldik. Oldukça genç ve Türkiye’de de 4 yıl önce faaliyete geçmiş olmalarına rağmen sektörün en önemli ürünlerini piyasaya sürdüklerini ve sektörü domine ettiklerini belirten Tekkaya, Türkiye’de Türkçe eğitim merkezlerini 2014 yılı içerisinde faaliyete geçirdiklerini söyledi…
Aruba Networks’ten bize biraz bahseder misiniz?
Bir Amerikan firması olan Aruba Networks, 2002 yılında kurulmuş 170’in üzerinde ülkede faaliyet gösteren çok genç bir firma. 1800 çalışana sahip Aruba Networks, genç bir firma olmasına rağmen ciddi bir satış grafiğine sahip. Tüm odak konusu kablosuz ağ teknolojileri ve mobil uygulamalar olan Aruba Networks bu sene 1 milyar dolar yapabilecek en küçük firma olma hedefini taşıyor. Teknoloji noktasında işin içerisindeki güvenliğin çok önemli bir yer işgal edeceğini düşünerek cihazlarında ve dizayn tasarımlarında başından beri bunu vurgulamış bir firma. Dolayısıyla kontrolörlerin içerisine koyduğu bir firewall ile güvenlik segmentinde rakiplerinden ayrılan bir özelliğe sahip. Güvenliğin üst düzey olduğu noktalarda ve yeni nesil mobil uygulamaların ihtiyaç olduğu yerlerde Aruba Networks’ün adını sıkça duymak mümkün. Türkiye’de yaklaşık olarak 4 yıl önce faaliyete geçen Aruba Networks’ün iki distribütörü ve 38 iş ortağı bulunuyor. Kanala bunlarla yayılıyoruz. Tüm Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Bunun yanı sıra ülke olarak Azerbaycan ve KKTC bize bağlı bulunuyor. Türkiye’de iki tane GSM operatörü tüm ofislerinde Aruba Networks ürünlerini kullanıyor. Bunun haricinde 58 üniversitede Aruba ürünleri kullanılırken eğitim pazarını domine ettiğimizi söyleyebilirim. K12 denilen ilköğretim okullarında da çok aktif rol alıyoruz. Antalya’da lüks oteller bölgesindeki otellerde çok sık göründüğümüzü söyleyebilirim. Bunun yanı sıra Türkiye’deki yapmış olduğumuz ciromuzun yüzde 50’sinden fazlasının Kamu tarafından geldiğini söyleyebilirim. Türkiye’de Türkçe eğitim merkezimizi de bu sene faaliyete geçirdik.
Aruba Networks için Türkiye ne kadar önemli? Önümüzdeki dönem planlarında Türkiye’yi nasıl konumlandırıyorsunuz?
Aruba Networks Türkiye olarak 4 yıl önce başladığımız dönemdeki ciromuzun bugün 7-8 katını gerçekleştiriyoruz. Bu durum da merkez tarafından takdirle karşılanıyor. Türkiye Aruba Networks için hem yıldız bir ülke. Ayrıca marketteki penetrasyonuna baktığımız zaman çok hızlı büyüyen bir ülke. Aruba Networks’e göre, Türkiye oldukça genç ve mobil teknolojilere çok aşina bir nüfusa sahip. Bu bakış açısı da Türkiye’ye Aruba Networks’ün bakış açısını ortaya koyuyor. Bu kapsamda da 4 yılda, distribütör, partner ve çalışan sayısını artırdı ve bunun yanında bir de eğitim merkezi kurduk. Bu yatırımların arkası da önümüzdeki dönemde gelecektir.
Kurumsal firmaların mobilite alanında yaşadıkları güvenlik çekinceleri ve bu kapsamdaki sunduğunuz çözümlerinizden bahseder misiniz?
Özellikle kurumsal firmaların güvenlik endişesi başından beri fazlasıyla bulunuyordu. Burada sektörel ayrım yapmak doğru olur diye düşünüyorum. Finans kuruluşları veya zincir mağazaları bu konularda farklı yaklaşım içerisinde oluyorlar. Ancak günün sonunda hepsinin ortak endişeleri, çalışanlara kendi cihazlarını kullandırma/kullandırmama, şirket içi cihazların dışarıya çıkışına izin verme/vermeme, kullanılan cihazların kontrolünü nasıl ve ne şekilde yapabilirim gibi noktalarda bulunuyor. Bu noktada çok fazla soru işaretleri bulunuyor. Önceden sabit cihazlar bulunurken bir güvenlik duvarıyla çözüm bulunmaya çalışılırken, bugün mobilitenin ortaya çıkışıyla kullanılan hareketli cihazlar bunun yeterli olmadığını gösterdi. Güvenlik duvarı sizi dış dünyadan gelen ataklara karşı korur. Fakat bu sistemin içerden içeriye denetim mekanizmasını yapan bir durumu söz konusu değil. Aruba Networks’ün burada farkı ortaya çıkıyor. Aruba Networks kontrolerların içerisinde bulunan donanımsal firewall sayesinde içerden içeriye denetim yapabilen mekanizmayı sağlıyor. Bu noktada ürünlerimiz sayesinde güvenliğinizi kişisel izinlerle kişiselleştirerek şirket içerisinde sağlamak mümkün. Bunu bizim dışımızda yapan bir üretici de bulunmuyor. Aruba olarak rakiplerimizden ayrıştığımız bir diğer özelliğimizde budur.
Mobilite teknolojisinin önümüzdeki dönemde networks altyapısını nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Şu anda artık şirketlerde bir değişim yaşanıyor. Önceden kablosuz network ilk erişim noktasıyken, kablosuz bağlantı olsa iyi olur noktasındaydı. Bugün ise tamamen terse dönmüş durumda. Kablosuz şart, kablolu network olsa olabilir. Artık üzerinde Ethernet portu olmayan cihazlar çıkıyor. Dolayısıyla bugün artık kablolu networke yapılan yatırım kablosuz networke dönmüş durumda. Bunun bir diğer güzel noktası yeni bir ofis kurarken kablolu networke harcadığınız paranın çok daha azını harcamanız gerekiyor. Çünkü kablolu networkte herkese ayrı ayrı kablo çekmeniz gerekiyor. Kablo maliyetinin haricinde kullanılan Switch’in elektrik, soğutma maliyetleri bulunuyordu. Tüm bu maliyetleri üst üste koyduğunuzda bir tane Access Point cihazı ile yaptığınız toplu bağlantının tasarrufu ortaya çıkıyor. Dolayısıyla yeni projelerde yüzde 60 oranında ilk yatırım maliyetinden tasarruf elde ediyorsunuz. Bir GSM operatörüne yaptığımız All Wireless Office projesinde işletme maliyeti haricinde sadece ilk yatırım maliyeti olarak yüzde 62 oranında fark oluştu. Kablosuz ağ networkünüzü doğru tasarlarsanız maliyet tarafında çok büyük tasarruf elde etmeniz mümkün. Bu noktada en büyük soru işareti kablolu networkten alınan performansın kablosuz networkten alınıp alınamayacağı konusuydu. Yeni gelişen teknolojilerle beraber buda kablolu networkü geçmiş durumda. 802.11ac ürünlerinin çıkışıyla kabloda 1 gigabit olan hızı 1.3 gigabit noktalarında alıyorsunuz. Aruba Networks 1,5 sene önce bu alandaki ilk ürünü piyasaya sürerek sektörü domine eden firma olma özelliğini devam ettirdi. Şu an Aruba Networks’ün tüm ürünleri 802.11ac’yi destekliyor. Şimdi bunun yeni bir versiyonu çıkıyor. Önümüzdeki sene çok fazla konuşulacak. Yine 802.11ac’de yeni bir değişim platformunda hızlar daha üst seviyeye çıkarken, dedike bant genişliği yapan çok daha üstün bir teknoloji ortaya çıkıyor. Teknoloji kablosuza doğru gidiyor.
Networks altyapıları daha kullanılabilir oldukça CIO ve diğer yöneticilerin rolü nasıl değişecektir?
Teknolojik gelişmeler bu yönde gelişim gösterirken insanların davranışlarında da değişiklikler oluşuyor. Aruba Networks’ün bu noktada yapmış olduğu bir araştırma bulunuyor. Araştırmada ilgi çekici ve insanların davranışlarının değiştiğini gösteren birkaç nokta dikkat çekiyor. Katılımcılara sorulan sorulardan bir tanesi “Haftanın 2-3 günü iş yerine gelmeden uzaktan çalışmayı tercih edipte maaşınıza yüzde 10 zam yapılmamasını tercih eder misiniz?” gibi bir soruya yüzde 57 oranında evet cevabı verilmiş. Dolayısıyla yeni jenerasyondan daha fazla verimi nasıl alabilirsiniz konusu ön plana çıkıyor. Bunun örnek bir uygulaması İngiltere’de bir belediyede yapılmış, burada verimliliğin arttığı ve tasarruf elde edildiği görülmüş.
Gelecek yıllarda hangi sektörlerin yeni network çözümlerini benimseyeceğini düşünüyorsunuz?
Bu noktada operatör segmentinin çok hızlı ilerleyeceğini düşünüyoruz. Şu anda Türkiye’nin birçok noktasına hot spot hizmet veren ISP’miz var. ISP şirketi şu anda 1500 Access Point ile Türkiye’de 12000 kullanıcıya anlık hot spot hizmeti veriyor. Operatör segmentinin bu noktada daha ilerleyeceğini hat spot servisinin daha da yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Ciddi turizm potansiyeline sahip olan ülkemizde oteller bölgesinde yatırımlar artarak devam edecektir. Üniversiteler hem öğrencilerine hem de çalışanlarına yönelik hem iç hem dış ortamda kablosuz ağ yatırımlarını artıracaklardır. Kablosuz ağ teknolojilerinde konuya çekingen yaklaşan finans sektörünün de yatırımlara hazırlandığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde fazla sayıda finans sektöründe projelerin gerçekleşeceğini göreceğiz.
2015 yılı için beklenti ve projelerinizden bahseder misiniz?
2015 yılında bu sektörlerdeki büyümemizi artıracağımızı düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde yine üniversite, operatör, otel ve finans sektöründe büyümeyi hedefliyoruz. Gelen projeler bu potansiyelin olduğunu gösteriyor. 2015 yılı için yüzde 40’lık bir büyüme hedefimiz bulunuyor ve gerçekleştireceğimizi umuyoruz.
Son Yorumlar