Son taksiti ödedik, kutlamaları kabul ediyoruz.
Aslında, Mayıs 2008’de biten programı yenilemeyerek, IMF’den kurtulmustuk.
Hatırlatmak gerekirse..
Küresel kriz, özellikle 2008’in son çeyreginde, “portföy, kredi ve dıs ticaret” kanallarıyla bir dizi
sıkıntı üretmis, iç ve dıs talebi önemli ölçüde sınırlamıs, issizlik artmıstı.
2002-2007 döneminde ortalama yüzde 6.8 büyüyen ekonomi, 2009 yılında negatif büyümeyle tanıstı. Daha sonra, 2010 itibariyle hızla toparlandı.
——
Toparlanmayla birlikte..
-Dıs finansmanın kesintisiz devam etmesi
-Cari açıgın finansmanına iliskin korkuların buharlasması
-Fiyat istikrarı ve finansal istikrar cephesinde ufkumuzu karartan herhangi bir tehdit olmaması
-Kamu borçlanmasına iliskin dinamiklerin, para politikasının manevra alanını daraltmaması
gibi bir dizi olumlu faktör, ekonomi yönetimini IMF’siz bir program konusunda cesaretlendirdi.
Neticede..
“IMF’siz olmaz, sevgili kardesim.” diye aba altından sopa gösterenler mahcup oldu. “IMF’siz de
olur!” diyenler haklı çıktı.
——
Peki, vaktiyle ne olmustu? Nasıl tökezlemistik?
Uzun lâfın kısası..
-IMF ve Hükümet, 1999 sonunda, deyim yerindeyse “bozuk süte” maya çalmıstı.
Sütü bozan bakteri faaliyeti, agırlıklı olarak:
-Tıkanan iç borç dinamigiyle, bankacılık sektörünün bilançolarında barındırdıgı patlama hazır
mayınlardan kaynaklanıyordu.
Üçlü Koalisyon tarafından kotarılan IMF destekli program, Subat 2001’de tam anlamıyla çuvalladı.
Bozuk süte maya çalanlar, Kasım 2002’de sandıga gömüldü.
——
Simdi mi?
Simdilerde isler çok farklı:
-Mali sistem, eskiden oldugu gibi, kamu borçlanmasının agırlıgı altında ezilmiyor.
-Bankacılık sektörü, temel “finansal göstergeler ve küresel riskler” açısından çok daha saglıklı
durumda.
Gecikerek de olsa..
-Kredi derecelendirme kurulusları, önce Fitch sonra Moody’s, “yatırım yapılabilir” notu veriyor.
—–
Dolayısıyla..
-Merkez Bankası, konjonktürün elverdigi ölçüde, sadece fiyat istikrarını degil, finansal istikrarı da
gözeten bir dizi operasyona imza atabiliyor; iç ve dıs soklara karsı, saglam bir durus sergiliyor.
Bugünlere böyle geldik, kıymetini bilelim.
Son Yorumlar