Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ArGe Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ‘Uluslararası yatırımcıların Ar-Ge yatırımlarını Türkiye’ye çekme konusundaki gereksinimlerin belirlenmesi’ başlıklı rapor, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile düzenlenen çalıştayda açıklandı.
Çalıştaya ilgili diğer bakanlık ve kurumların üst düzey yetkilileri il, görüş ve değerlendirmeleriyle raporun hazırlanmasına destek veren Türkiye’deki önde gelen uluslararası yatırımcı şirketlerin üst düzey yöneticileri de katıldı.
“Türkiye’nin Ar-Ge ekosistemi iyileştirilmeli”
Toplantının açılış konuşmasını yapan YASED Yönetim Kurulu Üyesi Müjdat Altay, Ar-Ge’nin uluslararası yatırımların katma değer kattığı en önemli kanallardan biri olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Dünyada sanayide yapılan tüm Ar-Ge faaliyetlerinin üçte ikisinden fazlasını uluslararası firmalar gerçekleştiriyor. Türkiye’nin Ar-Ge yoğunluğunda kayda değer artış sağlanması ve Ar-Ge alanındaki hedeflerine ulaşması için, uluslararası firmaların bu alandaki yatırım ve faaliyetlerini başka ülkeler yerine Türkiye’de yapmalarını sağlamamız gerekiyor. Ar-Ge raporumuz için görüş veren üyelerimizin global Ar-Ge harcamalarının toplamı yaklaşık 200 milyar dolardır. Küçük bir hesaplamayla, bu yatırımın sadece yüzde 10’unu başka ülkeler yerine Türkiye’ye çekebilirsek, bu 20 milyar dolarlık ek yatırım girişine denk gelir. Yaptığımız bu çalışmanın amacı, nokta atışıyla Türkiye’ye yapılacak Ar-Ge yatırımında kayda değer artış sağlayabilecek, Türkiye’de faaliyet gösteren söz konusu uluslararası şirketlerin tepe yöneticilerinin Ar-Ge yatırım ortamı iyileştirmeleri hakkında görüş ve somut önerilerini almaktı.” Altay, Türkiye’nin Ar-Ge ekosisteminin iyileştirilmesi ve bu kapsamda gerekli politikaların ve eylem önerilerinin belirlenmesinin önemine dikkat çekerek, YASED olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile düzenledikleri Ar-Ge Çalıştayı’nın bu amaca hizmet edeceğine inandıklarını kaydetti. Altay, YASED Ar- Ge Stratejik Komisyonu ile proaktif olarak mevcut çalışmalara katkı sağlanmasının sürdürüleceğini belirtti.
Türkiye’nin 2023’te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak üzere rekabet edebilirliğini güçlendirmesi gerektiğini, bunu da ancak Ar-Ge ve inovasyon gücünü artırmakla gerçekleştirebileceğini söyleyen Altay, sözlerine şöyle devam etti: “Ar-Ge konusunda yenilikçi politikaların ve eylem önerilerinin belirlenmesi, ortaya konması gerekiyor. Uluslararası yatırımcıların Ar- Ge yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için gereksinimlerin belirlenmesi konusunu, ilk kez Yatırım Ortamını İyileştirme ve Koordinasyon Kurulu (YOİKK) Fikri Sınai Mülkiyet Hakları ve Ar-Ge Teknik Komitesi’nde dile getirdik.
– Türkiye’deki Ar-Ge eko sistemini rakip veya potansiyel rakip ülkelerden daha iyi seviyeye getirmeyi hedefleyen bir program yapılması, ölçülebilir hedeflerin belirlenmesi ve uygulanmasının takip edilmesi,
-Türkiye’deki Ar-Ge desteklerinin durumunu, bütünsel bir anlayışla mevcut ve potansiyel rakip ülkelerdeki kamu Ar- Ge ve lokal Ar-Ge desteklerinin toplamıyla periyodik olarak karşılaştıracak bir yapının kurulması,
Başlıklarındaki iki önerimiz, YOİKK’in eylem planına alındı. Geniş kapsamlı ve gerçekleştirilmesi hiç de kolay olmayan bu iki eylemi, Türkiye’nin rakiplerinin önüne geçmesi açısından önemli adımlar olarak görüyoruz. Görüşlerimizin Hükümet nezdindeki bir plan dâhiline alınması, bizi daha da heyecanlandırdı ve motive etti. Böylece, hızlı bir şekilde hazırlıklara başladık ve 9 aylık titiz bir çalışma süreci sonucunda raporumuzu ortaya çıkardık.”
Ekonomi Bakanlığı, Ekonomik Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof Dr. Davut Kavranoğlu, açılış konuşmasında şunları dile getirdi: “Biz Türkiye olarak hükümetimizin ortaya koyduğu 2023 yılı vizyonu ile ekonomik paradigmamızı geliştirip ülkemizi Dünyanın en gelişmiş 10 büyük ekonomisi haline getirmek istiyoruz.
İnanıyoruz ki günümüzde, kalkınma için, refah için vazgeçilmeyecek yol, bilgi ekonomisine geçmektir. Bu, Bilimin, Teknolojinin, Bilginin, AR-Ge’nin hâkim unsur olduğu, yüksek katma değerli ürün ve hizmetlerin geliştirildiği ve üretildiği bir ekonomi anlamına geliyor. Bilimi, Teknolojiyi, Bilgiyi önceleyen ona dayanan bir ekonomiye geçmeyi başaramazsak 2023 hedeflerine de varamayız, bulunduğumuz noktayı da koruyamayız. Bu yüzden bu konudaki çalışmalar büyük önem taşıyor. YASED’in hazırladığı Ar-Ge raporu ve rapor çerçevesinde düzenlenen Ar-Ge çalıştayı bu anlayış açısından çok önemli. Türkiye’nin dünya çapındaki Ar-Ge faaliyetlerinin bir parçası olarak konumlanmasını istiyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’de bulunan Ar-Ge merkezlerinde sadece Türkiye’deki faaliyetlerle ilgili değil, dünya pazarına sunulan ürün ve hizmetlere yönelik gerçek Araştırma ve ürün/hizmet geliştirme yapılmasını arzu ediyoruz ve esas olarak bu sebeple destekliyoruz. YASED’in Ar-Ge raporunun ve bu önemli çalıştayın ülkemizin dünya çapında bir Ar-Ge merkezi olarak algılanmasına yönelik önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Temennim, Ar-Ge konusunda fikir alışverişlerinde bulunma imkânı yakaladığımız bu tip verimli çalışmaların artması ve geliştirilmesidir.”
Son Yorumlar