Epson Türkiye Müdürü Sevil Kanat ile Epson’un ürettiği teknolojiler, hizmetler ve bunlarla sağladığı katma değer üzerine keyifi bir söyleşi gerçekleştirdik. Kanat, Epson olarak sektöre sundukları teknolojileri birçok yeni ürün geliştirerek kendi markaları adına sunmaya başladıklarını belirtiyor. Son birkaç yılı hep büyüme ile kapattıklarına dikkati çeken Kanat, 2015 yılında da Epson olarak yeni alanlara gireceklerini ve yılı büyüme ile kapatmayı hedefediklerini söylüyor…
Epson ve Epson Türkiye’den biraz bahseder misiniz?
Epson olarak Türkiye’de 2000 yılından bu yana bulunuyoruz. Türkiye’deki rolümüz direk satış değil. Bizim buradaki rolümüz partnerlerimizle beraber satış kazanmak ve iş geliştirmek. Değişik ürün guruplarına dağılmış olarak 7 tane distribütörümüz bulunuyor. Sedna ile beraber Post satış cihazlarının içine dâhil olan yazıcılarımız var. Birçok zincir mağazada ürünlerimizi görmeniz mümkündür. Sedna distribütörümüzü klasik IT distribütörlüğünün dışında olduğu için örnek verdim. Spesifik konularda uzman distribütörlerimiz bulunuyor. Amacımız Epson’un bünyesinde bulunan tüm ürün gruplarını Türkiye’de geniş bir müşteri kitlesine ulaştırmaya çalışıyoruz. Tüm retaillerle temas halindeyiz. Projeler geliştirerek uzun vadeli planlarla satışlarımızı distribütörlerimiz vasıtasıyla gerçekleştiriyoruz. Epson Türkiye olarak 16 kişilik bir kadroya sahibiz. Kadromuzun yarısından fazlası Epson bünyesinde 10 yılın üzerinde çalışan kişilerden oluşuyor. Buda bizim işimizi daha hızlı ve sonuç odaklı yapmamızda fayda sağlıyor.
Epson’un ürün çeşitliliğinden ve hangi alanlarda sunduğu ürünlerin daha ön planda olduğundan bahseder misiniz?
Ürün portföyümüzde iş modeli olarak 2009 yılında bir değişim yaşandı. Bu değişimin sektöre yansıması iki seneyi buldu. Epson olarak en büyük yazıcı üreticilerinden birisiyiz. Video Projektör’de, Görsel ürünlerde, Scanner’de hep kendi ürettiği teknolojisiyle ilerleyen bir şirketiz. İnkjet yazıcı teknolojisinde yüzde 100 kendimize ait “Piezo” teknolojimizi kullanıyoruz. IT dışında birçok alanda da bu teknolojimiz kullanılıyor. Teknolojimizi verdiğimiz endüstriyel bazda bazı yazıcı üreticileri de mevcut. Dot Matrix ilk olarak Epson’un keşfettiği bir teknolojidir. Projektörde 3lcd teknolojisi bize ait bir teknolojidir. Scanner ürünümüzdeki lensler dâhil tüm donanımı biz üretiyoruz. Dünya’nın önemli lens üreticilerinden birisiyiz. Fabrikaların değişik üretim süreçlerine hitap eden endüstriyel anlamda önemli bir robot üreticisiyiz. Tüm ürünler arasından değerlendirecek olursak Epson Türkiye olarak bizim sorumluluk alanımıza giren tüm yazıcılar, scannerlar ve video projektörlerimizdir. Geçen mali yılda birçok Japon teknoloji firması sıkıntılı sonuçlar açıklarken biz, yazıcılar grubunda en önemli ciroyu yakaladığımız bir dönemi geçirdik. Cesaretle değiştirdiğimiz ürün gamımız ve bunun devamında da oluşan iş modellerimiz bu başarıyı yakalamamızdaki en büyük etkendir. Son 2,5 yıldır Epson olarak tanklı yazıcı ürün serisine sahibiz. Lazer yazıcıda satıyor olmamıza rağmen teknolojisine tamamen hâkim olduğumuz inkjet yazıcılar asıl yoğunluğumuzu kapsamaktadır. Bu alanda hala yüksek kapasiteli kartuş sistemi ile devam eden business inkjet yazıcı grubumuz bulunuyor. Bunun yanı sıra daha çok KOBİ’leri ve kurumsal alanda da daha çok departman ihtiyaçları destekleyen tanklı yazıcılarımız bulunuyor. 3 modelle çıktığımız yolda şu anda farklı ihtiyaçları hedefeyen 11 farklı modelimiz bulunuyor. Bu ürünlerin amacı tamamen ucuz baskıdır. Kendi kategorisinde benzeri olmayan ürünlerimizle verdiğimiz mürekkebin yaklaşık olarak perakende fiyatı 8 dolar. Bu ürün ile 4000 bin adet sayfa baskı alınabiliyor. 8 dolara 4 bin sayfa baskı kapasitesini ne lazerde ne de başka bir inkjette bulamazsınız. Daha çok küçük işletmeler, kurumsal firmaların departmanları veya KOBİ’lere yönelik olan bu ürün çeşitliliğimizde yolumuzun açık olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki mali yılı itibariyle daha yüksek kapasiteli, daha da kurumsal kullanıcıya hitap edecek modellerimiz gelecek. Epson bir Japon şirketi olarak çoğu zaman oldukça konservatif yatırımlara yaklaşan bir şirket olarak 2,5 yıl önce özel bir kararla üretim bantlarını değiştirmiş ve yeni fabrikalar açıldı ciddi bir yatırım içerisinde girmiştir. Bu yatırımın yerinde ve doğru olduğunu son 2,5 yıldır çok yakından yaşamaya başladık. Sadece Türkiye’de değil bunun yanı sıra, özellikle gelişen pazarlarda Rusya’da, Güney Amerika’da, Ortadoğu’da, Afrika’da, Asya’da ürünlerin satışları çok iyi seviyede ilerliyor. Projektör tarafından bahsedecek olursak çok ciddi bir sağlayıcı firmayız. Birçok firmaya 3lcd teknolojimizi sağladık ve sağlamaya da devam ediyoruz. Daha önce orta ve üst segment ürünlerde daha çok teknoloji sağlayıcı pozisyonunda bulunurken, bugün artık bu alanlarda da kendi ürünlerimizle direk oyuncu rolünde bulunuyoruz. Projektör ürün grubu Epson için stratejik öneme sahip ürün grupları içerisinde yer alır.
Yazıcı pazarında Epson’un konumu ve pazardaki payı hakkında neler söylemek istersiniz?
Aslında genel olarak baktığımızda masaüstü ofis yazıcılar grubunda çok fazla markanın olmadığını görüyoruz. Bu noktada her alanda hizmet sunan 3 tane büyük marka söyleyebiliriz. Diğer üreticiler daha ufak, her alanda olmayan ya da çok kısıtlı alanlarda olan markalar. Pazar geneline baktığımızda her zaman ilk üçün içerisinde olduğumuzu söylemek doğru olur. Pazar potansiyelini sonuna kadar değerlendirip her alanda birinci olmak ve rakiplerinize oranla daha yüksek adetleri gerçekleştirebilmek çok önemli. Ancak Epson olarak şirketin genel stratejisinde biz en çok ürün satan firma olalım algısı bulunmuyor. Bizim için öncelik her zaman portföyümüzde bulunan yazıcıları en iyi satmaktır. Şu anda ürün portföyümüzde bulunan yazıcılar rakiplerimizin hiç birinde bulunmuyor. Fotoğraf alanında Epson yazıcıları en çok tercih edilen yazıcılar konumundadır. Dolayısıyla biz daha çok kategorisel bakıyoruz ve bizim ürün portföyümüzün maksimumlarını görmeyi tercih ediyoruz. Türkiye pazarında adet bazında hiçbir zaman birinci olmadık. Böyle bir hedefimizde bulunmuyor. Çünkü bizim ürünlerimiz ilk alım maliyetleri yüksek olan ürünler. Yaklaşık olarak 1 milyon adet olan Türkiye yazıcı pazarının yüzde 60-70’ini en ucuz fiyatlı ürünler yani inkjet ya da lazer ürünler oluşturuyor. Biz o fiyat segmentinin içinde bulunmuyoruz. Araştırma raporlarına göre belli bir fiyat üzerindeki ürün grubunda yüzde 50’nin üzerinde bir oranla pazar lideri bulunuyoruz. Bizim ürünlerimiz çok baskıya ihtiyacı olan, spesifik ve hedefe yönelik ürünlerdir.
Epson WorkForce PRO Serisinden bahseder misiniz? Bu ürünle ofslerin kazanımları neler olacaktır?
Küçük çalışma gruplarına hitap eden tanklı yazıcılarımızın yanı sıra daha yüksek network hızı isteyen, daha fazla kullanıcıya hitap edebilen, scanneri daha verimli olan ürün ihtiyacı hisseden işletmeler için sunduğumuz bir çözümümüzdür WorkForce Pro serisi ürünlerimiz. WorkForce Pro ürünlerimizle rakip renkli lazerlere göre sayfa başına yüzde 50’ye varan daha düşük maliyete, yüzde 80’e varan daha düşük enerji tüketimine ve tipik baskı işlerinizde lazerden daha hızlı sonuca ulaşabilirsiniz. İnkjet yazıcıların geleceğinin çok açık olduğunu görüyoruz. Bu alanda avantajlı baskı maliyetlerine sahip birçok yeni ürün sektöre kazandırılıyor. Büyük küçük tüm işletmelere baktığınızda belli bir performans seviyesini yakalayabilmek ve bunu yakalarken de belli bir gider seviyesinde kalabilmek çok önemlidir. En büyükleri de dâhil olmak üzere her ölçekteki işletme, WorkForce Pro yazıcılarının sunduğu düşük enerji tüketimi, sayfa başına düşük maliyet ve yüksek hızlardan fayda sağlayacaktır. İşletmeler, gelişmiş uyumluluk ve iş entegrasyonu için, PDL emülasyonları, artırılmış güvenlik işlevleri ve mükemmel güvenilirlik gibi gelişmiş özelliklere sahip olacaklardır. Küçük işletmeler de, ofisteki verimliliği artırmak için WorkForce Pro yazıcıların sunduğu güvenilirlik, bağlanabilirlik ve esnekliğe sahip olurken, düşük sayfa başı maliyet ve düşük enerji tüketimi ile tasarruf edip, Ethernet, Wi- Fi ve daha fazlası ile yüksek kaliteli A4 ve A3 baskı özelliklerinden yararlanabilirler
Epson’un bir diğer ürün grubu projektörlerinden biraz bahseder misiniz? Ürünlerinizin özellikleri arasında neler ön plana çıkmaktadır?
Epson dünyadaki kendisine ürettiği adetlerle en büyük projektör üreticisidir. Epson olarak teknoloji sağladığımız markaları da sayarsak projektör pazarını domine eden bir marka olduğumuzu söylemek yanlış olmaz. Bizim en büyük farkımız teknolojiyi kendimiz ürettiğimiz için talebe göre ürün çeşitliliğine yön verebiliyoruz. Bizim ürünlerimizde kullandığımız bir diğer özelliğimiz ise CLO(Colour Light Output) teknolojisidir. Bu teknolojinin özünde eşit oranda beyaz ve renkli ışık çıkışı yatmaktadır. Epson olarak 90’ın üzerinde olan ürün çeşitliliğimizin doğru talebe uygun doğru segmentte ilerlemek adına 60’a yakın çeşidini Türkiye’de satıyoruz. Home sinemada en geniş ürün grubuna sahip tek markayız. Bu alanda 10’un üzerinde “Home Sinema” modelimiz bulunuyor. Bu ürün çeşitliliğimizle ihtiyaca yönelik ürün alınması konusunda bilinçli çalışmalar yapıyoruz ve yönlendirmelerde bulunuyoruz. Projektör pazarında genelleme yaparsak sektör bazlı olarak eğitim sektörünün yaklaşık olarak yüzde 70’lik oranla ilk sırada yer aldığını söyleyebiliriz.
2014 yılında lansmanını yaptığınız küçük ve masaüstü etiket yazıcılarının pazardaki konumunuza etkisinin nasıl yansıyacağını değerlendirir misiniz?
Etiket yazıcı ürünleri aslında Epson’un uzun zamandır içinde bulunduğu bir kategori. Amerika’da, Asya’da ve Uzakdoğu’da çok iyi adetlerde satılmasına rağmen Avrupa pazarına yani EMEA Bölgesine geçen yıl ürün verilmeye başlandı. Biz de Türkiye’de Epson LabelWorks ürünlerimizin satışına bu yıl başladık. 2014 yılının Eylül ayında yapmış olduğumuz lansmanda tanıttığımız bu ürünler, özellikler firmaların organize çalışabilmeleri adına büyük destekçileri olarak ön plana çıkıyor. Bu yazıcılarımızla birçok önemli noktada etiketleme (Server odalarındaki kablolamalar, dosyalamalar) ihtiyaçlarına birebir cevap veriyor. Yeni ürünlerimiz için Eylül ayından bu yana partnerliklerimizin geliştirilmesi ve ürünlerimizin detaylı özelliklerinin tanıtımı adına bayilerimizle çalışmalar gerçekleştirdik. Türkiye pazarında gidilebilecek çok sektör bulunuyor. 2015 yılında bu ürünlerimizle daha iyi satışlar yapacağımıza ve pazardaki konumumuz için artı avantajlar sağlayacağımıza inanıyoruz. Her ürün gurubumuzda çalıştığımız partnerlerimiz bizim için çok önemli. Partnerlerinde yaptıkları işten her anlamda memnun olmaları gerekiyor. Bunu da hem para kazanmaları hem de her şartta Epson’un arkalarında olduğunu ve tüm desteğini onlara sağladığını bilmeleri çok önemli. Biz partnerlerimiz için bu koşulları sağladığımız için geri dönüşümlerini hep olumlu aldık. Bu yeni ürün grubumuzda da bunun böyle olacağına inanıyoruz. Biz partnerlerimizle beraber birçok son kullanıcıyı da ziyaret ediyoruz. Ya da bağımsız olarak tanıştığımız son kullanıcılara partnerlerimizi yönlendiriyoruz. Şu an için etiket yazıcıları adına aldığımız tepkiler çok olumlu.
Epson’un Ar-Ge yapısından ve Ar-Ge’ye yatırımından bahseder misiniz?
Epson genel olarak yıllık gelirinin yüzde 7’sini Ar-Ge’ye ayıran bir şirket. Epson’u bir mühendislik şirketi olarak tanımlarsak bütün strateji ürün ve ürün geliştirme üzerine bulunmaktadır. Dolayısıyla Ar-Ge Epson için bir hayat damarıdır. Ürün geliştirme her zaman Uzakdoğu’da yani Japonya’da gerçekleştiriliyor. Avrupa’da ve Amerika’da ise ürün dizaynına ve özelliklerine yön vermek adına pasif araştırma ofisi olarak kullanılan birkaç ofis bulunuyor. Bunlar daha çok Ar-Ge merkezimizi besleme yapmakla görevliler. Epson gelişen pazarlara büyük önem verdiği için son 5 yılda Ar-Ge merkezimizden Türkiye’deki gelişmeleri ve ihtiyaçları incelemek üzere 3 kere değişik ürün gruplarından ve değişik sorumluluklara ait üst düzey Ar-Ge yöneticisi seviyesinde ziyaretler gerçekleştirildi.
2014 yılını değerlendirir misiniz?
Epson’un mali yılı Mart ayında biteceği için henüz 2014 yılını kapattığımızı söyleyemem. Ancak 2014 yılı planlarımız dâhilinde çalışmalarımızın karşılığını aldığımız bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Yeni çıkmış olan ve çıkacak olan ürünlerimizle her zaman ciromuzu artırmak ve yeni cirolara yakalamak gibi hedefimiz bulunuyor. Buna bir örnek olarak sonbahardan bu yana satmaya başladığımız Minilab ürünümüzü verebilirim. Epson bu alanda teknoloji sağlayıcı firma olarak sektördeki firmalara hizmet sağlarken artık kendi Minilab’ını üretmeye karar verdi ve 2014’un sonbaharında pazara sunmaya başladık. Sonbahardan bu yana da hiçten var olan bir ciro ortaya çıkmış oldu. 2015 yılında da yeni fotoğraf sezonunun açılmasıyla beraber bu alanda daha fazla ciroları yakalayacağımıza inanıyoruz. Yeni etiket yazıcıların da cirosal hedeferimize katkısı büyük oldu. Epson olarak son birkaç yılı hep büyüme ile kapattığımızı ve 2014 yılını da bu bağlamda büyüyerek kapatacağımızı söyleyebilirim. 2015 yılını değerlendirecek olursak yine Epson olarak hiç olmadığımız alanlara gireceğimiz ve yeni cirolara sahip olacağımız bir yıl olacak. Tanklı yazıcılar grubumuza yeni ürünler ekleneceği bir yıl olacak. Projektör alanında da daha üst segmente çıkacağız ve şu anda bulunmadığımız 15 bin Ansilümen’de ürün getireceğiz. Tekstil sektörüne yönelik yeni ürünlerimiz gelecek. Mevcut ürün gruplarımızı da destekleyen bu yeni ürün gruplarımızla 2015 yılında da hedefediğimiz cirolara ulaşacağımızı düşünüyoruz.
Son Yorumlar