Sabancı Vakfı’nın desteklediği Nirengi Derneği internette geçirilen zamanın arttığı bu dönemde siber zorbalığa karşı uyardı. Nirengi Derneği Proje Koordinatörü İdil Türkmen Ayaydınlı’da zorbalığın görmezden gelinmemesini, çocukla iş birliği içinde müdahale edilmesi gerektiğini belirtti…
Sabancı Vakfı’nın Hibe Programı kapsamında desteklediği Nirengi Derneği, COVID-19 salgını nedeniyle çocuk ve gençlerin internette geçirdiği sürenin artması nedeniyle maruz kalınan siber zorbalık vakalarında artış olabileceğini belirtti. Sabancı Vakfı’ndan hibe desteği alan “Çok Geç Olmadan İstanbul!” projesi ile istismar, flört şiddeti ve akran zorbalığı konusunda İstanbul’daki öğretmen, idareci ve velilere eğitimler veren Nirengi Derneği, yaygın olan inancın tersine zorbalığın doğal bir süreç olmadığı ve çocukla iş birliği içinde mutlaka müdahale edilmesi gerektiği konusunda uyardı.
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Sabancı Vakfı olarak toplumsal gelişmenin sağlanması için eğitimi odağına alan projelere destek vermenin önemli olduğuna inanıyoruz. Hibe Programı kapsamında desteklediğimiz Nirengi Derneği de çocuk ve gençlerin maruz kaldığı şiddet ve istismar vakalarının tespiti ve önlenmesi için kilit role sahip olan öğretmen, idareci ve velileri bilgilendiren eğitimler vererek, erken müdahale için donatıyor, güçlendiriyor. İnternette ve sosyal medyada daha fazla zaman geçirdiğimiz bu dönemde özellikle çocuk ve gençlerin maruz kalabileceği siber zorbalığa karşı da koruyucu ve önleyici yaklaşımların farkında olmak hayati önem taşıyor. Bu noktada öncelikle anne ve babalara çok iş düşüyor. Çocuklarımızı internetle tanıştırırken onları internet ortamının zararlarından koruyacak bilince de sahip olmamız şart. Aksi takdirde çocuklarımızın siber zorbalığa maruz kaldığını anlamayabilir ve koruyucu tedbirler almakta gecikebiliriz” dedi.
Siber zorbalığın tüm dünyada görülen küresel bir sorun olduğunu belirten Nirengi Derneği Proje Koordinatörü İdil Türkmen Ayaydınlı, “Dünya genelinde yapılan araştırmalar siber zorbalığın daha çok 12-18 yaş aralığında gerçekleştiğini gösteriyor. Covid-19 özelinde veriye dayalı konuşabilmek için henüz yayınlanan resmi bir araştırma bulunmamakla birlikte, çocukların sanal ortamda geçirdikleri vaktin artmasına bağlı olarak siber zorbalık riskinin de arttığını öngörebiliriz” dedi.
Siber zorbalığa karşı anne babalar neler yapmalı?
Çocukların, yaşadıkları zorbalık vakalarını açık iletişime sahip ebeveynler ile daha kolay paylaştıklarını vurgulayan Türkmen Ayaydınlı, “Zorbalığın gençliğin doğal bir süreci olduğu ve kendi halinde sönüp gidebileceği inancının yaygın olduğunu görüyoruz. Tam aksine zorbalık doğal bir süreç değildir ve çocuğun gelişimini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, zorbalığı görmezden gelmemek, çocukla iş birliği içinde müdahale etmek gerekiyor” dedi.
Zorbalığın sadece arkadaş grupları veya okul sıralarında görülmediğini, sanal ortama da taşınabildiğini belirten Türkmen Ayaydınlı, “Eğer zorbalık bir sosyal paylaşım sitesinde gerçekleşiyorsa zorbalık davranışı sergileyen kişinin engellenmesi, ilgili paylaşım sitesine ekran görüntüleri ile rapor edilmesi, aynı okula giden öğrenciler arasında ise okul yönetimine ekran görüntüleri ile bilgi verilmesi ve hukuksal süreç başlatılarak suç duyurusunda bulunulması şeklinde müdahale edilebilir” diye konuştu.
Çocuk ve ergenlerin sanal zorbalığa maruz kalmamaları için; öncelikle ebeveyn ve bakım verenlerin bu sorunla karşılaşmadan önce çocukla konuşması, zorbalığa maruz kaldığında ise etrafında bununla ilgili destek alabileceği yetişkinler olduğunu hissetmesi gibi koruyucu ve önleyici yaklaşımlar büyük önem taşıyor. Zorbalık vakası yaşandığında ise çocukların;
• Sosyal medya hesap şifrelerinin kimseyle paylaşılmaması,
• Zorbalık yapan kişinin engellenmesi,
• Zorbalığa karşılık verilmemesi,
• Durumu güvendiği bir yetişkine söylemesi,
• Olan her şeyin kanıt olması açısından kaydedilmesi ve saklanması,
• Sosyal medya sitelerinin topluluk kurallarının işletilerek şikâyet edilmesi,
• Acımasız içeriklerin kabul edilmemesi,
• Rahatsız olunan hiçbir şeyin paylaşılmaması
konularında anne babaları tarafından uyarılmaları önem taşıyor.
Siber zorbalık nedir?
Bir kişi ya da grup tarafından elektronik temelli iletişim araçlarının bir kişiye karşı saldırgan, kasıtlı ve tekrarlı bir biçimde kullanılması siber zorbalık olarak tanımlanıyor. Siber zorbalık olarak tanımlanan eylemler; kişi hakkında internette söylenti ve dedikodu yaymak, cep telefonu aracılığıyla izin almadan kişinin özel ve mahrem fotoğraflarını çekmek ve yaymak, tehdit içeren, utandıran ve kırıcı mesajlar göndermek, kişisel bilgileri kullanarak başkalarına o kişiymiş gibi zarar verici çevrimiçi faaliyetlerde bulunmak, kişinin video veya fotoğrafları ile ona şantaj yapmak olarak sıralanıyor.
Son Yorumlar