Teknolojinin yaygınlaştığı ve etrafımızdaki her şeyle sorunsuz bir şekilde entegre olduğu bilim kurgu filmlerini yıllardır izliyoruz. Akıllı sanal gerçeklik asistanları, sağlık makinaları, monoton işlemlerden bizi kurtaran ve tüm isteklerimizi yerine getiren cihazları hepimiz biliyoruz. Birçok kişi, 5G’nin gelişiyle bu gelişmeleri göreceğimizi, özellikle de her şeyin birbirine bağlanacağı, işleneceği ve dijitalleşeceği Endüstri 4.0’a taşınacağımızı tahmin ediyor.
5G’ye Gösterilen Talep
Tüm Avrupa’da 5G’nin merak uyandırdığı bir gerçek. Her yıl veri kullanımının ikiye katlandığını ve canlı yayınlar gibi tüketici hizmetlerinin bu veri akışının büyük bir çoğunluğunu oluşturduğu görüyoruz. 4K ve 8K görüntüleme özelliğinin daha sık kullanılacağı günler geldiğinde veri tüketimi daha da artacak.
5G bağlantılı bir dünyanın kurumsal ortama sağlayacağı en büyük özellik, nesnelerin interneti (IoT) sunmak için milyarlarca cihazın birbiriyle bağlanabilmesi olacak. Bu tür bir bağlantı, sektörlerin otomatikleşme imkanını önemli ölçüde artırabileceği gibi Zenginleştirilmiş ve Sanal Gerçeklik, Robotik, anlık çeviri, eğitim ve e-Sağlık uygulamaları gibi dijital dönüşümün bir üst seviyesini açığa çıkaracak.
Peki 5G bizi bir sonraki seviyeye nasıl taşıyacak? Dilbilim açısından baktığımızda 4G’den 5G’ye geçiş çok ufak bir adım gibi görünüyor ancak teknolojik açıdan baktığımızda aradaki fark çok büyük. 5G, Enhanced olarak adlandırılan, başka bir deyişle 20Gbps hıza varan ekstrem bir mobil geniş bandı (eMBB) sunuyor. Böylece 4G’den 10 kat daha fazla hız sunabildiği gibi, 2 saatlik bir filmi 3 saniyede indirebiliyor.
5G aynı zamanda daha istikrarlı bir bağlantı ve 4G LTE’nin onda biri kadar düşük gecikme süresi sunuyor. Bu özellikler, uzaktan üretim, fabrika ve diğer geniş çaplı endüstri kontrol operasyonunda kullanılan kritik Makine Türü iletişimi (cMTC) için çok önemli.
Bağlantının ölçeği, km2’de 1 milyon bağlantı (4G LTE’den 10 kat daha fazla) imkanı sunan çok büyük makine türü iletişimlerle başka bir seviyeye çıkıyor.
5G, fiziksel ağları birçok sanal ağlara bölerek operatörlerin yapacağı işin gerekliliklerine göre doğru bölümü kullanmalarını sağlayan ağ bölümlemesini mümkün kılarak, daha esnek bir yapı sunma ihtimali bulunuyor. Böylece kurumlar, bu esnekliği kendi özel 5G ağlarını etkili bir şekilde oluşturmak için kullanma imkanına sahip olabilecek.
Her ne kadar gerçek olamayacak kadar güzel görünse de mobil ağ sağlayıcılarının ve kurumların göz önünde bulundurması gereken birtakım güçlükler bulunuyor. Bugüne kadar sınırlı bir şekilde hizmete alınan 5G hizmetleri, 6 GHz altı frekansı kullanıyordu. Dolayısıyla bu geçiş, mobil akıllı cihaz ağları için bir yükseltme olacak ancak yine de 5G teknolojisinin tüm bant genişliği özelliklerini açığa çıkarmayacak. Özellikleri açığa çıkartmak için Milimetre Dalga (MM Wave) yelpazesinin bulunması gerekiyor.
Qualcomm Başkanı Cristiano Amon, sektörel bir etkinlikte “Gerçek 5G, 6 GHz altı frekansın ve milimetre dalgalarının birleşmesinden oluşuyor. Bu birleşim tüm dünyada gerçekleşecek. 2021’e kadar gelişmiş ekonomilere sahip tüm ülkelerde milimetre dalganın hizmete alınacağını tahmin ediyoruz. Akıllı telefonlar dışındaki kullanım alanları için milimetre dalga gerekiyor” demişti.
Sözlerine “Milimetre dalga, farklı sektörlerde gerçekleştirilen konuşmalarda halihazıra yer alıyor ve hem genel hem de özel 5G ağların da bir parçası olacak” diye devam eden Amon, dinamik yelpaze paylaşım (DSS) özelliklerinin mevcut 4G yelpazesini güncelleyeceğini ve 5G ile birlikte çalışabileceğini belirtti.
Qualcomm, bu alanda büyük bir potansiyel görüyor. Markanın gerçekleştirdiği araştırmaya göre 5G, 2035’e kadar perakende, sağlık, eğitim, ulaşım, eğlence gibi sektörlerdeki değeri 12,3 trilyon dolara (9,3 trilyon avroya) varan ürün ve hizmetleri destekleyecek.
Qualcomm, 5G tedarik zincirinin 2035’e kadar 3,5 trilyon dolara (2,65 trilyon avroya) varan gelir üreteceğini ve 22 milyon işi destekleyeceğini tahmin ediyor. Qualcomm aynı zamanda 2020 ile 2035 arasında 5G’nin küresel gayrisafi milli hasılaya 3 trilyon dolara (2,27 trilyon avroya) varan fayda sağlayacağını öngörüyor.
Peki akıllı telefonlar dışında bu büyümeyi sağlayacak kullanım alanları ne olacak?
Kullanım alanları, sektörlere göre farklılık gösteriyor. Akıllı fabrika ve üretim sektörlerinde IoT bağlantısı üzerinden otomasyonu ve verimliliği yeni seviyeye taşıyabilir.
5G, otonom araç ve uzaktan görüntülemenin yanı sıra otonom operasyonlar sayesinde lojistik ve ulaşım sektörlerinde devrim oluşturabilir.
Perakendede ise 5G ağları üzerinden sunulan Zenginleştirilmiş Gerçeklik, alışveriş deneyimini dönüştürebilir ve IoT bağlantılı cihazların tedarik zincirinde önemli bir rol oynamasını sağlayabilir.
Sektörlerin Avrupa’da 5G ağların kullanıma alınmasıyla kazanacağı birçok şey bulunuyor. Bu yüzden Firmanızın ve sektörünüzün bu teknolojilerle birlikte yeni özelliklerin mobil çalışanlara sunacağı verimlilik, üretkenlik ve çalışma ortamı sayesinde nasıl rekabet avantajı kazanabileceğini planlaması için doğru bir zamandayız.
Son Yorumlar