Türkiye’nin Erkek Giyim Markası mottosu ile 82 yıllık geçmişe sahip yerli dev Kiğılı’nın yatırımlarını, yeni dönem stratejilerini, pandemi dönemindeki çalışmalarını ve yeni normal döneme yönelik planlarını Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem’e sorduk. Ailenin damadı hem de markanın CEO’su olmasına rağmen bir çalışan gibi mesai gözetmeksizin hayatının önemli kısmın markayı geliştirmeye ve yaşatmaya adayan Suerdem, yaşanan yeni dönemde gereken tüm tedbirleri aldıklarını, her zaman bir aile gibi oldukları çalışanlarının rahatı ve sağlığının öncelikleri olduğunu, marka olarak dijitalleşmeye yapmış oldukları yatırımların pandemi dönemine hızlı adaptasyonda büyük faydasını gördüklerini ve yeni normal düzende e-ticaretin biraz daha ön plana çıkacağını belirtti. Suerdem, önümüzdeki dönem hedeflerini de ‘Brand of Turkey’ algısını tüm dünyaya duyurmak olduğunu söyledi…
Tüm dünyanın gündeminde olan Covid-19 dönemini değerlendirebilir misiniz? Bu dönemi nasıl yönettiniz?
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de korona salgınının sebep olduğu olumsuz tablo, ekonomiyi, dolayısıyla içinde bulunduğumuz perakende sektörünü de bir hayli zorladı. Özellikle istihdam yoğun bir sektör olduğumuz için, bu süreçte istihdamın sürdürülmesi ve çalışanların mağdur edilmemesi konusunda ülke ve sektör genelinde ciddi bir seferberlik başladı. Biz de bu seferberlikte üzerimize düşen sorumluluğu titizlikle sürdürdük. Kiğılı’nın bütün departmanlarında emek veren çalışanlarımızla aramızda çok güçlü bir bağ var. Çalışanlarımızın kaygılarını önemsiyor, güvenliği için gerekli tüm koşulları oluşturmaya devam ediyoruz.
Tüm dünyayı etkisi altına alan bu virüsle mücadeleye, hem içeride aldığımız tedbirler hem de tüketicimize ve Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefleyen çalışmalarımızla devam ediyoruz. Bu mücadele kapsamında önceliğimiz, çalışanlarımızın sağlığı ile tüketicilerimizin mağdur olmamasıydı. Bu kapsamda ilk adımımızı, Türkiye genelinde faaliyet gösteren 226 mağazamızı kapatarak attık. Aynı zamanda 25 bin metrekarelik genel müdürlük ve lojistik merkezlerimiz ile tüm çalışan servislerimizde, bakanlık ve yetkili birimlerin belirttiği şekilde, dezenfeksiyon uygulamaları başta olmak üzere gerekli tüm tedbirleri aldık.
Pandeminin, ülkemizde etkisini gösterdiği ilk günden bu yana uzaktan çalışma sistemine uygun olarak hazırladığımız altyapımız ve online iletişim kanallarımız sayesinde devam eden operasyonlarımızı, çalışanlarımızın güvenliğinden ödün vermeden devam ettirebiliyoruz. Halihazırda ekiplerimizin birçoğu işlerini evlerinden çalışarak devam ettiriyor. Bugün kademeli olarak açtığımız cadde ve AVM mağazalarımızda, yine çalışan ve müşteri güvenliği için tüm önlemleri alıyoruz. Bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetebilmek için hem mağaza içi hem de mağaza dışında önlemler almayı sorumluluk görevi olarak sürdüreceğiz. Bu dönemdeki öğrenimlerimiz sayesinde, ilerleyen dönemde iş yapış şekillerinde ciddi değişiklikler olacağını düşünüyorum.
“Önümüzdeki dönemde ‘omnichannel pazarlama’nın önemi daha da artacak”
Yeni normal düzen diye adlandırılan önümüzdeki döneme yönelik yol haritanızı nasıl belirlediniz?
Bütün dünyada hızla etkisini gösteren bir dijital dönüşüm süreci yaşanıyor. Kiğılı olarak, yüksek öngörülerimiz ve yatırımlarımızla, perakende sektöründe dijital dönüşüme uzun zamandır hazırlanıyorduk. Dolayısıyla bu dönüşüm sürecine hızla adapte olmakta zorlanmadık. Ayrıca, müşteri segmentimizi genişletmek ve gençlere ulaşmak için de e-ticaretin öneminin farkındaydık. Dünyada bugün üretimden tasarıma, pazarlamadan satışa kadar kurumsal evrenin hemen hemen her alanında müthiş bir değişim yaşanıyor. Yaşanan tüm bu dönüşümle birlikte, önümüzdeki dönemde “omnichannel pazarlama”nın önemi daha da artacak. Biz de tüm çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyor; bütünleşik pazarlama stratejilerini, farklı projelerde etkin biçimde uygulamaya özen gösteriyoruz.
Kiğılı olarak, her biri tasarım merkezi olan mağazalarımızın dekorasyonundan inovasyon modellerimize, nano teknolojik akıllı kumaşlarımızdan e-ticaret çalışmalarımıza kadar hızla dijitalleşen dünyada önemli bir sektör oyuncusu olduğumuza inanıyorum. 2020 yılı ve sonrasında da en büyük hedefimiz, bu yeni dönemin tüm enstrümanlarını en iyi şekilde kullanarak, Türkiye’nin erkek giyim markası Kiğılı’yı uluslararası arenada tanıtmak olacaktır.
Bu yeni dönemde, ticaretteki değişim ve dönüşüm ivmelenerek devam ederken, bizler de yaptığımız ve yapacağımız yatırımlarla bu süreci yakalayan değil, sürece yön veren olacağız. Tüm strateji ve yatırımlarımızı bu doğrultuda ilerletiyoruz. Üretimden son noktaya kadar bütün süreçlerimizde ileri teknoloji ve müşteri deneyimine en üst seviyede özen göstermeye devam edeceğiz.
“‘Türkiye’nin erkek giyim markası’ algısını yurt dışına da entegre ederek, ‘Brand of Turkey’ algısıyla birleştirmek istiyoruz.”
Gelecek dönem yatırım stratejilerinizi ve sektörün geleceği hakkındaki öngörülerinizi anlatır mısınız?
Pandemi sebebiyle AVM’lerin ve mağazaların kapatılması, birçok sektörü etkisi altına aldığı gibi perakende sektörünü de önemli ölçüde etkiledi. Mart ayıyla başlayan sosyal izolasyon süreciyle birlikte tüketiciler alışverişlerini ağırlıklı olarak e-ticaret kanalları üzerinden gerçekleştirdi. Her ne kadar sektör olarak dijital dönüşüme açık olsak da mağazacılık kültürünü benimsemiş bir toplumuz. Üreten taraf olarak, şimdi yepyeni bir sınavla karşı karşıyayız. Normalleşme sürecinin de başlamasıyla birlikte, tüketicileri güvenle mağazalara çekebilmeyi en büyük sınavlarımızdan biri olarak görüyoruz. Öte yandan bu sürecin yarattığı yeni alışkanlıkları ve dönüşümü göz ardı etmemek gerekiyor. Online alışveriş artık yaş ve segment fark etmeksizin hayatımızın önemli bir parçası olacak mesela. Bu alana yatırım yapmayı sürdüren firmalar, rekabette de öne çıkacaktır.
Gelecek dönem yatırımlarımız arasında yurt dışındaki mağaza ağımızı genişletmek geliyor. Kiğılı olarak uzun zamandır Türkiye’deki mağazalarımızı kendi yatırımımızla açarken, yurt dışında uzun yıllardır bayilik sistemi ile ilerlemeyi tercih ediyorduk; ancak artık yeni dönemde hem Avrupa’da hem de farklı bölgelerde, pazarın dinamikleriyle uyumlu şekilde her iki modeli birden kullanıyoruz. Bugün 40 ülkede, 128 satış noktasında faaliyet gösteriyoruz. Azerbaycan’ın Gence şehrine üçüncü mağazamızı açtık. Bu alandaki yatırımlarımızı 2020 yılında da sürdürürken; ‘Türkiye’nin erkek giyim markası’ algısını yurt dışına da entegre ederek, ‘Brand of Turkey’ algısıyla birleştirmek istiyoruz.
“Uzun yıllardır devam eden dijitalleşme projelerimiz, bu süreçte bize ciddi avantajlar sağladı.”
Sizin eklemek istedikleriniz
Daha önce hiç deneyimlemediğimiz bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin kalıcı değişiklikler yaratması kaçınılmaz. Ancak elbette iyileşeceğiz. Covid-19 virüsüyle mücadelede, her bir bireye ve her kuruluşa büyük sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Pandeminin yanı sıra çevreye ve insana duyarlılığın da artış gösterdiği bir dönemden geçiyoruz. Kar odaklılığın yerini sosyal odaklılık alırken; yeni dönemde insana dokunan, toplumu kucaklayan ve çevre dostu markaların yükseleceğini öngörmek hiç de zor değil.
Son Yorumlar