29 Kasım 2012 Perşembe günü Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından açılan CeBIT Bilişim Eurasia, açılış töreninde sektörün üst düzey temsilcilerini buluşturdu.
Deutsche Messe adına AG Küresel Fuarlar Kıdemli Başkan Yardımcısı Wolfgang Lenarz açılış konuşmasıyla başlayan törende, sırasıylaAkıllı Kentler Platformu Başkanı Şekip Karakaya, Türk Telekom A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Şükrü Kutlu, Türksat A.Ş. Genel Müdürü Dr. Özkan Dalbay, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner konuşmaları yer aldı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın konuşması sonrası, fuarın açılış seremonisi yapıldı. Bakan ve beraberindeki heyet fuar turu yaparak, katılımcılardan bilgi aldı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, açılışta yaptığı konuşmasına ”Bilişim işletmeleri ya akıllarını başlarına alırlar ve imkanları adil bir şekilde paylaşırlar ya da yavaş yavaş sahneden çekilmeye razı olurlar” diyerek başladı.
”Sosyal paylaşım sitelerinde Avrupa’nın ikinci, dünyanın beşinci ülkesi konumuna geldik”
“İnternet kullanımında da Türkiye’de büyük bir atılım gerçekleşti. Bugün yayınlanan 3. çeyrek sonuçlarına göre Türkiye artık mobil internet toplam kapsamanın yüzde 60’ına erişmiş durumdadır.” dedi. Yıldırım, konuşmasını, bugün CNR’da bir bilişim şenliği yaşandığını ve fuarın Türkiye’nin son 10 yılda bilişim alanında yol aldığı mesafeyi bir ölçüde yansıttığını söyle. İnsanların kendi elleriyle şehirleri yaşanmaz, yolları ve altyapıyı içinden çıkılmaz hale getirdiğini ifade eden Yıldırım, ”Şimdi artık nüfusun yüzde 77’si şehirlere döndükten sonra yavaş yavaş kafamız dank etmeye başladı. Allah’tan bilişim imdadımıza yetişti. Bilişim bizim işimizi trafikte, şehircilikte, yerelde ve genelde vatandaşlara erişimde, hizmet vermede kolaylaştırıyor” diye konuştu. Bilişimin artık günlük hayatın ayrılmaz bir parçası olduğuna ve adeta yaşam destek ünitesi haline geldiğine işaret eden Yıldırım, ”Bilişim bugün ailenin ayrılmaz bir parçası. Cep telefonudur, internettir, bunlar olmadan hiçbir şey yapmamız mümkün değil” dedi. Alışkanlıklarla beraber her şeyin de değiştiğini dile getiren Yıldırım, ”Değişimin aslında yaşı da yok. Her gün 13 milyondan fazla vatandaş e-devlet kapısından içeri giriyor. E-devlete girip iş yapan vatandaşlarımızın 500 binden fazlası 65 yaşın üzerinde” bilgisini verdi. Bu değişimin gençlerle başladığını, ancak bütün nesilleri kapsar hale geldiğini belirten Yazıcı, ”Eğer rahat yaşayacaksanız, zamanı etkin kullanacaksanız, işinizde ileri gidecekseniz, verim artıracaksanız, kaliteyi sağlayacaksanız mutlaka bilişimin, teknolojinin imkanlarını sonuna kadar kullanacaksınız. Başka çaresi yok” diye konuştu.
”Eskiden, ‘Yalan dünya’ der geçerdik, ama şimdi ‘sanal dünya’ diyoruz ve geçemiyoruz”
Sanal dünyanın iş, günlük hayat ve geleceğin en önemli belirleyicisi haline geldiğini vurgulayan Yıldırım, ”Eskiden ‘yalan dünya’ der geçerdik, ama şimdi sanal dünya diyoruz ve geçemiyoruz. Sanal dünya ile yaşamak mecburiyetindeyiz” dedi. Teknolojiyi sunumunda bölgesel farklılıkların ortadan kaldırması gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, ”Türkiye’nin doğusu ile batısının bilişim erişiminde aynı seviyeye gelmesi elbette önemli. Hakkari’de yaşayan vatandaşımızla İstanbul’da yaşayan vatandaşımızın aynı hizmete aynı süratle, aynı kalitede erişmesi önemli” değerlendirmesini yaptı. Bilişimin küresel bir alan olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti: ”Bilişimin gelişmesi, küresel barışın ve kardeşliğin gelişmesine de katkı sağlıyor. Savaşların, sorunların daha kolay aşılmasını temin ediyor. Bilişim sayesindedir ki bugün dünyanın neresinde olursa olsun her türlü olay anında ifşa oluyor. Onun için yöneticiler daha dikkatli olmak durumunda. Kararlarını verirken, eylemlerini yaparken 7 milyar dünyanın en az 6 milyarının onları izlediğini, yaptıkları hakkında fikir sahibi olduğunu bilmek zorunda. Ben yaptım oldu anlayışı bilişimle sona ermiştir. Katılımcılık esastır.”
”Sosyal paylaşım sitelerinde Avrupa’nın 2. dünyanın 5. ülkesiyiz”
Bilişimin sunduğu imkanların başka bir alanda bulanamayacağını ifade eden Yıldırım, ”Bir anda bir fikir ve projeyi milyonlar ya onaylar ya da reddeder. Bu altyapıyı ancak bilişim sağlar. Bugün bunu Türkiye başarılı bir şekilde kullanıyor. Sosyal paylaşım sitelerinde Avrupa’nın ikinci, dünyanın beşinci ülkesi konumuna geldik. İnternet kullanımında da Türkiye büyük bir atılım gerçekleşti. Bugün yayınlanan 3. çeyrek sonuçlarına göre Türkiye artık mobil internete toplam kapsamanın yüzde 60’ına erişmiş durumdadır” diye konuştu.
Yakın vadede bilişimle ilgili işletmecilerin karşılaşacağı sorunlara da değinen Yıldırım, ”Bundan sonra Türkçe değil, başka bir dille anlatmaktan başka çare kalmadı. Ya akıllarını başlarına alırlar ve bu imkanları adil bir şekilde paylaşırlar ya da yavaş yavaş sahneden çekilmeye razı olurlar. Ne kadar büyük ve geçmişi uzun bir şirket olursanız olun, sonradan gelenler sizi fersah fersah geçer. Çünkü bilişim ışık hızıyla gidiyor. Hız, bilişimde bereket, karayolunda felakettir” ifadelerini de kullandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun; Adada uzun bir süredir devam eden müzakere süreci, kalıcı bir çözüme ulaşılması amacıyla sürece bizzat liderlik eden Cumhurbaşkanı Sayın Eroglu’nun da ısrarlı arayışlarına ve gayretine rağmen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, irade eksikliği ve uzlaşmaz tutumu nedeniyle tıkanmış durumdadır. Ancak bu esnada, her ne kadar Kıbrıs Türklerinin dünya ile resmi ilişkileri dondurulmuş olsa da, hayat donmuş değildir ve bizim için de devam etmektedir. Bu nedenle Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile müştereken belirlediğimiz vizyonumuz, KKTC’nin ekonomik açıdan sağlam temeller üzerinde, üretken, müreffeh, kuvvetli bir şekilde ve emin adımlarla geleceğe yürümesi için çalışmaktayız. Tüm dünya ekonomilerini farklı şekillerde etkileyen küresel ekonomik sorunlar, KKTC’ye de tesir etmiştir. Ancak 2009 yılı ile başlayan ve mali alanda önemli düzenlemeler içeren ve Anavatan Türkiye tarafından mali destekle büyük bir güçle desteklenen ekonomik programlarımız sayesinde, krizin etkilerinin derinleşmesi önlenmiştir. KKTC’nin 2007-2009 döneminde yaşadığı kayıplar; dünya ekonomilerinin yavaşlıyor olmasına rağmen telafi edilmektedir. İhracatlarımız, 5 yıl öncesine mukayese ile tam iki katına çıkmıştır. Ülkemize uğrayan turist sayısı 1974’ten beridir ilk kez 1 milyonu aşmıştır.. Son üç yılda KKTC yükseköğrenim sektörü uluslararası kuruluşlardan sağladığı çeşitli akreditasyonlar, artan öğrenci sayısı, giderek güçlenen akademik yapısı ile bölgede bir marka haline gelme yolunda ilerlemektedir. KKTC, kara ve denizlerinde de petrol ve gaz arayan bir devlet haline gelemiştir. Adamızın kronikleşmiş su sorununa da çözüm bulmak amacıyla geliştirilen “Türkiye’den KKTC’ye boru hattı ile su nakli” projesi kapsamında Türkiye ve KKTC’de baraj inşaatları devam etmekle birlikte, boru hattının da döşenmesine başlanılmıştır. Bu büyük proje, menfaatten uzak temeller üzerinde kurulmuş olan Anavatan Türkiye ile KKTC’nin birlikteliğinin boyutlarının da en somut göstergesidir.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer;
“Bir süre sonra; “Ne rekabet edilecek rakip, ne de düzenleme yapılacak işletme ”kalır. Bugün Hepimiz; sektörü daha da geliştirebilmek için kısır çekişmeleri bırakarak Sayın Bakanın koymuş olduğu “Vizyon” doğrultusunda hareket etmeliyiz. Özellikle yeni nesil sistemler ile ilgili yurt içindeki rakiplere ve ülkeye zarar verici subjektif yaklaşımlardan kaçınmalıyız. Bundan sonraki Alt Yapılarda “3P-Public, Private, Partnership” modelini denemeliyiz. Özellikle 4G’de “Münferit Alt Yapıların” birçok işletmemize ve Türkiye’ye çok büyük zararlar vermesini kaçınılmaz görüyorum. Kazaen bu alt yapılar Münferit Yapılsa bile, “Gerek bunların işletme, gerekse Frekans Kullanım bedelleri” bir süre sonra işletmeler tarafından karşılanamaz bir seviyeye ulaşacaktır.Bakın, bu sıkıntı bugün 3 G’de başladı. Bundan sonra da artarak devam edecek. Çünkü 3 G’de kanal sayısı arttıkça Frekans kullanım bedeli “üstsel” olarak artıyor. Çünkü 3 G’deki tesis yükümlülüğü bundan sonra çok daha maliyetli ve düşük karlı olacak. Bu nedenle; özellikle 3 G Lisans Sözleşmelerinin 6. Yıldan sonraki yükümlülüklerinde, işletmelerimizin mutlaka “Ortak Tesis ve Alt Yapı Paylaşımını” yapmaları gerekir. Hatta bana göre 6. Yılı bile beklemeden bugünden, bu modelleri uygulamaya çalışmaları gerekir. Bugün işletmelerimizin “Tepe Yönetimleri” ile “Yönetim Kurulları” farklı düşünüyorlar. Tepe Yönetimler “Daha fazla yatırım”, Yönetim Kurulları “Her yıl, bir önceki yıla göre daha fazla kar elde etmek ” istiyor. Alt yapı yatırımları yapılmadan işletmecilerimizin “Uzun dönem değil, Orta dönem” bile ayakta kalma ihtimali yoktur.
Sayın Bakanımız; “Sektörü geliştirmek, Pasta’yı büyütmek” için büyük çaba sarf ediyor. Bu konuda bizden düzenleme istiyor.
Ben; Sektörün sağlıklı büyümesinin, ancak tüm oyuncuların birlikte gelişimi ile olacağına inanıyorum. Bunun içinde her seviyedeki İşletmemizin, özellikle “Yurtdışı girişimlerde” işbirliği ve ortak yatırımlar yapmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, ICT’nin özellikle “IT kısmında” yani “Yazılım, içerik ve katma değerli hizmetlerde” ülke olarak büyük fırsatların olduğuna inanıyor.” dedi
Türksat A.Ş. Genel Müdürü Dr. Özkan Dalbay, “TV kanallarının yayınlarını Avrupa ve Orta Asyayı içeren çok geniş bir coğrafyaya ulaştıran şirketimiz, TV yayıncılığı ve dizi sektörünün gelişimine bu yönüyle de katkı sağlamaktadır. Türk televizyon yayıncılığı ve dizi sektörü bölgemizde lider konuma yükselmiştir. Fatih Projesine ve MEB müfredatına uyumlu eğitim portalimiz ‘AstroNot Akıllı Eğitim Portalı’nı işte bu amaçlarla hayata geçirdik ve Avrasya’nın en önemli teknolojik platformu olan Cebit Bilişim Eurasia da öğrenci, veli ve öğretmenlerimize tanıtacağız. Bilgi toplumuna dönüşmek için altyapılarımızın kapasitesini artırmak, çok önemli fakat bu altyapıların kendi ürettiğimiz içeriklerin trafiğini oluşturmak bir o kadar önemlidir. Başta eğitim olmak üzere, oyun eğlence çizgi film gibi dijital hayatımızın önemli alanlarında yerli ürünler geliştirmek, ülkemizin çekim merkezi özelliğine büyük bir güç katacaktır. Uzayda kurulan iletişim altyapısının yanında, karasal iletişim altyapısı olan kablotv ye de son yıllarda önemli yatırımlar yaptık. Bugün itibariyle ülkemizdeki diğer tüm internet hizmeti sağlayıcılarının toplamından daha fazla haneye yani, 3 milyonun üzerindeki eve 100 Mbps internet hizmeti sunabiliyoruz. Ülkemizin 2023 yılı hedeflerine ve bilgi toplumuna geçişe bu açıdan katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizin bilgi toplumuna dönüşümünde ve 2023 yılı hedeflerine ulaşmada e-Devlet ne kadar önemli ise iletişim otobanlarının ülkemizin her yerine ulaşması da bir gerekliliktir.Türksat 4A ve 4B uydularımızın 2013 yılı sonundan itibaren işletmeye alarak, iletişim ve uydu yayıncılığı alanında ülkemizin uzaydaki kapasitesini yaklaşık 3 kat artıracak ve bu altyapıyı Afrika’nın tamamını içine alacak şekilde geliştireceğiz.Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Aralık 2008 tarihinde hizmete açmış olduğu e-Devlet kapısı üzerinden hızlı ve şeffaf hizmet anlayışıyla 500 e yakın e-Devlet hizmetini sunulmakta, bu hizmetlerden 13.7 milyon kayıtlı kullanıcı faydalanmaktadır. Türkiye’de bu güne dek elde ettiğimiz e-Devlet tecrübemizi ve bilgi birikimimizi KKTC’de hayata geçirmek amacıyla e-KKTC Projesini UHD Bakanlığımız adına yürütüyor olmanın heyecanını yaşıyoruz. Bugün açılışını yapmakta olduğumuz CeBIT Bilişim Eurasia’da ele alınacak temel konular olan ‘bilgi Teknolojileri’ ‘İletişim ve yayıncılık’ aynı zamanda Türksat’ın temel görev alanlarını içermektedir. Ülkemizin uzaydaki en önemli varlıkları olan haberleşme uyduları aracılığıyla görüntü, ses ve data iletişimini sağlayan şirketimiz, aynı zamanda kablotv platformu üzerinden son kullanıcılara yönelik dijital tv yayın hizmeti ve yüksek hızda güvenli genişbant internet hizmeti sunmakta, karada, havada ve özellikle uzayda bayrağımızı gururla dalgalandırmaktadır.” dedi.
Türk Telekom İnsan Kaynakları Destek ve Regülasyon Başkanı Şükrü KUTLU;
Hepimizin bildiği gibi bilişim teknolojileri tüm sektörler için anahtar konumundadır. Bilişim alanındaki gelişmeler, ülkelerin ekonomik refahına doğrudan etki yapmaktadır. Yabancı yatırımcıların, bir ülkede yapacağı yatırımdan önce baktığı önemli göstergelerden biri de bilişim alanındaki gelişmişliğidir. Ülkemiz, bu anlamda oldukça şanslı. Artık köydeki 70 yaşındaki ninemiz bile, öncelikle elektrik, su değil, yüksek hızda internet istiyor. Biz Türk Telekom olarak bunun için çalışıyoruz. Türk Telekom Grubu son 6 yılda teknoloji ve altyapıya konsolide olarak 11 milyar TL’nin üzerinde yatırım yaptı. Bu yılın ilk 9 ayında gerçekleştirdiğimiz 1,7 milyar TL ile konsolide yatırım tutarımız yaklaşık 13 milyar TL’ye ulaştı. Ülkeyi demir ağlar gibi fiber ağlarla örmeye başladık. Türk Telekom fiber optik kablo şebekemiz 163 bin kilometreye ulaşırken, Sokağa kadar fiber erişimi sağlanan hane sayısı 3 milyon 500 bine, bina ve eve kadar fiber erişimi sağlanan hane sayısı 1,5 milyona ulaştı. 2012 yılı sonuna kadar bu sayının 3 milyon haneye ulaşmasını hedefliyoruz. Şimdiden ifade edebilirim ki, hedeflediğimiz hane kapsaması ile birçok Avrupa ülkesinin ilerisine geçeceğiz. Şu anda bile dünyanın etrafını yaklaşık dört kez dolaşabilecek büyüklükte bir fiber alt yapıya sahibiz. Türkiye’nin yurtdışı çıkış hızını Gigabit liginden Terabit ligine taşıdık. 2005 yılında 30 gigabit olan yurtdışı çıkış kapasitemizi 40 kat arttırarak 1.2 terabite seviyesine yükselttik. Bugün Türkiye’de 19 milyon hanenin yüzde 47’isinde internet bağlantısı var. Ana hedefimiz, sadece kent merkezlerini değil, her kasabayı “mümkünlü” kasabasına dönüştürmek. Avrupa’da en çok mobil telefon konuşması yapan ülkeyiz. Türkiye’de bir aylık süreçte her gün atılan tweet sayısı 1.7 milyon. Bu saniyede 20 tweet anlamına geliyor. Facebook kullanımında 31.8 milyon kullanıcı ile dünya genelinde 7. sıra, Avrupada 2.siradayiz. Fuar alanındaki standımızda Bulut Bilişim ürünlerimizi sergilemenin yanı sıra CeBIT Sinerji Zirvesi kapsamında bir Türk Telekom BuluTT zirvesi düzenliyoruz.
Son Yorumlar