EGİAD ve ESİAD’dan Dijital Dönüşüm Zirvesi
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ile Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD), “Yapay Zeka ile Akıllı Yarınlar” sloganıyla Dijital Dönüşüm Zirvesi düzenledi. İlki 2017 yılında düzenlenen Endüstri 4.0 Zirvesi’nin devamı niteliğindeki Dijital Dönüşüm Zirvesi’nde, dijital dönüşümün önemi, sunduğu fırsatlar ve verimlilik artışı, özellikle yapay zekâ gibi konular ele alındı. Zirveye EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci ve İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban katılım gösterdi. Zirvenin, İzmir ve bölge ekonomisinin teknoloji odaklı, katma değerli büyümesi ve ekonominin dijital dönüşümü için önemli bir fırsat yaratması beklenmekte…
İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirilen sunumunu Teknoloji ve Girişim Yazarı Timur Sırt’ın yaptığı zirvenin açılışında konuşan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, teknolojik yeniliklerin, küresel dönüşümün temel taşlarından birini oluşturduğunu ve sektörel ayrım gözetmeksizin iş dünyasının temelini yeniden şekillendirdiğini belirtti. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu da dijitalleşmenin sadece sanayi ve belli sektörlerle sınırlandırılamayacağını belirterek, aynı matbaanın icadında olduğu gibi, önemli paradigma değişikliklerini de beraberinde getirerek hayatın her alanına yayıldığını söyledi.
Geleceği şekillendirme sorumluluğumuzu pekiştiriyoruz
Toplantıda konuşan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 2017 yılında ESİAD – EGİAD Sanayi 4.0 Zirvesinin ardından, 7 yıl sonra bu sefer Yapay Zeka ile Akıllı Yarınlar temasıyla yeniden bir araya gelinmesinin önemine vurgu yaparak, “Bu tema altında bir araya gelmemiz, bu dönüşümün sadece devam ettiğini değil, aynı zamanda hız kazandığını ve yapay zekanın sunduğu sınırsız potansiyelin ön saflarında olduğumuzu gösteriyor. Dönüşümün bu yeni aşamasında, inovasyon, sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konularındaki tartışmalarımızı daha da ileri taşıyarak, geleceği şekillendirme sorumluluğumuzu pekiştiriyoruz” dedi.
Yelkenbiçer, EGİAD’ın dönem temasının sürdürülebilirlik ve dijitalleşme olarak belirlendiğini vurgulayarak, bu alanda sürdürülen çalışmalara dikkat çekti. Dijital teknolojiler kullanılarak sürdürülebilir bir geleceğin altyapısının kurulduğunu ifade eden Yelkenbiçer, “Küresel çapta mevcut belirsizlikler, küresel tedarik zincirlerinin daha dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirilmesinin zorunluluğunu vurguluyor. Bu bağlamda, yeşil teknolojilere olan ihtiyaç artmakta ve dijital teknolojiler kullanılarak sürdürülebilir bir geleceğin altyapısı kurulmaktadır. EGİAD Think Tank 2023 Girişimcilik araştırma raporu bulgularından biri de girişimcilerin yeşil ve dijital dönüşümünde öncü olduğu bilgisidir. Özellikle KOBİ ve büyük işletmelerimizin girişimci dostu olmaları, ikiz dönüşümde dünya çapında başarılar yakalayacak potansiyele sahip girişimcilerimizle beraber çalışabilecek ortam inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz. EGİAD Melekleri ağımızla bu alanda çalışan girişimcilere yatırım yapıyoruz. İZQ Girişimcilik ve İnovasyon merkezi çatısında da onlara firmalarımızla buluşabilecekleri platform kurmaya çalışıyoruz. Girişimciliği birçok alanda itici güç olarak gördüğümüz gibi sanayide dönüşüm için de en iyi alternatiflerden biri olduğuna inanıyoruz.” dedi
NEET oranında %27 ile birinci sırada olan ülkemiz için çıkış yolu arıyoruz
Ülkemizde şirketlerin, nitelikli eleman bulmakta zorlandıklarını ifade ederken, aynı zamanda üniversite mezunu işsizler, eğitim veya istihdam alanında yer almayan gençler ve giderek artan sayıda nitelikli insan kaynağının yurt dışına göç etmesi gibi sorunlarla da karşı karşıya olunduğunu hatırlatan Yelkenbiçer, “En nitelikli genç nüfuzumuzun geleceklerini maalesef ülkemizde değil yurt dışında arıyorlar. Neredeyse her kentte üniversitelerimiz olmasına rağmen iş gücüne katılma oranı düşüyor, işsizlik artıyor. Yapay zekâ ve robotik alanındaki ilerlemeler, kaliteli eğitimin önemini daha da artırıyor. Bu düşüncelerle EGİAD Think Tank çatısı altında NEET adı verilen “ne eğitimde ne istihdamda olan gençler” başlığında bir rapor hazırlığı içerisindeyiz. Üniversite sonrası istihdama katılmamış veya istihdamdan düşmüş gençlerimizi inceleyecek rapor ile OECD ülkeleri NEET oranında yüzde 27 ile birinci sırada olan ülkemiz için bir çıkış yolu arıyoruz. Raporun önerileri doğrultusunda gençlerimizin beceri ve yeteneklerini geliştirmelerine, dolayısıyla istihdam edilebilirliklerinin artırılmasına yönelik somut adımlar atmayı hedefliyoruz” dedi.
Rekabet gücünün yükseltilmesi adını çalışmalar yapıyoruz
2017 yılında EGİAD ile ESİAD birliğiyle sanayide dönüşüm 4.0 etkinliği yaptıklarını hatırlatan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, “Bugün, Endüstri 4.0 olarak adlandırılan dönemi yaşıyoruz. Bilişim teknolojilerinin sanayi süreçlerine entegre edildiği, üretim ve iş yapma modellerinin dijitalleştirildiği bu dönemde hayatımıza bambaşka kavramlar girdi ve hızla yenileri ekleniyor. Artık nesnelerin interneti, büyük veri ve veri analitiği, bulut bilişim, artırılmış gerçeklik, katmanlı üretim, öğrenen robotlar ve tabi ki yapay zekanın gerisinde kalmak mümkün değil. Konuyu sanayi ve belli sektörlerle sınırlamak ise hiç mümkün değil. Devletin işlemlerinden ticarete, siyasetten eğitime ve sosyal yaşama kadar hayatın her alanında dijitalleşme söz konusu. Yapay zeka, aynı matbaanın icadında olduğu gibi, önemli paradigma değişikliklerini de beraberinde getirmekte” dedi. Dijital dönüşümün artık her yerde olduğunu; ancak, etkilerinin çok yönlü ve karmaşık bir boyut kazanmış durumda olduğuna vurgu yapan Zorlu, “Dijitalleşme ekseninde yaşanan sürekli ve olağanüstü değişim, toplumsal sistemin bütününde yeni bir dönemi başlatırken, ciddi riskler ve fırsatlar adeta birbirini kovalıyor. Siyasi çatışmaların, bölgesel savaşların, iklim değişikliği felaketinin, salgınların, küresel ekonomik sorunların yaşandığı, doğal kaynakların giderek tükendiği bir dünyadayız. Teknolojik gelişmeler ve yapay zeka bu sorunların hepsini kesen, ciddi bir potansiyeli içinde barındırıyor. Bu potansiyeli kontrol edebilmek, doğru kullanılmasını sağlamak ise konunun karmaşık yönünü oluşturuyor” diye konuştu.
Yapay zekanın sağladığı hız ve verimliliğin ekonomiye katkısı
Yapay zekanın sağladığı hızın, verimlilik artışı gibi unsurların, 2030’a kadar küresel ekonomiye 15.7 trilyon dolar katkıda bulunmasının öngörüldüğüne dikkat çeken Zorlu, “Buna karşılık 2025’e gelindiğinde, yapay zekanın 85 milyon işi ortadan kaldırabileceğinden, ancak 97 milyon yeni iş yaratabileceğinden de bahsediliyor. 12 milyon iş artışı çok dikkat çekici bir hesaplama. Ayrıca, dijital dönüşüm için küresel harcamaların 2026 yılına kadar 3.4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Ülkemizdeki duruma bakarsak, halihazırda ihracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin oranı yüzde 4 gibi düşük bir seviyede. Gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmemizin yolu teknoloji ve inovasyona dayalı dijital dönüşümden geçiyor. Bu noktada nitelikli insan gücü yetiştirilmesi ve bilime dayalı kapsamlı eğitim koşullarının vakit kaybetmeden oluşturulması anahtar unsur” dedi.
İnci: Dijitalleşme, sürdürülebilir ekonominin ateşleyicisi
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci ise “Üretimde verimliliğin artırılması ve dijital dönüşüm sürecinin hızlandırılması ülkemizin kalkınma stratejilerinde giderek merkezi düzeyde konumlanıyor. Dijital dönüşüm uzun bir süredir TÜSİAD’ın da çalışma alanları arasında yer alıyor. Dijitalleşmeyi sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik büyümenin ateşleyici bir unsur olarak görüyoruz. Türkiye’deki dijital kültür ve ekosistemin güçlendirilmesine bilgi toplumuna geçişin hızlandırılmasına, inovasyon kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaları hayata geçiriyoruz. Günümüzde dijital ekonomi 2000 yılına nazaran 2 kat büyüdü ve küresel gayrisafi yurtdışı hasıladaki payını 2021 yılında 11 buçuk trilyon doların üzerine taşıdı. Bu rakam toplam küresel gayrisafi yurtdışı hasılanın yüzde 15 buçuğuna denk geliyor. 2025 yılına gelindiğinde ise dijital ekonominin küresel gayrisafi yurtiçi hasıladaki payının yüzde 25 olacağını öngörülüyor. Başka bir deyişle 2025’e geldiğimizde dijital ekonominin büyüklüğü ABD’nin gayrisafi yurtiçi hasılasına eşit olacak. Gelişmiş ülkelerde ise bu oranın şimdiden yüzde 35’lere kadar ulaştığına şahit oluyoruz. Bu büyük pazarın içinde büyük veri nesnelerin internet, yapay zekâ, geniş bant erişimi gibi dijital teknolojileri dijital ekonomide büyüme ve inovasyonun yapı taşları şeklinde sıralanacak. Ülkelerin ekonomik büyümelerini artırarak dünya ekonomik dengesinde yer almasının belirleyici de bu teknoloji alanlarında yaptıkları yatırımlar olacak” dedi.
Önce insanları dönüştürmeli
İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, öncelikle insanları dijital dönüşüm çerçevesinde dönüştürmek gerektiğini vurgulayarak, insanları bu alana yönelik hazırlayıp yetiştiremezsek, dijital dönüşümde yapılan çalışmaların eksik kalacağını söyledi. Elban şu ifadelere yer verdi: “Dijital dönüşüme mecbur olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Ülke olarak, işletmeler olarak mecbur olduğumuzu biliyoruz. Bu dönüşümü sağlayamazsak rekabet, verimlilik şansını yakalayamayacağız. Sonuçta işletmemiz yok olmakla karşı karşıya kalacak. Ülke olarak henüz endüstri devriminde 2 buçuğu geçemedik. Bu yarışta da geri kalmamalıyız. Dijital dönüşümde asıl konuşmamız gereken konuların başında insan geliyor. Dijital dönüşümü konuşurken, nesnelerin interneti, veri analizi ve benzeri birçok konudan söz ediyoruz. İnsan dönüşümü, dijital dönüşümün en önemli parçası. İnsanlarımızı dijital dönüşüm çerçevesinde dönüştürmemiz gerekiyor. İnsanımızın dijital dönüşümünü sağlayamazsak, bu alana hazırlayıp yetiştiremezsek, dijital dönüşümde yaptığımız çalışmalar yarım, eksik kalacak. Dijital dönüşümün, insan dönüşümü ile birlikte tüm kurum işletmelerde bir an önce gerçekleşmesi gerekiyor. Eğer bunu başaramazsak, kurum, işletme, üniversite, STK’ların birbirinden ayrı şeyler yaptığı ama ülkenin ortak amacına hizmet edemeyecek. Eğer insan dönüşümünü başaramazsak, tıpkı endüstri devrimi ve diğer dönüşümlerde olduğu gibi ilerleme şansımız yok. Paradigma değişikliğine ihtiyacımız var. Başta insan kaynağımızın doğru planlanması yetiştirilmesi gerekiyor.”
EGİAD-ESİAD Sanayi 4.0 Zirvesi’nden kısa video gösteriminin ardından Ne Oldu? başlığıyla konuşan ION Academy Kurucusu Ali Rıza Ersoy ise, bu yıl dünyanın en büyük teknoloji fuarı olan Las Vegas’taki CES 2024’e katıldıklarını dile getirerek, “Ülkemizden rakamlara bakarsak 135 bin ziyaretçi, 4 bin 300 stant, bin 400 start-up ve bin kadar konuşmacı vardı. Bizden de 50 tane start-up oradaydı. Dünya’ya bütünleşmeye gittiler ve başardılar. Şu anda ‘Digi Agro Valley@Urla’nın üzerinde çalışıyoruz. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında Urla’yı önündeki 5 yılda 2023 yılı ve 2028 yılı içinde dijital tarım yani dördüncü tarım devrimi dediğimiz dijital tarım start-up’larının dünya merkezi yapabiliriz. Urla’yı kesin yaparız ve yapacağız” ifadelerinde bulundu.
Açılış sonrasında ‘İşletmelerde Dijital Dönüşüm Araçları ile Verimlilik Artışı’ başlıklı panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Norm Dijital Genel Müdürü Erkan Yeniçare’nin yaptığı panelde, Baknet Genel Müdürü Fatih Güllükaya, Niso Yazılım Teknolojileri A.Ş. İş Birimi Direktörü Gökhan Bingöl ve Maxion Dijital Dönüşüm Direktörü Murat Ateş konuştu.
Dijital dönüşüm araçları ile verimliliklerinin arttığını dile getiren Güllükaya, “2019 yılında çalışanlarımız için daha az katma değerli olan işleri onlardan alıp robotlara yaptırdık. Bu şekilde verimliliği artırdık. 60 sürecimizi robotlar tarafından sağladık “ dedi.
Dijital dönüşümünün önemini vurgulayan Bingöl ise, müşterilerin artık çok hızlı, kaliteli ve verimli sistemler istediğini belirterek, “Bunu yapabilmek için de artık dijital görüşüm olmazsa, olmaz bir hale geldi. Bunun yanında çalışanlar da çok şey istiyor. Çalışanlar bütün işleri robotlara yaptırmak istiyorlar. Bu tip, temel şeylerden çalışanlarımızı daha katma değerli süreçleri çıkarttığımız için dijital dönüşüm şarttı” dedi.
Verinin önemini belirten Ateş ise, “Veri, sanat teknolojileriyle internet teknolojilerin birleştirilmesi. Üretim sektöründe olanlar varsa aslında makineden akıllı sisteme geçiş veya tek kelimeyle veri deriz. Aslında verinin yolculuğu, uçtan uca yolculuk, verinin belirlenmesinden, yaratılmasından, transferinden, depolanmasından, analizini, sonra analitiğini çokça bahsettiğimiz yapay zeka katmanla ve daha sonra raporlanmasına ve geri dönüp de işin optimize edilmesi sürecini kapsıyor” dedi.
Yapay zekanın ulusal ve global gelişimi tartışıldı
Zirvede ikinci panel ‘Yapay Zekanın Ulusal ve Global Gelişimi’ başlığıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Norm Dijital Teknolojiden Sorumlu Direktörü Prof. Dr. Deniz Kılınç’ın yaptığı panelde PRINCIPAI CEO ve Yapay Zeka Araştırmaları Lideri Ahmet Onur Durahım, AI Master Product Owner Intertech Çağrı Aksu ve SAP Türkiye Genel Müdürü, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Candan konuştu.
Aksu, “Geldiğimiz noktada insanoğlunun kendi işlemini fizibilitesini çözemediğini, program çözme mantığı ilişkisini daha yüksek bir işlem gücüyle birleştirme çabası olarak anlatabilirim. Bunun için de insanoğlu matematiği seçmişti bilgisayarların iletişiminde. Buna çok temelli de yapay zeka denildi” diye konuştu.
Yapay zeka üreten firmalara yatırımlar yaptıklarını anlatan Candan, “Ama faydayı biz kurumlar olarak en hızlı nasıl yakalarız. En çok yatırım yaptığımız alan son bir yıldır yapay zekâ oldu” dedi.
Yapay zekayla ilk akademiye girmeden önceki şirketinde ilgilendiğini belirten Durahım, “O zaman yapay zeka çok fazla dillendirilmiyordu. Daha çok büyük veri analitiği şeklinde bir söylem vardı. Biz de orada daha çok optimizasyon tarafındaydık” diye konuştu.
Zirvede firmalara yönelik dijital riskler tartışıldı
Zirvede üçüncü panel ‘Dijital Riskler’ başlığıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak’ın yaptığı panelde Palo Alto Networks Türkiye Kıdemli Kanal Müdürü Ali Fuat Türkay, Maltepe Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mete Tevetoğlu ve MEXT Dijital Dönüşüm Lideri Ömer Cinpir konuştu.
Herhangi bir siber saldırıya maruz kalan firmaların siber güvenliği önceliklendirdiğini dile getiren Cinpir, “Firmalara daha önce siber saldırı olmamışsa arka planda kalıyor. Sürekli üretim yapan firmalar siber güvenliği daha önceliklendiriyorlar. Kimya, demir-çelik ve çimento sektörleri siber güvenliği daha çok önemsiyor” diye konuştu.
Ayağının tozuyla döndüğü NASA’dan Dijital Dönüşüm Zirvesi’ne katılım gösteren Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız ise, başka gezegenlerde yapılan deneysel çalışmalara değindi. Türkiye’nin uzay teknolojilerinde büyük fırsatlara açık olduğunu dile getiren Yıldız, araştırmaları ülkesi adına yürüteceğini ifade etti.
Dönüşümü hızlandıracak teknolojinin siber güvenlikte nasıl tamamlanacağını en baştan masaya yatırılması ve sürecin parçası haline getirilmesi gerektiğini aktaran Türkay, “3 ana başlıkta görüyorum güvenlik adımlarını. Birincisi güvenliği en başından itibaren işin parçası olarak ele almak lazım. İkincisi neyi nasıl yapacağız konusu. Üçüncüsü kuran, geliştiren ve kullanan kişilerin güvenliğini sağlamak” dedi.
Hukukçuların geleneksel yanları olduğunu aktaran Tevetoğlu, “Biz çok muhafazakârız. Yani ezber ettiğimiz kanunları savunuyoruz. Yeni çağın hukukçusu olmaz diyen değil, nasıl olabilir sorusunu yöneltiyor. Dolayısıyla teknoloji bilmek, kullanıcısı ve tüketicisi olmak, sektörü bilmek, aktörlerin tanımak, mevzuatı düşünmek, eşleştirmek ve çözüm üretmek ekseninde. Son iki yılda kuruduğumuz departmanlar; metaverse hukuk ekibi, dijital bankacılık departmanı, block zincir ve kripto varlıkları departmanı ile çalışıyoruz” dedi.
Zirvede dördüncü panel ‘İyi Uygulama Örnekleri ve Öneriler’ başlığıyla gerçekleştirildi
Moderatörlüğünü Norm Holding Teknoloji ve Dijital Dönüşüm Müdürü Kerim Akhisaroğlu’nun yaptığı panelde Arkas Holding CIO’su Mert Oruz, Cevher Grup CEO’su Oğuz Özmen, Vestel Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Eriş ve Philip Morris Dijital Dönüşüm Departman Yöneticisi Tarık Mete konuşmalarını gerçekleştirdi.
Norm Holding’de katma değeri olmayan, rutin işlerin Normie adını verdikleri bir robot tarafından yapıldığını söyleyen Akhisaroğlu, SAP Akademi adında bir gelişim programı başlattıklarını bu programla ekiplerini güçlendirip, çalışanlarını yetiştirdiklerini ve bu programla ödüle layık görüldüklerini ifade etti.
Oruz ise, Dijital dönüşümü sadece iş süreçlerinin transformasyonu, sadece uygun teknolojiyi bulmak, sadece buna uygun politikaları uygulamak, sadece yazılımla dönüştürmek olarak bakmadıklarını ifade ederek, “Ama mutlaka bu işin bir optimizasyonun olduğunu düşünüyorum Sürekli optimizasyon yapmak gerekir” dedi.
Firmalarının dijital dönüşüm süreçlerini anlatan Cevher Grup CEO’su Oğuz Özmen de genç bir takımla, yazılım ve dijitalizasyon projelerini hayata geçirdiklerini söyledi.
Vestel Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Eriş, “Televizyon şirketi olarak bilinse de hızla büyüyen bir teknoloji şirketi oldu Vestel. Kasımda 200 milyonuncu televizyonu üretmenin gururunu yaşadık. Dijital dönüşüme yalın üretim yolculuğuyla başladık” dedi.
Philip Morris Dijital Dönüşüm Departman Yöneticisi Tarık Mete, şirketin sahip olduğu dijital alt yapı sayesinde geleneksel bakkalların dijitalleşmesine sağladıklarını kaydetti.
Ciliv: Sadece start-up’lar değil büyük şirketler de girişimci olmalı
İşi alırken de terfi yaparken de liderlik modelinin önemsenmesi gerektiğini aktaran Kuika Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv, “Lider, birincisi davranışlarıyla örnek olur. Sürekli öğrenen, özgüvenli, mütevazi, çalışkan, tabi ki dürüstlük. Çünkü büyük bir yapıyı siz sağlam bir temelin üstüne koyabilirsiniz. Tek başına olmuyor. O yüzden takımınıza iyi insanları katıp o takıma iyi liderlik yapmak bence çok kritik bir nokta. Belki de tarihimizin, hayatımızın en problemli yıllarını görüyoruz. Bunları yenilikçi, girişimci insanlar çözebilir. Girişimcilik sadece start-up’lar için değil büyük şirketler de girişimci olmalı” diye konuştu.
Son Yorumlar