Son yıllarda sahte veya kayıp nüfus cüzdanıyla başkası adına şirket kuran kişilerin yaygınlaştığını şıkça duyuyoruz. Sahte kimlikle açılan bu şirketler pek çok insanı mağdur ediyor. biOnay’ın Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, elektronik kimlik kartlarıyla bu sahteciliğin önüne geçilebileceğini belirtiyor…
Günümüzde fotokopiyle alınan kimlik bilgileriyle sahte kimlik oluşturarak yapılan sahtecilik işlemleri çok fazla vatandaşı mağdur etmeye devam ediyor. Bu sahte işlemlerin arasında başı çekenlerden biri de şirket kurmak. Kendi adına haberi olmadan şirket sahibi olan vatandaş büyük miktarda borcun altına girebiliyor.
Günümüzde artık kimlik tespiti kanıtının fotokopi değil, elektronik doğrulama olması gerektiğini söyleyen biOnay’ın Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, şunları dile getiriyor: “Bugün gidilen çoğu kurumda kimliğinizin fotokopisini çekiyorlar. Örneğin çoğu iş yeri için bir plazaya girerken güvenlikte kimliğinizi alıyor görevli ve size bir ziyaretçi kartı veriyor. Dolayısıyla kimliğiniz orada kalıyor. Çeteler de bunun gibi örneğini çoğaltabileceğimiz pek çok yerde kimlik fotokopileri buluyorlar. O kimlik fotokopisindeki bilgilerle sahte kimlik üretiyorlar. Sonra bazı vatandaşlarımız noterde kendi adlarına şirket kurulduğunu ve hatta o şirketin dolandırıcılık yaptığını öğreniyor. Burada şunu belirtmek isterim, kimliğin plastik kısmının sahtesini yapmak mümkünken, çipin sahtesini NVİ anahtarlarıyla üretebilmek imkansız. Dolayısıyla kimlik tespiti plastiğe bakılarak yapılıyorsa, örneğin gözle, dijital taramayla, yapay zekayla gibi, sahte plastikle kimlik sahteciliği mümkün ama Elektronik Kimlik (Çip) doğrulama yapılıyorsa, sahtekarların ürettiği çiple bu aşama geçilmiyor. İşte bu gibi durumlarda çipli kimlik kartı kullanımıyla parmak izi doğrulaması yapılarak olası sahteciliğin önüne geçmek mümkün.”
“Kişiye ait hiçbir veri cihaz üzerinde saklanmaz”
biOnay’ın, sahte kimliği önlemek için elektronik doğrulamayı gerçekleştirdiğini, aynı zamanda da çipte yer alan kişisel verileri koruyarak, yetkisiz kişiler tarafından okunmasını engellediğini belirten Ümit Yaşar Usta, “Cihazlar parmak izi ve PIN bilgisini üzerinde saklamaz veya bir merkeze göndermez. Bu fonksiyonu bağımsız kurumlarca test edilip onaylanmıştır. Kişiye ait diğer (Anne adı, doğum yeri, kan grubu, dini, cinsiyeti, medeni hali, anne kızlık soyadı vb.) veriler ise sadece Nüfus İşlerinden yetki sertifikası alabilen kuruluşlarca karttan okunabilir. Kişiye ait hiçbir veri cihaz üzerinde saklanmaz ve kişi kartı çıkardığı anda, cihaz üzerinde hiçbir kişisel veri bulunmaz” ifadelerini kullanıyor.
Son Yorumlar