Küresel taşınabilir güç bankası (PowerBank) piyasası hızla büyürken, yarının şarj teknolojilerinde güneş ve hidrojen hücresi gibi yenilenebilir kaynaklar ön plana çıkıyor…
Yaşamın dijital ekranlar üzerinden yönetilir hale gelmesiyle birlikte, sürekli hareket halinde olan dijital kullanıcılar hayatın her alanında daha basit ve işlevsel ürünlere yöneliyor. Dizüstü bilgisayarlarla başlayan taşınabilirlik arayışı, akıllı telefon, tablet ve giyilebilir teknoloji ürünleriyle devam ediyor. Ne var ki mobil cihazların pil teknolojileri, dijital yaşantının yüksek beklentilerini karşılamakta yetersiz kalıyor.
4G hızında genişbant mobil internet, gerçekçi grafiklere sahip oyunlar ve sürekli internete bağlı çalışan uygulamalar neticesinde taşınabilir teknolojiyi, taşınabilir enerji ihtiyacı takip etti. Dünya genelinde mobil güç kaynaklarına duyulan talebin patlama yapması sonucunda 2017 yılı itibarıyla taşınabilir güç bankası (PowerBank) piyasası 8,2 milyar dolara ulaştı.
Sektörün büyümesine hızlı şarj, yeni nesil USB-C bağlantısı üzerinden enerji aktarımı ve Power Delivery (PD) protokolü gibi pek çok inovasyon eşlik etti. Şarj teknolojilerinin önemli oyuncusu Anker’in öncülük ettiği Power Delivery teknolojisi, sadece standart şarj cihazlarının 20 katına kadar enerji sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda USB-C üzerinden şarj olabilen tüm ürünleri örneğin; akıllı telefonlar, tabletler, giyilebilir teknoloji ürünleri ve dizüstü bilgisayarları da şarj ederek uçtan uca kesintisiz bir mobil deneyim sağlıyor.
Dünyada ilk kez şarj cihazı içindeki bileşenlerin bir kısmı için Galyum Nitrür (GaN) kullandıklarını ifade eden Anker Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Cem Bodur, “Yoğun bir çalışma ile geliştirdiğimiz Atom serisindeki üç yeni şarj aletini yakın dönemde New York’ta düzenlediğimiz lansman ile tanıttık. Power Delivery (PD) sertifikalı Anker’in Atom serisi standart bir MacBook şarj cihazından yüzde 40 daha küçük ve 2,5 kat daha hızlı şarj edebiliyor” diye açıkladı.
Gelecek güneş ve hidrojen hücresinde
Modern tüketicinin sadece akıllı telefonlarını değil, tablet ve hatta dizüstü bilgisayarlarını da taşınabilir çözümler üzerinden şarj etmek istediğine dikkat çeken Bodur, “Şarj teknolojilerinde inovasyonu yönlendiren ana unsur, tüketicinin talep ve ihtiyaçları oluyor. Yüksek kapasiteli, kolay kullanımlı ve işlevsel çözümler için artan talep, taşınabilir güç bankaları pazarındaki büyümeyi tetikliyor” diye konuştu.
Taşınabilir güç bankası (PowerBank) pazarının beş yıl içinde 26,4 milyar dolarlık hacme ulaşacağını öngören Bodur, “Taşınabilir çözümlerin geleceğinde yenilenebilir enerji var. Başta güneş ve hidrojen hücresi teknolojileri olmak üzere, geleceğin ürünlerinde kullanılacak yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayarlar çok daha çevre dostu bir süreçle şarj edilecek. Anker olarak, şarj teknolojileri alanındaki uzmanlığımız ve kesintisiz inovasyon çalışmalarımızla bu vizyonu gerçeğe dönüştürmek için çalışıyoruz” dedi.
#Anker, #PowerBank
Son Yorumlar