Rusya merkezli güvenlik çözümleri frması Kaspersky’nin davetlisi olarak katıldığımız, Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlediği Cyber Security Weekend etkinliğinde Türkiye Ülke Müdürü Sertan Selçuk, Ürün Pazarlama Müdürü Olga Orlova ve Küresel Araştırma ve Analiz Ekibinden Güvenlik Araştırmacısı Sergey Lozhkin ile keyifi röportajlar gerçekleştirdik…
IT Network adına Cyber Security Weekend’e katılım gösteren arkadaşımız Ali İlker Yüceer, bireysel ve kurumsal güvenlik çözümlerinin anlatıldığı etkinlikte Kaspersky’nin Türkiye Ülke Müdürü Sertan Selçuk’a ülkemizdeki güvenliğin durumunu ve en güncel tehditleri sordu. Bilgisayarların ne kadarı korumalı? Sürekli sayısı artan güvenlik tehditleri arasında şu sıralarda en çok gündemde olanın cryptolocker ismi verilen ve bilgisayarınızı şifreleyip sizden para talep eden saldırılar olduğuna değinen Selçuk, bilgisayarların neredeyse yarısının korumasız olduğunu anlattı. Güncel tehditler ve önlemlerinden bahsetti. Kaspersky Lab, siber suçlara karşı ortak mücadelede şirket ve kolluk kuvvetleri arasındaki işbirliğinin kapsamını genişletmek için INTERPOL ve Europol ile bir mutabakat ile bir anlaşma imzaladı. Kaspersky Lab uç nokta koruma çözümlerinde dünyanın en büyük ve özel satıcısıdır. Şirketin son nokta kullanıcıları güvenlik çözümleri dünyanın en büyük dört satıcıları arasında yer almaktadır.17 yıllık tarihi boyunca Kaspersky Lab IT güvenliğine önem vermiş ve hep yenilikçi kalmıştır Büyük işletmeler, KOBİ’ler ve tüketiciler için etkili dijital güvenlik çözümleri sağlamaktadır. Kaspersky Lab, şu anda dünya çapında 300 milyondan fazla kullanıcı için koruma sağlayan, dünya genelinde yaklaşık 200 ülke ve bölgede faaliyet göstermektedir.
Yaptığımız ortak söyleşide sorduğumuz soru ve aldığımız cevaplar;
Bu tür etkinlikler her yıl gerçekleştiriliyor mu?
Sertan Selçuk: Evet gerçekleştiriliyor, hatta benim son dört ayda katıldığım ikinci etkinlik bu. Genellikle uluslararası etkinlik yapılıyor. 1 kez Türkiye’de yapıldı, ben zaten bildiğiniz üzere 2 yıldır bu firmada çalışıyorum, çalışmaya başladığımdan bu tarihe kadar 6 kez bilgi güvenliği ile ilgili etkinliğe katıldım. Bu tür etkinliklerin çok faydası oluyor, sadece basın kuruluşları davet edilmiyor, Türkiye’de TÜBİTAK’tan ve Devletin Siber suçlarla mücadele birimlerinden ilgili kişiler davet ediliyor. Bu tür etkinlikleri yapmamızdaki asıl amaç, tüm Dünya’ya Siber saldırıları engellemenin ne derece önemli olduğunu duyurmak. Bu tarz saldırıların şirketlere verdiği zararların çok büyük olduğunu ve her platformda güvenlik çözümleri sunan Kaspersky ile uygun maliyetlerle bu tehlikelerden korunmak mümkün olduğudur.
2014 yılı nasıl geçti? Belirlediğiniz hedefere ulaşabildiniz mi?
Olga Orlova: Hem perakende hem de kurumsal alanlarda 2014 yılında hedeferimize ulaştık. Pazar payımızı hızla genişletiyoruz.
2015 yılındaki hedef ve stratejileriniz neler olacak?
Sertan Selçuk: 2015 yılı içinde hedef ve stratejilerimiz hazır. Türkiye’de 5 ana segment var, bir tanesi online güvenlik, bir tanesi bireysel perakende tarafı, yani zincir mağazalar, bir tanesi geleneksel kanal dediğimiz caddelerdeki mağazalar, kişilere ait olan mağazalar, bir tanesi kurumsal taraftaki KOBİ’ler tabi ki bizim için çok önemli. Ve son olarak kurumsal taraftaki büyük kuruluşlardır. Bu beş segmentin beşinde de aktif olan, eşit yatırımları olan ve eşit yatırımlar yapmaya devam edecek olan tek şirketiz.
Mobil güvenliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de mobil güvenliğe verilen önem size yeterli geliyor mu?
Sertan Selçuk: Dünya’da Türkiye maalesef genel virüs koruması açısından çok düşük yerlerde. Türkiye olarak şu anda yüzde 40’ı daha yeni geçtik, yani kullanılan bilgisayarların yüzde 40’ı ancak anti virüs programlarıyla korunmaktadır. Bu yüzde 40’ın yarısı da maalesef crack’li ve ücretsiz kullanılan ürünlerden oluşmaktadır. Mobil tarafta ise durum daha da kötü, Türkiye’de mobil kullanıcıların cihazlarının yüzde 5’i korunmaktadır. Yüzde 40’lara çıkan bilgisayar koruması mobil tarafında yüzde 5’lere düşmektedir.Mobil tarafında korunmamanın riski şu aslında, ben Laptop’umda ne bilgi saklıyorsam, mobil telefonumda da bu bilgiler mevcut, şayet mobil telefonumu kaybedersem, ya da bir şekilde çalınırsa, elimdeki tüm datanın bir anda başkaları tarafından ulaşılabilir olması demektir, bunlar banka şifreleri olur, önemli şirket dataları olabilir. Tehdit amaçlı yazılımlar PC’lere olduğu kadar mobil tarafta da yaygınlaşmaya başladı ve etkili olmaktadır. Mobil cihazlara bulaşan bu tarz virüsler virüsü yazan kişi ve kurumlar tarafından her türlü bilgiye ulaşmalarını sağlayabilir. Bu sebeple PC’lerdeki korumaya verilen önemin mobil tarafında da aynı şekilde olması gerekmektedir.
Mobil tarafındaki koruma sadece Android işletim sisteminde mi var? Apple ürünlerindeki koruma için bir yazılımınız mevcut mu?
Sergey Lozhkin: Evet mobil tarafında sadece Android işletim sistemi için yazılımımız mevcut. Bunun sebebi de Apple, uygulamalarını iTunes tarafında kontrol ediyor, kullanıcılarına gerekli taramayı yaptıktan sonra uygulama indirme imkanı sağlamaktadır. Yani indirdiğin uygulama güvenli bir şekilde mobil cihazına yükleniyor.
Pazar payınızı arttırmak için neler planlıyorsunuz? Kaspersky Lab Türkiye’deki Pazar payından memnun mu?
Sertan Selçuk: Kaspersky Lab’in Türkiye’deki Pazar payından çok, gelişimimizden çok memnun, 2014 yılında çift haneli büyüdük, ve özellikle kurumsal tarafın KOBİ tarafında çok hızlı büyüdük, sadece Kaspersky kullanan 10.000’i aşkın kuruluş var. Bu kuruluşlar 10 kullanıcılı bir avukatlık bürosu da bir muayenehane olabiliyor ya da 15.000 kullanıcılı bir büyük kamu kuruluşu da olabiliyor. Kurumsal tarafta domine ettiğimiz 4 ana sektör var, bunlardan bir tanesi üniversiteler, Türkiye’de yaklaşık 200 Üniversite’de 180’inden fazlasında biz varız, bu inanılmaz bir rakam. Bu tabi ki hemen olmadı, çok çeşitli etkinlikler yaptık, uygun çözümler sunduk. Öğrencilere ve üniversite personeline ayrı ayrı etkinlikler yaparak, bilgi güvenliğinin önemini anlattık. Özel sunumlar yaptık. Diğer domine ettiğimiz 3 sektörde, Sağlık, Belediye ve Medya’dır. Çok ilginçtir ama medya kuruluşlarında da çok iyi rakamlara sahibiz.
Sizi rakiplerinden ayıran özellikler nelerdir?
Sertan Selçuk: Türkiye’de daha öncede bahsettiğim gibi, 5 segmentin 5’inde de aktif olan bir firma yok, kimisi zincir mağazalarda çok aktif, kimisi geleneksel mağazalarda hiç yok, kimisi sadece kendisini büyük kuruluşlarda konumlandırmış ama KOBİ’de hiç yok, kimisi tamamen onlinea ağırlık vermiş. Biz 5 segmentte de varız ve büyümeye devam ediyoruz. Tabi ki bunun dezavantajı şu; odak dağılması olabiliyor. Fakat çok sağlam ekibimiz var, sadece maaşını ödediğimiz 50-55 promatör ekibimiz var. Ayrıca uygulamalarımızda da rakiplerimizden daha güzel özelliklerimiz bulunmaktadır, bunlardan bir tanesi kriptolamadır.
Şirketlerin sadece anti virüs kullanmaları yeterli mi?
Sergey Lozhkin: Dijitalleşen Dünya’da bir tek benim PC’im var onu ben korusam yeterli diye düşünmek doğru değil. Tabi ki bunun yanına bir internet güvenliği lazım. Bunun yanında internete hangi cihazla çıktığın önemli, mobil cihazın tabletin PC veya Mac cihazlarının korunması gerekmektedir. Şirket bilgilerinin korunması gerekmektedir, bilgi seviyesi daha önemli cihazlardaki bilgilerin kriptolanması gerekmektedir. Kriptolamalı haberleşme önemlidir. Bütün bunların yanında güvenlik uygulamalarının efektif kullanımı da önemlidir, tek bir tuşla tüm şirketteki cihazların güncellemesini yapabiliyor olmak, lisans yönetimini yapabilmek, envanter çıkarabilmek. Bütün bunları bizim güvenlik uygulamalarımız yapabilmektedir.
Ülkemiz Kaspersky Lab açısından nasıl bir stratejik öneme sahip?
Sertan Selçuk: KOBİ’ler çok önemli, Nüfusu bizim üç katımız olan Rusya’da KOBİ sayısı bizim 4’te birimiz kadar. KOBİ sayımız çok fazla, KOBİ’lere yönelik çözümlerimiz var. 2015 planlarımıza gelecek olursak Ankara kamu bizim için muazzam önemli, zaten bunun için tüm aksiyonlarımızı aldık. Örneğin Ankara’da 2014 yılının son aylarında ofis açtık, yeni bir distribütör atadık, tüm teknik yapılanmamızı ona göre yaptık ve işleri almaya başladık. Şu anda zaten bizi kullanan pek çok kamu kuruluşu bulunmaktadır. Tabi ki bunu katlayarak arttırmaya devam edeceğiz. Türkiye’de genç nüfus çok fazla gençler bizim için çok önemli, bireysel tarafta zincir mağazalarda şu anda lider durumdayız. Ve bizi satın alan profilin yüzde 60’ından fazlası genç nüfus. Genç nüfusun bizi tercih ediyor olması çok muazzam bir olay. Ben kendimi 18 yaşında hatırlıyorum, açıkçası bu bilinçte değildim. Bilinçli bir genç neslimiz var.
Sosyal sorumluluk projeleriniz var mı?
Sertan Selçuk: Evet, tabi ki yapıyoruz. 2014 yılında da yaptık, Darüşşafaka benim için olmazsa olmaz zaten, oradaki çocuklarımızı eğitiyoruz, daha doğrusu eğitmekten ziyade tüm eğitim masrafarını üstleniyoruz. Yapabildiğimizin en iyisini yapıyoruz, 6 kişinin sponsoruyuz, şöyle ki 6 kişinin tüm eğitim masrafarının yanında yemesinden içmesinden sorumluyuz, onların bir şekilde velisiyiz ve bu hazırlık sınıfından başlayıp lise sona kadar devam ediyor, 8 senelik dilimi içeriyor. İkinci olarak Lösev ile ortak bir çalışmamız oldu, onlara güzel bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında yardımda bulunduk.
Cyber tehditler için şirketlere sunduğunuz çözümler ve tavsiyeleriniz nelerdir?
Sergey Lozhkin: Bizim uç nokta güvenliğinin yanında mobil güvenlik, bunun yanında kriptolama, sistem yönetimi, sistem yönetiminin içinde artık güvenliğin dışına çıkıyoruz lisanslama, network erişim yönetimi, envanter yönetimi bu gibi özellikleri sunuyoruz. Hatta bununda dışında e-mail yönetimi, tüm e-maillerin spam yönetimi gibi çözümlerimiz var. 2015 yılında Anti APT yani gelişmiş ve sürekli olan tehditlere karşı çözümlerimiz olacak. Bunu da 2015’in başında sunmaya çalışıyoruz. Tavsiyelerimiz ise mutlaka şirketler bilgi güvenliğine önem verip bu tehditlerden korunmanın yollarını aramalılar. Sunduğumuz çözümlerden istifade etmeliler.
Son Yorumlar