Ford’un gelenekselleşen ‘Trend Raporu’ ‘yeni normal’ ile değişen beklentilerin ve yaşanan gelişmelerin 2022 ve sonrasında dünyayı nasıl etkileyebileceğini anlamak için tüketici davranış ve tutumlarındaki değişiklikleri analiz ediyor…
Ford tarafından bu sene 10. kez hazırlanan ve Amerika, Asya, Avrupa ile Orta Doğu’daki 14 ülkeyi kapsayan “Ford Trend Raporu” araştırması yayınlandı. 2022’yi kapsayan “Trend Raporu”, tüketici davranış eğilimleri ve dünya genelindeki değişimi tetikleyecek trendler hakkında bilgi edinmemizi sağlaması açısından büyük önem taşıyor.
2022 Yılı Ford Trend Raporu, pandemi ile yaşanan değişikliklerin geleceği nasıl şekillendireceğine odaklanıyor, gezegenimizin ve sosyal hayatımızın geleceğine dair çarpıcı öngörülere yer veriyor. Ayrıca teknolojiden elektrikli araçlara, aileden sürdürülebilirliğe kadar pek çok konunun ‘geleceğine’ bir bakış sunuyor.
Küresel araştırmada öne çıkan konu başlıkları şöyle:
- Gezegenimizin Geleceği: İklim değişikliği, dünya genelinde yetişkin nüfusunun yüzde 29’unun geleceğe dair başlıca kaygı duyduğu konular arasında yer alıyor. Yetişkinlerin yüzde 81’i, iklim değişikliği yüzünden çocuklarının geleceği konusunda endişeli olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte, teknolojinin iklim değişikliğinin etkilerini azaltabileceğine dair de bir umut var.
- Mobilitenin Geleceği: Sürücüsüz araçların güven değeri artarken, ebeveynlerin yüzde 65’i, çocuklarının bir yabancı tarafından kullanılan bir araçta olmasındansa sürücüsüz (otonom) araç kullanmasını tercih edeceğini belirtiyor. Ayrıca, Y ve Z kuşaklarının yüzde 31’i, yeni kuşakların araba kullanmayı öğrenmeye ihtiyaç duymayacağını düşünüyor. Raporda ortaya çıkan ilginç bir konu ise; dünya çapında erkeklerin yüzde 38’inin 2050 yılına kadar uçan arabaların hayatımıza gireceğini düşünmesi.
- Üretkenliğin Geleceği: Pandemi sonrası yaşamın belli yönlerinin eskisi gibi olup olmayacağı sorulduğunda dünya çapındaki yetişkinlerin yüzde 13’ü işin “asla normale dönmeyeceğini” söylüyor. Z kuşağının yüzde 21’i 2035 yılına kadar iş dünyasının ağırlıklı olarak serbest çalışanlardan oluşacağını düşünüyor.
- Bilginin Geleceği: Dünya çapındaki yetişkinlerin yüzde 65’i, 2035 yılında bilginin doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu ayırt etmenin bugüne kıyasla çok daha zor olacağını ifade ediyor. Nüfusun yüzde 58’i yapay zekanın geliştirilmesinin yüksek eğitimin önemini azaltmayacağına inanırken, nüfusun yüzde 68’i robotların öğretmenlerin yerini alacağını düşünüyor.
- Kimlik ve Aidiyetin Geleceği: Dünya çapındaki yetişkinlerin yüzde 64’ü, insanların gelecekte karşıt bakış açılarına gösterdiği hoşgörünün bugüne kıyasla daha az olacağını düşünüyor. Bununla birlikte, nüfusun yüzde 44’ü, klasik cinsiyet normlarının kendi yaşam süreleri içinde ortadan kalkacağına inanıyor.
- Ailenin Geleceği: Dünya çapında araştırmaya katılan tüm genç yetişkinlerin yarısına yakını evliliğin 2035 yılına kadar modası geçmiş bir kavram haline geleceğini düşünürken, Z kuşağının yüzde 79’u gelecekte çocuk sahibi olma, çocuk yetiştirme fikrine sıcak baktıklarını belirtiyor.
Son Yorumlar