Sürdürülebilirlik denildiğinde global olarak ilk akla gelen firmaların başında yer alan HP’nin sürdürülebilirliğin gelecek vizyonunu, hedeflerini ve sürdürülebilirlik üzerine yapılan yatırımları HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman, HP Türkiye ve Ortadoğu Sürdürülebilirlik Müdürü Hande Baloğlu Toker ve HP Türkiye Kanal Pazarlama Müdürü Aslı Satılmış Kundakcı ile konuştuk. Emre Alaman söyleşimizde; HP olarak amaçlarının insanlığa hizmet eden teknolojiler geliştirmek olduğunu ifade ederek, kaynakların kısıtlı olduğu bir gelecekte ancak hammadde tüketimini artırmadan büyüyebilen şirketlerin başarılı olabileceklerine dikkat çekti…
HP’nin sürdürülebilirlikle ilgi yaptığı çalışmaları örneklendirebilir misiniz? HP alt yapı çalışmalarında ve teknolojisinde sürdürebilirliği nasıl kullanıyor?
Emre Alaman: “Sürdürülebilirlik, içinde bulunduğumuz çağın en önemli unsurları arasında. Bir ürünün tasarımından üretimine ve ömrünü tamamladıktan sonra geri dönüşümüne kadar çevresel etkileri azaltmak için sürdürülebilirlik politikalarımızla paralel bir şekilde geniş ve kapsamlı bir strateji izliyoruz. Operasyonlarımızda enerji verimliliğine ve atık seviyesinin düşük olmasına ve ürünlerin geri dönüşümüne önem veriyoruz.
İnsana ve çevreye karşı sorumlu bir teknoloji şirketi olarak, kuruluşumuzdan bugüne çevre konusunda birçok program ve süreç geliştirdik. Bu süreçler doğrultusunda aynı titizlik ve dikkatle sürdürülebilirlik konusu üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Hande Baloğlu Toker: “Dünyada çok ciddi bir sıkıntımız var, o da küresel iklim değişikliği. Bütün uluslararası toplantılarda da bu konudan sıkça bahsediliyor. Bu yüzden iklim değişikliği ile mücadele, genel stratejimizde ve iş yapış şeklimizin merkezinde yer alıyor. Bu konulara yönelik stratejilerimizi belirlerken dünya çapında yaşanan gelişmeleri de yakından takip ediyoruz.
Büyümeyi tüketimden ayrıştırmak gerektiğine inanıyoruz. Artık al, yap, sat, tüket ve at dönemi bitti. Bu noktada döngüsel ekonomi prensipleri çerçevesinde iş yapış şeklimizi değiştirmeliyiz. Artık daha çok geri dönüştürmek ve geri dönüştürdüklerimizi yeniden üretimde kullanmalıyız. Sürdürülebilirlik politikamız kapsamında yeniden kullanıma teşvik etmenin yanında güncelleme, yeniden kullanma ve onarım teknolojilerimizi bu yaklaşımla dönüştürüyoruz. Enerji verimliliğine de yatırım yapıyoruz, çünkü iklim değişikliğinin nedeni aslında enerji sektörü. Kullandığımız cihazların enerji tüketimine dikkat etmemiz gerekiyor. O sebeple enerji ve karbon oranı düşük ürünler geliştiriyoruz. Bu anlamda ürünlerimizin enerji verimliliğini tescilleyen EPEAT Gold ve Energy Star gibi sertifikalarımız var.
Ayrıca karbon ayak izini ilk defa hesaplayıp kamuoyuna açan ve sadece kendimizin değil, tedarikçilerimizin de karbon ayak izini hesaplayarak hedef koyan ve açıklayan ilk küresel bilişim firmasıyız. Bu anlamda öncü olmaktan gurur duyuyoruz.”
Sürdürülebilirlik alanında HP’nin liderliğini devam ettirmesi adına önümüzdeki dönem stratejilerinden bahsedebilir miyiz?
Hande Baloğlu Toker: “Ürün portföyümüzün daha da çevre dostu olması için ciddi Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Örneğin, 2010 yılına göre ürün portföyümüzün tamamı yüzde 54 daha az enerji tüketiyor. 2035 yılına kadar küresel faaliyetlerimizde yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmayı hedefliyoruz.
2025’e kadar ise ürünlerin emisyon yoğunluğunu yüzde 30 kadar azaltmak istiyoruz. Geri dönüşüm, enerji verimliliği ve emisyon azaltımı en çok odaklandığımız konular arasında yer alıyor. Bu doğrultuda 1991 yılında başlattığımız ‘HP Gezegen Ortaklığı’ isimli bir programımız var. Bu program aracılığıyla ücretsiz olarak müşterilerimizin kartuş tonerlerini ve donanımlarını topluyor ve geri dönüştürüyoruz. 1991 yılından bugüne kadar küresel olarak 1,7 milyon ton donanım ve sarf malzemesi toplanılıp geri dönüştürüldü. 2016 yılından bu yana ise 820 milyon adet kartuş toner geri dönüştürüldü ve bunlardan 4,2 milyar adet yeni kartuş toner üretildi.
Kartuş tonerlerimizin içerisinde yüzde 70 ile 80 arasında geri dönüştürülmüş plastik var. Bunu yüzde 100’e çıkarmayı hedefliyoruz. 2025 yılına kadar PC ve yazıcılarımızın da en az yüzde 30’unu geri dönüşümlü plastikten üretmeyi hedefliyoruz.
Kartuş toner, yazıcı ve PC’lerin yanı sıra plastik şişe de topluyoruz. Çevre konusundaki en büyük sorunlardan bir tanesi plastik. Bu noktada da ‘ocean bound plastic’ dediğimiz karadan kıyıya ve oradan okyanusa gitmesi muhtemel plastik şişeleri topluyoruz, geri dönüştürüyoruz ve kendi ürünlerimizde kullanıyoruz. Dünya çapında her gün 1 milyon adet plastik şişe topluyor ve ürünlerimizde kullanıyoruz. Başka bir deyişle bugüne kadar topladığımız plastik şişeleri yan yana dizerseniz, dünyadan aya gidip gelebilirsiniz. Geri dönüştürdüğümüz plastik şişeleri önceden sadece kartuş tonerlerimizde kullanıyorduk, yakın zamanda bilgisayarlarımızda da kullanmaya başladık. Elite Dragonfly bu ürünlerden bir tanesi. Magnezyum kasa kullanılarak üretilen ve bir kilogramdan hafif olan premium bilgisayarımız HP Elite Dragonfly’ın bazı parçalarında geri dönüştürülmüş plastik şişeleri kullanıldık.”
Ürünlerimizin ambalajlarının ağırlığını azaltmaya, daha sürdürülebilir materyaller kullanmaya çalışıyoruz ve ambalajlarda yüzde 30 ile 40 oranında geri dönüştürülmüş materyal kullanıyoruz.
Stratejinizi, gezegen, insan ve toplum olarak kategorize edebilir miyiz?
Emre Alaman: “Şu ana kadar bahsedilen geri dönüşüm, enerji verimliliği ve emisyon azaltımı, stratejimizin gezegen tarafını oluşturuyor. İnsan dediğimizde ise, çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve tedarik zincirimizi kapsayan büyük bir ekosistemden bahsediyor ve burada sadece çevre ile ilgili değil, çeşitlilik ve dahil etme gibi konular üzerinde de çalışmalar yapıyoruz. Çeşitliliği şirket kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Farklı görüşlere sahip, farklı yaş ve cinsiyet gruplarındaki kişilerin bir araya gelmesinin yaratıcılığı artırdığına inanıyoruz. Şirketimizdeki kadın çalışan ve yönetici oranlarımız yüzde 55. Çalışanlarımızın yüzde 15’ini de Z kuşağı olarak tanımlanan 20’li yaşlardaki genç çalışanlar oluşturuyor.”
Hande Baloğlu Toker: “Toplum kısmında ise çevre ve eğitim alanlarına odaklanarak gerçekleştirdiğimiz kurumsal sosyal sorumluluk projelerimiz var. Çevre alanında kıyı temizleme ve yeşil ofis gibi çalışmalar gerçekleştiriyor ve artık bütün etkinliklerimizde karbon ayak izini sıfıra indirmeye dikkat ediyoruz.
Eğitim alanında ise hayata geçirdiğimiz birden fazla projemiz mevcut. İlk olarak Ermetal Teknolojik Eğitimler Vakfı’yla (ERTEV) birlikte Kasım 2019’da hayata geçirdiğimiz Maker Karavan Projesi’nden bahsetmek istiyorum. Bu proje kapsamında kırsal alanlarda yer alan ve kaynakları kısıtlı okullara fen, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında eğitim olanağı sağladık. 2 ay boyunca yaşları 10 ile 13 arasında değişen binden fazla çocuk için hem HP’den hem de HP dışından birçok kişi gönüllü olarak çalıştı. Ürünlerimizle donattığımız karavanımızla Bursa’daki 13 okula gittik ve yaklaşık 1.120 çocuğa robotik, kodlama ve 3D eğitimi verdik. Çocukların eğitime eşit derecede erişebilmesini hedeflediğimiz programla aynı zamanda HP’nin dünya çapında 2025’e kadar 100
milyon çocuğa daha iyi eğitim imkanı sunma hedefine de katkıda bulunduk.
Maker Karavanı Projesi’nde Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) ve İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi’nin (IICPSD) uzun dönem iş ortağı olan ERTEV’in teknik ve mesleki eğitim, profesyonel beceri geliştirme ve STEM eğitimleri alanındaki uzmanlığıyla teknolojilerimizi ve gönüllülerimizi bir araya getirdik.
STEM eğitimini dezavantajlı çocuklara ulaştırarak ulusal eğitim kurumlarını, yerel belediyeleri ve kamu kuruluşlarını desteklemeyi hedeflediğimiz HP Maker Karavanı Projesi kapsamında 21. yüzyılda gereken becerileri sunarak çocukları geleceğin iş kollarına hazırladık.
‘Hayal et, Tasarla, Üret’ mantığıyla hareket ederek iş ortaklarıyla birlikte tüketmek yerine üretecek bir yeni nesil oluşturmak için çalıştık. Bu kapsamda faaliyetlerimizle çocukların yaratıcılığını kullanarak inovasyon yapmalarına ve yeni ürünler üretmelerine destek olduk. Aynı zamanda eğitimlerimizle de öğrencilerin teknoloji okuryazarlığı, verimlilik, problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeyi amaçladık. Verilen eğitimlerde çocuklar kullanacakları teknolojilerin gerçek uygulamalarını birinci elden deneyimleme ve öğrenme şansını elde etti. Projemizin açılışında ve tüm süreç boyunca sektörümüz ve devletimiz tarafından da destek görmek mutluluk vericiydi.
Hayata geçirdiğimiz bir diğer projemiz ise HP 3D Voxel Akademi. HP Türkiye olarak 3D alanındaki iş ortağımız Poligon’la birlikte 10 hafta süren HP 3D Voxel Akademi eğitimimize Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ndeki Teknokent’te üniversite öğrencilerinden ve girişimcilerden oluşan 35 kişi katıldı. 3D alanı, dördüncü sanayi devrimi çatısı altında gerçekleşen dijital dönüşümün en önemli parçalarından birisi. Dolayısıyla Türkiye’deki üniversiteler ve şirketler de MultiJet Fusion teknolojimize yatırım yapmaya başladı. Yatırım yapan üniversiteler arasında Manisa Celal Bayar Üniversitesi bünyesindeki Teknokent de yer alıyor. 7 Aralık 2019’da başlayan ve 8 Şubat 2020’de biten programda katılımcılar 3D ve MJF teknolojisini öğrendi.
HP 3D Voxel Akademi Projesi kapsamında 3D projelerinde yeni işbirliklerinin oluşması için daha aktif bir ortam yaratmayı hedefliyoruz. Türkçe bir 3D müfredatı oluşturarak diğer üniversitelerin de 3D yazıcı teknolojisini müfredatlarına katmaları ve girişimcilerle öğrencileri gelecekte ihtiyaç duyabilecekleri 3D becerilerle donatmaları için teşvikte bulunuyoruz. Bu programda elde edilen becerilerin, ilerleyen günlerde sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek yüksek teknoloji üretimine ve dijital dönüşüme katkıda bulunacağına inanıyoruz.
2019 yılında ise Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’nda (Koruncuk), HP ürünleriyle donatılmış bir teknoloji laboratuvarı kurduk. Burada çocuklara kodlama, 3D ve animasyon eğitimleri veriliyor.”
HP Toplantılarında Karbon Ayak İzini Sıfırlıyor
Aslı Kundakcı: “HP olarak aynı zamanda Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) ofislerde tasarruf ve iyileştirme amacıyla yürütmekte olduğu Yeşil Ofis Programına adayız. Bu program ile karbon emisyonu, enerji tasarrufu, yenilenebilir kaynaklar, doğal kaynakların bilinçli kullanımı ve yaşam tarzının değiştirilmesi konusunda farkındalık yaratmak amaçlanıyor. Biz de bu kapsamda ofis içerisinde masa altı çöp kutularını kaldırarak çöplerin ortak alanda kaynağında ayrı toplanmasını sağladık, aynı zamanda ofis içerisinde hareketliliğe de katkı sağlamış olduk. Ekip içerisindeki farkındalığı artırmak adına, tüm bu süreç ile ilgili her ay bilgilendirmeler yapıyoruz. Ofiste artık tek kullanımlık plastik bulunmuyor, sadece cam ya da porselen kullanıyoruz.
Pazarlama tarafında ise müşteri ve iş ortaklarımızla buluştuğumuz toplantılarda da kullandığımız tüm malzemelerin geri dönüştürülmüş olmasına dikkat ediyoruz. Aynı zamanda iş ortaklarımıza ve müşterilerimize geri dönüştürülebilen hediyeler veriyoruz. Toplantılarımızda enerji tüketimini azaltarak karbon ayak izimizi azaltıyoruz. Geriye kalan karbon ayak izimizi de sıfırlayabilmek için ağaç dikiyoruz.”
#HP Türkiye, #Sürdürülebilirlik, #Emre Alaman, #Hande Baloğlu Toker, #Aslı Kundakcı, #Güncel
Son Yorumlar