VMware’in düzenlediği ve teknolojinin değişimi, şirketlerin ihtiyacı olan dönüşüm konusunda elde edilen bilgi ve deneyimlerin müşterilerle paylaşıldığı “Business Forum” kapsamında VMware İş Çözümleri Stratejisti Elan Yanovsky ile söyleşi gerçekleştirdik. Yanovsky BT’nin de artık değişmek zorunda olduğunu ve akışkan ve esnek olmanın VMware’in kurumsal felsefesini oluşturduğunu belirtti…
Bize öncelikli olarak VMware’in globalde konumunu ve Türkiye pazarına bakışını anlatır mısınız?
Önce pazarın nasıl göründüğüne bir bakalım. Şu anda -tabiri caizse- “kaygan” bir zeminde ve “akışkan” bir zamanda yaşadığımızı söylemek doğru olacaktır. Bununla çalışma yöntemlerimizin sürekli değiştiğini kastediyoruz. İşimizi şekillendiren paradigmalar da hızla değişiyor. Bu değişimi en net bankacılık sektöründe gözlemleyebiliriz. Nesillerdir ticari bankacılıktan kastedilen şubelerdi. Osmanlı döneminde bile bankaların işlevleri şubelerde toplanıyordu ve herkes kullanmasa bile bankada işlem yapmak isteyenler şubelere gitmek zorundaydı. Benim yaşımda ve daha ileri yaşlarda olanlar hatırlarlar. Hesabınızı kontrol etmek için ayda bir kez bankaya gitmek gerekirdi. Ama şimdi bankacılık hizmetleri tamamen farklı: Online bankacılık ve dijital bankacılık sayesinde artık her şey elimizin altında. Paypal, Google Pay, Apple Pay gibi banka olmayan, fakat bankalarla yarışacak düzeyde finansal hizmet veren şirketler var. Bu şirketler iş yapma şeklimizi de değiştiriyorlar ve hem bankacılar hem de BT şirketleri için bankacılık sektörünün en büyük zorlukları olarak karşımıza çıkıyor.
BT ve bankacılık sektörlerinin eski dönemlerde gerek duyulan vasıflarının bugünün şartlarıyla alakası kalmadı. Artık günümüz şartlarına uygun yeni tür varlıklar ve yeni becerilere ihtiyaç var. VMware bu noktada sahneye çıkıyor. Bizim iş dünyasına anlatmak istediğimiz çözümün bizde olduğu; bir tek platformla her iki ihtiyacı karşılayabildiğimiz. Yani inişe geçen ama hala geçerli olan geleneksel ticaret ve zamanın şartlarına uygun yeni tür ticaret. Olmanız gereken şirket olmanıza yardım ediyoruz. Bu süreç daha keskin bir kararlılık ve operasyonel hız gerektiriyor.
Bizde bir tek (cloud) bulut var ve tüm uygulamalar, tüm cihazlar ve inisiyatifler sanallaştırma platformumuz altındaki ürün setlerimiz üzerine kurulu. Sanallaştırma ürünümüz NSX, veri merkezindeki insanların oluşturdukları ağları çarpıcı biçimde değiştiriyor. Veri depolarını sanallaştırmaya yarayan sanal birimlerimiz, istikrarlı, doğru, kreatif olmak ve hız kazanmak için gerekli dönüşümü sağlayacak ürünlerimiz ve hizmetlerimiz mevcut. Bunların hepsini kendi özel bulutunuzda ya da genel bulutta güvenli bir şekilde yapabilirsiniz. Her çözüm için ayrı bir bulut ortamı oluşturmanıza veya bir bulut ortamını sürekli olarak değiştirmenize gerek yok. VMware olarak sektördeki değişikliklere bu şekilde yanıt veriyoruz. Akışkan ve esnek olmak bizim kurumsal felsefemizi oluşturuyor. Ürünlerimizi de bu anlayışla üretiyoruz. Türkiye dâhil olmak üzere dünyanın dört bir yanında işleyişimizi bu yaklaşım üzerine oturtuyoruz.
Gerçekleştirilen “Business Forum” hakkındaki detaylardan bahseder misiniz? Katılımcılar bugün forumda neler bulacaklar?
Business Forum’da teknolojinin değişimi ve şirketlerin ihtiyacı olan dönüşüm konusunda elde ettiğimiz bilgileri ve deneyimlerimizi müşterilerimizle paylaştık. Yıllardır ticaretin BT sayesinde geliştiğini ve ilerlediğini konuşup duruyoruz. Bugünün ve yarının ticari faaliyetlerinin BT sayesinde mümkün olacağı konusunda da hemfikiriz. Ancak BT de artık değişmek zorunda. Bugün değişimle ilgili olarak dönüşüm sorunlarına da eğiliyoruz. Dönüşüm nasıl başarıyla hayata geçirilmeli, neler göz önünde bulundurulmalı? Bu tür soruların yanıtlarını arıyor ve çalışma sistemimizi buna göre şekillendiriyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz hizmetler de dönüşümü sağlamak için verdiğimiz danışmanlık hizmeti. Müşterilerimizle el ele yürüttüğümüz profesyonel hizmetler hem Business Forum’daki hem de bugünkü odak noktamız.
Cloud Computing’in işletmelere sunduğu avantajlar ve bu alandaki öngördüğünüz gelişmeler hakkında neler söylemek istersiniz? Sizce Cloud Computing işletmeler tarafından yeterli seviyede bilinirliliğe sahip mi?
İnsanlar buluttan (cloud) bahsediyor ama genellikle farklı şeyleri kastediyorlar. Bir BT şirketiyle konuştuğunuzda farklı, bir başka şirketle konuştuğunuzda farklı tanımlamalar ortaya çıkabiliyor. Bulutu açıklama ve algılama şekilleri farklılık gösteriyor. Ben bulut hakkında hizmet yönünden düşünmeyi tercih ediyorum. Bir elektrik prizini düşünün; bu hizmete güzel bir örnektir. Hizmetin açılımını iyi biliyoruz. Hangi aygıtların bu prizle çalışacağını, nelerin takılıp, nelerin takılamayacağını iyi biliyoruz. Parmağımızı sokmanın kötü bir fikir olduğunu biliyoruz. Hizmet bu açıdan gerçekten iyi tanımlanmış. Kimse elektrik şirketinin prize elektriği nasıl ulaştırdığını umursamıyor. Hizmetin nasıl tedarik edildiği bizi ilgilendirmiyor. Hizmete her yerden erişebiliyor olmak; her prizden aynı şekilde hizmet almak… Asıl hizmet budur. Bulutu da bu açıdan bir kez daha düşünün. Bu benzetmeyle buluta yaklaştığınızda, BT şirketlerinin çoğunun hizmeti nasıl tanımlayacaklarını, elektrik şirketinin geleneksel yöntemi kadar bilemediklerini görüyoruz.
VMware ise sanallaştırmadan başlamanın iyi bir fikir olduğunu düşünerek yola koyuldu çünkü sanallaştırma buluta giden ilk aşamadır. BT şirketlerinin neredeyse tamamı bugün bilgisayarların iş yükünü sanallaştırmayı biliyorlar; ancak ağ oluşturma, depolama gibi veri merkezinin kalan kısmını nasıl sanallaştıracaklarını bilmiyorlar. VMware aslında bilgisayar içeriğinin tamamını, yani bütün veri merkezini sanallaştırma odağıyla çıkış yaptı. Buna biz “yazılım tanımlı veri merkezi” diyoruz. Donanımdan değil, yazılımdan yola çıkan bu veri merkezi, istenilen her donanımda çalıştırılabilen, her seferinde aynı performansı gösteren bir veri merkezidir. Hizmetleriniz bu olunca BT hizmetlerini tanımlamaya elektrik prizi gibi gerçek hizmetler açısından başlamak gerek. Böylece hizmetler olarak; sanal makine, güvenlik duvarı, BT ele alınabilir. Geliştirmelerimi hayata geçirebilmek için bir BT ortamına ihtiyacım var, bana bir ortam sağlayabilir misiniz? Sorusuna “evet” diyebiliyoruz. Böylece bulut ve yazılım tanımlı veri merkezini aynı yerde birleştirebiliyoruz. Ancak yazılım tanımlı veri merkezi şirketlerin BT teşkilatları için daha uygun. İş bulutla alakalı bir finansal avantaj olarak algılanır. Çünkü gerçekte fiziksel varlıkları yönetmiyorsunuz. “Bu iş nasıl meydana geliyor, altyapısı nedir?” diye sormanıza gerek kalmadan ilgilendiğiniz işi yapıyorsunuz. Tek ilgilenmeniz gereken bulutun işleyişi oluyor.
Bununla birlikte VMware yalnızca klonlama hizmeti sunmaz. Aynı zamanda iç işleyişinizi değiştirecek bir altyapı geliştirir. Hizmetlerle ilgili olarak personelinizi eğitme, hatta düşünme şeklinizi nasıl değiştireceğinizi size gösterir. Bütün dünya piyasaları ve dolayısıyla Türkiye piyasaları da bugün buna yönelmiş durumda: Tüm şirketler düşünme şekillerinin ve kurumsal yaklaşımlarının değişmesini istiyor, daha kararlı ve daha hızlı cevap veren bir işleyişe kavuşmak istiyor. Türkiye’deki müşterilerimizin talepleri de bu yönde. İşlerini Amazon ve Google kadar etkin ve başarılı bir biçimde yürütmek istiyorlar. Biz de onlara bu karmaşık ama etkin sistemlere kavuşma yöntemlerini keşfetmelerinde yardım ediyoruz.
Cloud dendiğinde akla gelen ilk soru güvenlik konusu oluyor. Güvenlik alanında sizin politikanız ve cloud güvenliğinden bahseder misiniz?
Güvenlik konusunda tedirginlikler hep vardı. Ancak günümüzde insanlar güvenlik ve siber tehditler hakkında daha bilgili. Amerikan piyasasına baktığınızda postalarını kaybeden çok fazla CIO göremezsiniz. Postasını kaybeden varsa sebebi siber saldırılardır. Bugün siber güvenlik tüm şirketler ve tüm CIO’lar için temel konulardan biri haline gelmiştir. Ortak bulutların güvenli olmadığı düşüncesi yaygındır. Ancak bundan daha ilginç olan şirketlerin kendi iç teşkilatlarının bu bulutlardan daha güvenli olup olmadığıdır. VMware, Amazon, Google gibi şirketlerin ortak bulut ajandalarına yaptıkları güvenlik yatırımlarını bir düşünün: Şirketlerin kendi iç operasyonlarının bizim yaptığımız yatırımlar kadar güvenli ve örgütlü olamayacağı bir gerçek. Bence herkes kendi iç teşkilatını daha güvenli hale getirmek için uğraşmalı. Biz bunu kendi ağ sanallaştırma programımız NSX ile sağlıyoruz. Bu programın en iyi kullanım alanı mikro-segmentasyondur. Her işi kendi ortamına, kendi veri merkezine, kendi güvenlik ölçeğine göre kapsüller. Dokunulabilecek hiçbir şey bırakmaz. Bu da, saldırganlar tarafından yapılan ağ üzerindeki saldırıları engeller. Bugüne kadar gerçekleşen büyük güvenlik saldırılarına bakarsanız hedef hiçbir zaman direkt vurmak olmamıştır. Hep yan yollardan hedefe ulaşılmıştır. Eğer bu saldırılardan korunabiliyorsanız güvendesiniz. Biz NSX ile bunu yapıyoruz. Bu güvenliği sağlamak için daha iyi bir yöntemdir. Yüzde 100 güvende olur musunuz? Kesinlikle hayır. Hiçbir şey yüzde 100 güvenli olamaz. Ancak kendi kurduğunuz sistemlerden çok daha fazla güvende olacaksınız. Büyük bulut işletmecilerinden daha güvende misiniz? Bu ilginç bir soru olurdu.
İşletmelerin bu alandaki güvenlik kaygılarını ortadan kaldırmak için ne gibi çalışmalar ve yatırımlar yapılmalı?
Bu konuda farkındalığın artması bizim ve şirketlere güvenlik programları satmaya çalışan herkesin işini kolaylaştırıyor. Sizin anladığınız şirketler zayıflar ve hangi yöne gitmeleri gerektiğini bilmiyorlar. Bunu bizim NSX programımızla yapmak belki de en etkin yöntem olacaktır. Diğer güvenlik araçlarına da ihtiyacınız olacak ama aslında güvenli bir oyun alanında oynuyorsunuz ve aranılan da budur.
Cloud Computing tarafında bilinirliliğin artırılması için VMware olarak yapmış olduğunuz çalışmalar ve Cloud Computing teknolojisi hakkındaki politikanız hakkında neler söylemek istersiniz?
VMware’in kendi ortak bulut sistemi var. İşlerinizi kendi özel bulutunuzda, bizim ortak bulutumuzda ya da bizim ortaklarımızın bulutlarında tamamen aynı şekilde yürütebilirsiniz. Aynı yerden tümünü kontrol edebilirsiniz. İş yoğunluğunuzu kendi özel bulutunuzdan bizim ortak bulutumuza aktarabilirsiniz. Müşterilerimizin bu alternatifleri fark etmesini sağlıyoruz. Farklı bulut ortamlarındaki tüm uygulamalara her türlü cihazdan ulaşabileceğiniz tek bir bulut düşünün. Bir bulut gündeminiz varsa, onu her yerden çalıştırabilirsiniz. Kendinize bir bulut gündemi belirleyin ve sonra ortak buluttan ya da özel buluttan olsun, bu bulut altyapısını nereden çalıştırmak istediğinize karar verin.
İş dünyasına bulutun getirdiği yenilikler nelerdir? İş dünyasına bulutun etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bulut düşünebileceğiniz en yenilikçi alandır. Müşterilerin alandaki gelişmeleri ve değişimi takip etmeleri çok zordur. Çünkü her gün bir şeyler değişiyor. Benim yine de müşterilere önerim, bir stratejileri olmasıdır. Oluşturdukları bu bulut stratejisini takip etmeliler. VMware bu alanda en iyi hizmeti ve araçları sunuyor. Ancak onlar için önemli olan araçlar, stratejiden ve teşkilatlarında yapacakları dönüşümden daha az önemlidir. VMware en iyi ve en inovatif yazılım şirketlerinden biridir. Biz müşterinin teşkilatında gitmesi gereken değişikliklere odaklanıyoruz. Bugünün iş hayatında teknolojiden de önemli olan dönüşümdür.
Software-Defined Data Center alanında VMware’in rolünü ve bu kapsamdaki yeni teknolojileri anlatır mısınız?
VMware yazılım tanımlı veri merkezi anlayışının mucitlerindendir. VMware sıradan bir şirketin bu alandaki Facebook, Google, Amazon, e-Bay gibi liderlerin sahip olduğu imrenilen BT teşkilatlarına sahip olabilmesi için gereken hizmeti sağlar. Liderler de yazılım tanımlı veri merkezini kullanıyorlar. VMware ise bu özel imkânları herkes için ulaşılabilir hale getiriyor. Bunu NSX gibi, sanal depolama platformlarımız gibi, hepsini tek pencereden yönetmeyi sağlayan yönetim araçlarımız gibi birçok platform sayesinde yapıyoruz.
Şirketlere son tavsiyeleriniz nelerdir?
Şirketlerin bazı genel aşamaları takip etmeleri gerek. Öncelikle bir bulut ve hizmet gündemine sahip olabilmek için gerekli altyapıyı oluşturmaları gerekir. Bu onlara işletme giderlerinde tasarruf sağlar. Diğer taraftan şirket, geliştirme platformlarına başvurmalıdır. Ellerinde mevcut araçlar onları hedefe götürecek mi, onu iyi analiz etmeliler. Mevcut araçlarını değiştirmeleri gerektiğini kastetmiyorum. Bu zaman alır. Ancak bugün bulut kökenli uygulamalara geçişi düşünmek zorundalar. Bulut kökenli uygulamalarla ilgili hizmet veren bir şirketimiz de var. Hepsi birlikte bir strateji oluşturacaklar. Yeni uygulamalar ve yeni altyapıların hepsi, bu kaygan zeminde şirketlerin faaliyetlerini sürdürebilmelerine odaklanıyor. Toplu taşımanın şu anda en büyük şirketi olan Uber’in bugün buralara gelebileceğini kimse tahmin edemezdi. Bugün şirketin inanılmaz yüksek bir piyasa değeri var ve kendisine ait bir tek aracı yok. Uber yazılımla iyi desteklendi ve sistem iyi kuruldu. Bu bizim bulunduğumuz zeminin ne kadar kaygan ve sürprizlerle dolu olduğunun göstergesidir. Uzun vadede bu herkes için geçerli olabilir. Bankacılık, perakendecilik ve sağlık sektörü bu gelişmelerden öncelikli olarak etkilenecekler arasında yer alıyor. Şirketler neler olacağını ve nasıl etkileneceklerini düşünmeye başlamak ve önlemlerini almak zorundalar. Bu aşamada düşünmek, durumu değerlendirmek, ölçümler yapmak ve harekete geçmek için şirketler için VMware iyi bir ortak ve yol gösterici olarak seçmelidirler.
Son Yorumlar