Dünya da internet kullanımının üst seviyelere ulaşması nedeni ile veri aktarımının da paralel olarak çoğalması sonrasında büyük miktarlara ulaşan verinin saklanması ve korunmasının önemini artırdığını görüyoruz. Bunun yanı sıra günümüzde sosyal medyanın çok yaygın bir şekilde kullanımı da veri artırımını tetikleyen bir başka faktör olarak karşımıza çıkıyor.
BT alanında internet üzerinden gerçekleşen veri aktarımının büyümesi büyük kurum ve kuruluşların sahip oldukları verileri depolama gereksinimlerini artırıyor ve bu konu fazlaca önemli hale geliyor. Elde edilmek istenen bir verinin yapısal herhangi bir engelle karşılaşmadan serbestçe elde edilebilmesi ne kadar önemli bir konuysa, o veriye ulaşmak için gerekli yatırım ve korumak da o kadar önemli. Veriye doğru ve en hızlı ulaşmanın bir diğer önemli noktası da iş sürekliliği konusudur. Şirketler için iş sürekliliği hayati önem taşımaktadır. Büyük ve küçük ölçekli olarak baktığımızda bazı firmalar verilerine ulaşmak için dakikalarla hatta saniyelerle yarışırken bazıları da biraz daha toleranslı olabiliyor. Ancak genel anlamda baktığımızda tüm şirketler için veri iş hayatının düzgün ve sağlıklı ilerlemesini sağlayan ana damar gibidir. İş sürekliliğinin temel noktalarını düşünecek olursak verilerin depolanması ve bu alanda yazılım otomasyonudur. Bugün birçok firmanın bu alanda sunmuş olduğu çözümler bulunmaktadır. Bir kuruluşun iş sürekliliğinin sekteye uğramaması ve verilen hizmetlerin kesintisiz devam etmesi adına çok önemlidir.
Kaçınılmaz ve yadsınamaz bir gerçek şirketlerin öz sermayesi olarak adlandırılabilecek derecede önem arz eden verilerinin korunması ve depolanması firmaların birinci öncelikleri arasında hatta önceliğidir. Şu gün itibariyle bu alanda birçok firmanın yapmış olduğu çalışmaları görüyoruz.
Veri depolama teknolojileri
Günümüzde depolanabileceğinden çok daha fazla veri üretilmektedir. Veri depolama sistemleri, gelişen teknoloji ile geçmişte son kullanıcının yatırımına karşı sağladığı fayda (ROI) açısından kıyaslandığında, geçmişte MB başına 5 USD
Hızla artan verileri saklamak, saklanan veriler içerisinde istenen veriye hızlı bir şekilde ulaşmak teknolojideki önemli konuların başında geliyor. Depolama alanındaki teknolojiler ve trendler şirketler tarafından yakından takip ediliyor. Peki veri depolama nedir? Bu sayımızda sizler için veri depolama ve teknolojik gelişmelerini araştırdık.
öderken günümüzde MB başına 5 sent’lere kadar düştüğü görülmektedir.
Gelecekte kutu maliyeti düşerken, üzerinde operasyonel olarak ihtiyacımız olan tüm yazılımların entegre olduğu bütünleşik veri depolama çözümleri pazarda yer alacaktır. Üretici firmalar veri depolama, veri saklama, veri koruma gibi hizmetlerde sadece donanım ile gittiklerinde firmaların ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadıklarını görebilmişlerdir. Bu sebeplerden dolayı üretici firmalar veriyi koruma, veriyi kurtarma gibi yazılımları kendi donanımlarına uyumlu hale getirerek yapıyı kurmalarına yardımcı olmaktadırlar. Bazı veri depolama veya veri yedekleme üretici firmaları bu konuda iyi olduklarını düşündükleri yazılımların firmalarını satın alarak satışlarını artırmaktadırlar.
Yazılımlar sayesinde verinin güvenliği kontrol altına alınmakta, veriye daha kısa sürede ve doğru olarak erişim imkânı sağlanmaktadır. Veri özel metotlar ile sıkıştırılarak daha büyük alanlara gereksinim duymadan yine aynı faydayı sunmaktadır. Dolayısıyla şirketler, kendilerine ayrılan alanın nasıl kullanıldığı, ne kadarının boş veya dolu olduğu, tanımlanan alan bitince ne olacağı, yeni alanın nasıl ekleneceği gibi veri depolama yönetimi sorularının cevaplarını bilerek verilerini daha etkin bir şekilde yöneterek ve veri depolama alanlarından tasarruf ederek verimliliklerini artırmaktadırlar.
Kurumlar için veri depolamanın önemi…
Veri depolama sistemi şirketler için artık kolaylıktan öte zorunluluk haline gelmiştir. Verinin büyüme hızı artık dahili sunucu disklerinde veri saklanmasını imkansız kıldığından dolayı. Güncel veri depolama sistemlerinin bile performans endişesi doğurduğu, çok büyük verilerle çalışan kurumlar bulunuyor. Kurumlar için bu hayati önem arz eden verilerin asla kaybedilmemesi, yapısının bozulmadan saklanması ve istendiği zaman hızlı erişilebilir olması gerekiyor. Bu sebepten ötürü veri depolama sistemleri kurum ve kuruluşların bilgi sistemleri altyapısının en önemli parçası konumunda göze çarpıyor. Üzerinde saklanan bilginin kaybı durumunda kurum
için telafisi mümkün olmayan bir durum ortaya çıkmaktadır. Kurumlar bu alanda yatırım yapmadan önce iyice araştırıp ihtiyaçlarını belirleyerek kendilerine uygun çözümü seçmeleri gerekmektedir. Bugün bu alanda hizmet sunan birçok firma küçük büyük tüm işletmeler için farklı iş modelleri ve alternatifler sunmaktadır. Bu alanda hizmet sunan kişilerle görüştüğümüzde verilen cevap kurum için olmazsa olmaz olarak adlandırılan bu sisteme yapılacak yatırımdan önce o kurumun /kuruluşun yapması gereken yatırım için doğru veri depolama çözümünün ne olduğuna karar verebilmek için öncelikle üretim aşamasında doğru analizlerin yapılması gerektiğini söylüyorlar. Aksi taktirde yapılması gereken bu hayati yatırım firmaya külfet ve atıl bir yatırımdan öteye geçmeyecektir. Çünkü birçok kurum ve kuruluş adına ihtiyaçları doğrultusunda alacakları hizmet kapsamında ürün ve çözümler değişiklik göstermektedir…
Depolama teknolojilerinde trendler değişiyor…
İşletmeler her yıl artan verilerini saklamak için veri depolama sistemlerine daha fazla yatırım yapmaya başladı. Ofis uygulamaları, mail, yazışmalar, muhasebe işlemleri gibi aksiyonların oluşturduğu veri kümelerinin saklanması, geçmişe dönük istenilen verinin kontrol edilmesi, bazı verilerin değişimlerinin eski veri üzerinde yapılması verinin yedeklenmesi, verinin silinmesi gibi işlemler işletmeler tarafından güvenle takip edilmesi gereken konuların başında geliyor. Bu devrede veri depolama konusu daha da büyük önem kazanıyor.
Şirketlere özel!
Her şirketin veri depolamaya bakışı da farklılık gösteriyor. Büyük çaplı şirketler, verinin saklanması için yapısına uygun büyüyebilme özeliği olan ürünler kullanıyor. Günümüzde hem büyük hem de küçük çaplı şirketlere yönelik veri depolama sistemleri bulunuyor.
Yazılım önemli…
Depolama kaynaklarının ve bu kaynakların barındırıldığı altyapının yönetilmesi de önemlidir. Kurumların depolama sistemlerini ve altyapılarını yönetecek, takip edecek ve raporlayacak yazılımlara ihtiyacı bulunuyor. Yapının sağlıklı bir şekilde çalıştığını, maksimum performans sağladığını, atıl kapasite kalmadığını düzenli bir şekilde görmek ve raporlamak gerekir.
Teknolojik yenilikler nelerdir? Tekilleştirme (De-duplication)
Fiziksel olarak diske kaydedilecek olan “1 (bir), 0 (sıfır)” verilerinin matematiksel algoritmalarla kontrol edilerek, tekrarlanan dizilerin tekrar kaydedilmesi sadece referans bilgisinin yazılarak fiziksel data alanını daha efektif kullanmayı sağlayan teknolojidir. Thin Provisioning Data alanına veri yazıldıkça kullanılan alanın artmasını sağlayan özelliği ile dikkat çeker.
Depolama sanallaştırması (Storage Virtualization)
Birden çok depolama ürünün birleştirilerek tek bir çatı altında toplanması ve yönetilmesini sağlayan sistemdir.
Yazılım Entegrasyonu (Application Integration)
Depolama ürününün içerisinde kaydedilmiş veriyi tanıması, veriyi kaydeden yazılım ile entegre olabilmesi de bir diğer önemli konudur. Bu sistem; verinin yedeklenmesi, geri dönülmesi, arşivlenmesi, kopyalanması gibi hayati önemli operasyonların ne şekilde yapılabileceğini etkiler.
Veri depolama türleri
Artan ihtiyaçlara paralel olarak veri saklama teknolojileri de gelişti. DAS (direct attached storage), NAS (network attached storage) ve SAN (storage are network) sistemleri yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
Directed Attached Storage (DAS): Verinin saklanacağı cihazın, depolama yapacak olan cihaza doğrudan bağlantısı ile meydana gelen çözümdür.
Network Attach Storage (NAS): Ağ üzerindeki cihazlar tarafından erişilebilen, gönderilen veriyi depolayan ve bu veriye erişimi sağlayan, içerisinde gömülü bir işletim sistemi bulunan ve klasik sunucu sistemlerindeki client/server ilişkisini esas alan bir sistemdir.
Storage Area Network (SAN): LAN veya WAN üzerindeki bütün depolama cihazları, SAN teknolojisi ile bütün ağ tarafından kullanılabilir durumda olur. Daha fazla depolama cihazı ağa eklenerek, ağdaki depolama yapacak birimlerin hizmetine sunulabilir.
Piyasalar soruyor:
-Ne olacak bu Avrupa Birliği’nin (AB) hali?
Hayretle öğreniyorum ki, bu soruyu cevaplamaya yönelik çok sayıda karikatür ve animasyon üretilmiş. İngilizce yayın yapan bir sitede, geçen hafta tesadüf ettiğim bir karikatür, AB nin ikilemlerine değinmiş.
Özetlemek gerekirse, şunları vurgulamış:
-Gövdesinde “yamalı bir Euro simgesi” barındıran ve ayakta durmakta zorlanan bir patates çuvalı.
-Çuvalın içinde, irili ufaklı tam 17 tane patates. Patateslerin çoğu, yaralı bereli.
-Çürüklerin bir bölümü (İtalya, İspanya, Portekiz) yan yana dizilmiş.
-Patateslerin en çürüğü Yunanistan, alt tarafta konuşlanmış. Çuvalın tepesine, en sağlam patates, yani
Almanya yerleştirilmiş.
-Patates çuvalının yanına iliştirilen Şansölye Merkel, bir hayli bunalmış görünüyor.
Şurası kesin.
Eğer, Euro Bölgesinin problemleri, çuvalın içindeki çürük patateslere indirgenebiliyorsa, yandı gülüm
keten helva! Bu çuvaldan hayır gelmez. Bilindiği gibi, bir çürük patates, tecrit edilmediği takdirde, bir çuval patatesi çürükleri iyileştiremez.
Peki şimdilerde ne yapılıyor?
Şimdiye kadar yürütülen tüm operasyonları ve Avrupa Merkez Bankasının (AMB) gerçekleştirdiği tahvil alımlarını “pisliği kokutmama çabası” olarak niteleyebiliriz.
Ne var ki..
Bundesbank (Almanya Merkez Bankası) Başkanı Jens Weidmann, tahvil alımlarında ölçünün kaçtığını, bu operasyonların belli bir eşiği geçtikten sonra bağımlılık yaptığını, sistemi yozlaştırdığını, yapısal reformları geciktirdiğini söylüyor.
Dahası..
AMB’nin tahvil alımları, bazı Alman politikacılar tarafından “kalpazanlık” olarak niteleniyor. AMB Başkanı Mario Draghi, “Avrupa’nın Kalpazanı” olmakla itham ediliyor. Mario Draghi, olağanüstü durumlarda, olağan üstü enstrümanların kullanılması gerektiğini, kendisinin bir siyasi otorite olmadığını her fırsatta dile getirerek, eleştirileri göğüslemeye çalışıyor.
Kriz ortamında, pisliği (çürük patatesleri) ortadan kaldırmak kadar, pisliğin kokutulmaması da önemlidir. Para politikasının ilan edilmeyen hedeflerinden biri de pisliği kokutmamaktır. Bu açıdan bakıldığında, AMB’nin, çürük patatesleri kokutmamak ve zaman kazanmak bakımından başarılı olduğunu söyleyebiliriz, fakat bundan sonra ne olacağı konusunda rivayet muhtelif. Vaziyet bundan ibaret.
Son Yorumlar