Yakın zamanda Lenovo Türkiye Altyapı Çözümleri Grubu’nu ziyaretinde bir araya geldiğimiz Lenovo EMEA Bölgesi Altyapı Çözümleri CTO’su Per Overgaard ile Lenovo’nun ISG stratejisini, sürdürülebilirliğe verilen önemi, gelecek teknolojilerini ve Lenovo olarak Türkiye’ye bakış açılarını konuştuk. Keyifli geçen söyleşide önemli açıklamalarda bulunan Overgaard, Türkiye’yi yenilikçi bir ülke olarak gördüklerini söyledi…
Lenovo’nun Global düzeyde ve EMEA olarak ISG stratejilerini açıklar mısınız?
Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu sunucuları, depolamayı, ağ ürünlerini, yazılımları ve hizmetleri kapsayan bir platformdur. Kendimizi bir platform sağlayıcısı olarak görüyoruz. PC olabilir, sunucu olabilir, portatif cihazlar olabilir. Sunduğumuz çözümümüzü her türlü cihaz ve veri merkezinde bir yenilikçi platform olarak düşünebilirsiniz. Aynı zamanda müşteriye özel, isteğine göre özelleştirilebilen, terzi usulü altyapı çözümü sunuyoruz. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu küresel bir oyuncu olmasının sorumluluğu ile tüm müşterilerine Intel® ile güçlendirilen Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu ürünleri ışığında küresel ölçüde altyapı sunmaya gayret gösteriyor. Bunun yanı sıra aynı zamanda kendimizi çok da yerel görüyoruz. Sanırım Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak bizim en güçlü yanımız bu. Rakiplerimizden en büyük farkımızın bu olduğunu düşünüyorum. Son derece entegre bir şekilde faaliyet gösteren bir Türk firması gibi pazarda yer alıyoruz. Kendimizi en iyi şekilde adapte ediyor, müşterilerimiz ne istiyorsa ona göre adım atıyoruz. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu’nun yerel boyutu bizim için çok çok önemli. Her ülkede aynı şekilde faaliyet göstermiyoruz. Her ülkede o ülkenin ihtiyaçlarına göre hareket ederken, Türkiye’de bunun ötesinde yerel bir firma gibi hareket ediyoruz.
Lenovo ISG için sürdürülebilir büyüme ne anlama geliyor ve neden önemli?
Aslında bu konuda hepimiz sorumluyuz. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda, ürettiğimiz her teknolojide, bireysel ya da kurumsal olarak hepimizin sürdürülebilirlik adına sorumluluğu bulunuyor. Çevre hepimizin. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak veri merkezlerinde sürdürülebilirlik için enerji sarfiyatını düşürme gayretindeyiz. İzlanda’daki bir veri merkezini soğutmanıza gerek kalmayabilir, pencereyi açmak, kapıları açmak yeterli olabilir; ancak İstanbul ya da Orta Doğu’da soğutmak çok çok önemli. Teknoloji sürekli ilerlerken IT altyapısına ihtiyaç azalmayacak, önümüzdeki dönemde çok daha fazla önemli hale gelecek. Sürdürülebilirlik açısından düşünecek olursak mutlaka öyle ürünler geliştirmeliyiz ki; mümkün olduğunca yeşile duyarlı şekilde piyasaya sürmeliyiz. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak genel IT’ye bakış açımız ve vaadimiz bu şekilde. Daha az ünite ile daha fazla iş yapmak. Sanallaşma da bu anlamda çok güzel bir örnek. Kullanımı artırmak için sanallaşma çok önemli. Benim amacım, görevim sunduğumuz platformda bunu mümkün kılabilmek. Tek bir üründen daha fazla verim alabilmek. Üretim açısından bakarsak; yakın zamanda Macaristan’da 50 milyon dolarlık bir fabrika yatırımı yaptık. Şu an Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu kalitesi ve yüksek standartlarında üretim yapan, güneş enerjisi ile çalışan fabrikalara sahibiz. Çevreye olan etkimizi minimize ediyoruz. Yeni teknolojileri üretimimizde kullanıyoruz. Güvenliği de istediğimiz ölçü ve standartlarda yönetebiliyoruz. Üretimi ne kadar fazla kişiselleştirebilirseniz, o kadar başarılı olursunuz. Her müşteriye aynı kutuyu sunmak yerine; müşterinin ihtiyaçlarına uygun üretimler yapıyor ve ürünü müşteriye spesifik sunuyoruz. Ürünlerin yeniden kullanımı da Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu için çok önemli. Kullanabilecek ürünleri tekrar kullanıyor, kullanamayacağımız ürünleri ise çok özenli şekilde yok ediyoruz. Özellikle teknolojinin bu kadar hızlı ilerlediği bu günlerde bu çok önemli bir görev ve bence büyük önem arz ediyor.
Dijital dönüşüm dünyanın tüm şirketlerinde odak haline geldi. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak dijital dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bundan iki yıl önce dijitalleşmenin bu kadar hızlı ve geniş çaplı bir şekilde yaşanacağını söyleseler kimse inanmazdı sanırım. İki yıl önce tüm çalışanlarınız evden çalışacak deseydiniz, düşünülemez bir durum olurdu sanırım. Teknoloji açısından belki çok ilerlemedik ama mantalite açısından çok ilerledik. Yenilikçi bir firmaysanız ya da startup mantaliteniz varsa bir ürünü bir çözümü alıp başka bir şey için kullanmayı planlıyor ve başarıyorsanız bence yenilikçilik budur. Yenilikçilik mevcut bir çözümü alıp onu başka bir düzeye taşımaktır. Türkiye’de e-Ticaret platformları çok önemlidir ve bu dönemde büyük önem kazandı. Burada en çok sevdiğim örnek Amazon’dur. Sonuç itibariyle hoşunuza gitsin ya da gitmesin Amazon ve bunun gibi çözümler sizleri tanıyor, teknoloji ve yapay zekadan da istifade ederek size özel çözümler üretebiliyor. Dolayısıyla bu örnekte de olduğu gibi veri transformasyonunda her şirket kendine dönüp bakmalı. Müşterime daha iyi nasıl hizmet verebilirim noktasını düşünmeli. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu’nun bir platform sağlayıcı olduğunu daha önceden de belirtmiştim. Biz bu alanda yenilikçi bir platform sunuyoruz.
Hizmet öne çıkıyor…
Dijital dönüşüm en basit olarak sizi A noktasından B noktasına en iyi nasıl gideceğinizle alakalıdır. Bir de bununla beraber müşteriye güzel çözümler sunmalısınız. Pandemi genel olarak baktığımızda dijital dönüşüm kapsamında bütün şirketlere bir fırsat sağlamış oldu. Şirketler bu noktada modellerini gözden geçiriyorlar. Tek kapı müşteri ise o kapı kapanırsa işiniz zorlaşır. Dolayısıyla fiziksel bir mağazanız varsa dijital bir platformunuz da olması gerekiyor. Dijital platformunuz varsa onu bir sonraki seviyeye taşımanız gerekiyor. Biz de burada Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak devreye giriyoruz. Bahçecilik yapmak istiyorsanız ellerinizle yapamazsınız; bir takım doğru tercih edilmiş teçhizat, alet edevat gerekir. Bir örnek paylaşmak isterim. Bundan 5 yıl önce herkes CD satın alıyordu. Ancak bugün bunun yerine herkes beğendikleri içerikleri müzik platformları üzerinden dinlemeyi tercih ediyor. Yani müzik marketten CD almak yerine, online platformlardan bu ihtiyaçlarını hizmet alarak gideriyorlar. Bu bence dijital dönüşümü anlatmak için çok güzel bir örnek. Hala aynı ürünü sunuyor olabilirsiniz ancak bunu hizmet olarak sunuyorsunuz. Intel® ile güçlendirilmiş Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu ürün grubumuzla Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak bizim için bir sonraki adım bu olacak. Teknolojimizi alıp her şeyi hizmet olarak sunacağız. Müşterilerimiz teknolojilerimizi artık böyle tüketmeyi tercih ediyor. Dolayısıyla şöyle bir konseptimiz var; platform sağlıyoruz, yazılım sağlıyoruz, donanım sağlıyoruz yani her şeyi bir paket ambalaj halinde parça parça hizmet olarak sunuyoruz.
Daha iyi bir dünya için…
Sürdürülebilirlik konusu da dijital dönüşüm anlamında çok önemli. Veri merkezindeki kullanım yüzde 26 olarak düşündüğünüzde çok uzun süre hiç kullanılmayan atıl zamanlar olabiliyor. Dolayısıyla hizmet olarak bunları sunarsak atıl zamanda, kullanmadığınız zamanda ona para ödemezsiniz. Sahip olduğunuz aracınızı düşünün. Haftanın 6 günü evinizin önünde park edilmiş haliyle duruyor. Haftanın bir günü ailenizi bir yere götürmek için kullanıyorsunuz. Aracın sahibi siz olduğunuz için sermaye değerini düşünün. 6 gün kapının önünde duran bir araç için büyük bir sermaye bağlamış durumdasınız. Bu böyle olmamalı. Daha iyi bir dünya için yeni çözümler bulmanız gerekiyor. Bir takım alanlarda, akıllı konseptler kurabiliriz ve kullandığımız kadar ödeyebiliriz. Büyüme hızınıza göre platformunuzu büyütebilir, hıza göre bir sonraki adımı atabilirsiniz. Aynı zamanda kullanılmıyorsa düşürme imkanına sahipsiniz. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak Hizmet Olarak Her Şey (Everything as a Service) platformu niteliğinde kullanıma sunduğumuz TruScale çözümü ile ihtiyacınız olana sahip olabilirsiniz.
Lenovo Türkiye’nin Global açıdan önemini paylaşır mısınız?
Bugün burada Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak SAP kullanan ilk hizmet çözümümüzü Türkiye’de lanse etmek için bulunuyoruz. Türk insanı yeni teknolojiler konusunda çok hevesli. Hizmet konseptini insanlar benimsiyor. Bütün EMEA Bölgesinde Orta Doğu, Finlandiya ve İngiltere gibi farklı farklı yerlere seyahat ediyorum. Dünyanın pek çok farklı bölgesine gidiyorum. Bence ülkeleri ayrıştıran şey düşünce süreçleri, mantaliteleri, teknolojiye ve yenilikçiliğe bakışları diye düşünüyorum. Gerçekten Türkiye bu anlamda pek çok orta Avrupa ülkesinin katbekat önünde. Türkiye’deki e-Ticaret platformları inanılmaz etkileyici. Bugün birçok toplantı yaptık. Herkes teknolojiye çok önem veriyor ve teknolojiyi nasıl kullanacaklarını biliyor. Hem ülke hem de kullanıcılar adına çok önemli işlere imza atıyorlar. Tek bir yanıt verecek olursam eğer; orta Avrupalılar olarak biz Türkiye’yi yenilikçi bir ülke olarak görüyoruz. Küresel olarak ilk anlaşmamızı Türkiye’de imzaladık. Türkiye’nin doğru yolda ilerlediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Edge çözümü öne çıkıyor…
Sunduğumuz Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu altyapı hizmet platformu müşterilerimiz için gerçekten çok önemli. Yenilikçilik fırsatı sağlıyoruz. Önceden yüzde 80 üzeri PC’de çalışırken bugün aynı oranda cep telefonunda çalışıyoruz. Artık şirketlerin hepsi cep telefonundan işlerini takip ediyor. Laptopa ihtiyaç eskisi kadar kalmadı. Bunu da böyle düşünebilirsiniz. Yeni veri merkezleri artık Edge’de olacak. Artık sunucu olmayan yerde konumlandırma yapabiliyoruz. Hesapların veriyi iyi yansıtması gerekiyor. Mesela bir örnek verebilirim; Orta Doğu’da en büyük havayolu şirketlerinden birisi ile çalışıyorum. Terminale her girdiklerinde 18 terabayt veriye ihtiyaç duyuyorlar. Fiziksel olarak 18 terebaytı tutup network üzerinden gönderemezsiniz. Her bir uçak için bu kadar veri gerekiyor. Dolayısıyla Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak bir terminale Edge Servers koyuyoruz ve veriyi yüzde 80 sıkıştırarak saklıyoruz. O şekilde networke gönderebiliyoruz. Dolayısıyla bunun ilginç tarafı yepyeni bir form faktör olması. Yenilikçiliğe açık bu platform ile buluttaki yükü de hafifletmiş oluyoruz. Bir sonraki adımda PC ve cihazlar metaverse dünyası ile bağlantılı hale gelecek. Otomotiv sektörünü düşünün. 3 yıl önce satın aldığınız arabanın yazılımları bugüne göre çok daha kötüyken bugün aldığınız arabanın yüzde 80 yazılım olmuş durumda. Bu ekosistem sayesinde gerçekleşiyor. Biz buna buluttan Edge’ye, veri merkezinden cihaza süreci diyoruz. Hepsi birbiri ile bağlantılı. Bu noktada yapay zeka ve Edge’nin ilişkisi de ilgi çekici. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak veri merkezi üzerine Intel® ile zengin bir iş birliği geçmişimiz bulunuyor. Birlikte müşterilerimize öne çıkmaları ve büyümeleri için yardım ederken, sektörde hızla artan performans, yoğunluk ve verimlilik seviyelerini yönlendiren mimariyi sunuyoruz. Lenovo Altyapı Çözümleri Grubu olarak bu konuda çok geniş bir portföye ve birçok başarı hikayesine sahip olduğumuzu söyleyebilirim.
Son Yorumlar