Frost&Sullivan’ın araştırmasına göre gelecekteki fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmak için Avrupa M2M pazarı birleşiyor. Halihazırda iletişim sektöründe bağlanabilirlik odak noktasıyken, Frost&Sullivan’ın araştırmasına göre bir sonraki kar dalgası M2M uygulamalarıyla gelecek…
Dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık gruplarından Frost&Sullivan’ın gerçekleştirdiği araştırmaya göre bilgi ve iletişimin diğer endüstrilerle yakınsaması, bağlanmış sağlık, akıllı hizmet ve akıllı ulaşım sistemleri gibi gelişmiş kavramları ileri taşırken, mobil ağ operatörleri (MNO’lar) makineler arası (M2M) ağ portfolyolarını genişletiyor. Analistler, Avrupa’nın büyüme ve rekabete güç verecek olan teknolojilerin evrimi sürecinde ön saflarda yer aldığını ifade ediyor. Buna bağlı olarak halihazırda odak noktası M2M bağlanabilirlik üzerinde bulunuyor, ancak şirketler önümüzdeki dönemde daha kârlı alan olan M2M uygulamalarına yoğunlaşacaklar.
M2M’de pazar stratejileri değişiyor…
Frost&Sullivan’ın “Avrupa Makineler Arası (M2M) Bağlanabilirliğin Görünümü – Bölüm 1” başlıklı araştırmasına göre Almanya, Fransa, Polonya, Rusya, İsveç ve İngiltere’deki M2M pazarı bağlanabilirlik ve pazar katılımcıları açısından değerlendiriliyor. Çalışma kapsamında telekomünikasyon sağlayıcılarına bir sonraki M2M dalgasını nasıl yakalayacakları konusunda stratejik tavsiyeler de sunuluyor.
Araştırma kapsamına alınan ülkelerdeki pazarın, 2011 – 2016 yılları arasında yüzde 33 oranında yıllık bileşik büyüme oranı (YBBO) yakalayacağı tahmin ediliyor. SIM bağlantısı sayısının yalnızca İngiltere’de 2016 yılında 75 milyon seviyesine ulaşarak pazarda Almanya’nın önünde birinci sıraya oturacağı da tahminler arasında bulunuyor.
Frost&Sullivan analistlerine göre son 5 yıl içerisinde Avrupa’daki M2M pazarı, pazardaki talebin belli alanlarda daha yapısal hale gelmesiyle kayda değer ölçüde değişime uğramış bulunuyor. Telekom şirketleri, temel becerilerini ve genel M2M vizyonlarını daha iyi yansıtabilmek amacıyla pazar stratejilerine ince ayar yapıyor. Gelişmeyi değerlendiren Frost&Sullivan Telekomünikasyon ve Bağlanmış Kamu Sektörü Endüstri Müdürü Saverio Romeo şu görüşü ileri sürüyor: “M2M telekom hizmet sağlayıcıları en büyük itici güçleri olan çekirdek bağlanabilirlik uzmanlıklarına güveniyordu. Mevzuatın kabul konusunda itici bir güç olduğu, Avrupa’daki bağlı arabalar için eCall ve akıllı sayaçlar gibi en yakındaki M2M uygulama alanlarından istifade etmenin yanında, M2M telekom şirketleri, iş hedefleri tarafından zorunlu kılınan M2M işlevlerine yönelik olarak da artan biçimde kendilerini konumlandırıyor.”
Yeni M2M uygulama dalgası geliyor…
Frost&Sullivan’ın araştırmasına göre bir sonraki M2M uygulama dalgasının sağlık hizmetleri, endüstriyel otomasyon ve tüketici elektroniği alanlarında meydana gelmesi bekleniyor. Güvenlik ve uzaktan gözetim, perakende ve diğer süreç otomasyon uygulamalarına yönelik sabit bir talebin var olacağı da araştırmadan çıkan sonuçlar arasında yer alıyor. Ancak bu dalganın meydana gelmesi için tüketicilerin daha fazla eğitilmesine ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Analistler, M2M telekom şirketlerinin, kullanım senaryoları oluşturmak ve kabul edilebilir bir yatırım geri dönüşü belirlemek için danışmanlık hizmetleri vermeyi sürdürmek zorunda olduklarının altını çiziyor.
Araştırmaya göre mevcut pazar, şüpheye yer bırakmayacak biçimde “akıllı topluluklar” doğrultusunda gerçekleşmekte olan değişimin itici kuvvet olduğu, güçlü bir büyüme rotasında ilerliyor. M2M teknolojileri, akıllı topluluk hizmetlerini mümkün kılan bilgi ve iletişim teknolojileri sağlayıcıları çerçevesinin bir parçasını teşkil ediyor olsa da, bu parça oldukça önemli bulunuyor ve telekom şirketleri, birçok dikey hareketi içeren, filizlenmekte olan pazardaki paylarını en iyi konuma getirmek için pazarın doğal avantajlarından faydalanmaya çalışıyorlar.
Frost&Sullivan Akıllı Hizmetler Endüstrisinde M2M ve BİT Müdürü YiruZhong, M2M’de yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendiriyor: “Akıllı topluluğun olduğu bir geleceğe doğru ilerleyen bir pazar gelişiminin ortasında, başarılı bir M2M telekom şirketi, bağlanabilirliğe ilişkin tekliflerin ötesine hızla geçebilecek şekilde kendini konumlandırmış, M2M’e ilişkin gelirlerden büyük pay alabilen, bir akıllı topluluk marketi geliştiren ve bunu da markete giden en maliyet etkin yöntemle yapan şirket olacaktır. Bunları başarabilmek için MNO’lar, yenilikçi çalışmaları teşvik etmek, M2M bağlanabilirlik ile katma değerli hizmetleri bir araya getirmek ve M2M projelerinin uygulama ve işletimini basitleştirirken, aynı zamanda çeşitlendirerek tüm hissedar ve işbirliği ortakları ekosistemini beslemelidir.”
Son Yorumlar