Daha birkaç yıl öncesine kadar online ticarette kural şuydu: Bir web sitesi yedi saniye içerisinde herhangi bir soruya cevap veremediği takdirde, ziyaretçi bir sonraki siteye geçer. Bu değer artık geçmişte kaldı.
Günümüzde artık kullanıcıların büyük çoğunluğu mobil cihazları ile internete giriyorlar ve burada yedi saniye insanlara çok uzun bir süre gibi geliyor. Bu nedenle uygulama hızlandırıcılar (Application Delivery Controller, ADCs) bilgi işlem alt yapısının merkezi bileşeni haline geldiler. “Rakipler tek bir fare tıklaması mesafesinde.” Online ticaretin ilk yıllarından kalma bu slogan önemli bir noktaya işaret etmekte. İnternet ekonomik hayatı tamamen baştan aşağı değiştirdi ve aynı zamanda da bambaşka yeni satış kanalları açtı. Ancak ölümcül bir hataya düşmemek gerek: Kullanıcının sabrını zorlamak.
iPhone durumu şiddetlendiriyor
Müşteri ve kullanıcıların bu haklı talebine bilgi işlem bölümünün yanıt vermesi gerekiyor. Mobil dünya gündelik hayat ve çalışma hayatının kapısına dayandı. Apple iPhone’un piyasaya sürülmesi ve buna paralel diğer rakip akıllı telefon ve tabletlerin ortaya çıkışı bu talebi büyük ölçüde şiddetlendirdi. İnternetin sunduğu geniş kapsamlı bilgilendirme, etkileşim ve satın alma imkânlarına şimdi artık her an ve her yerden birkaç parmak hareketi ile erişmek mümkün. Ancak yolda bir bilgiye ulaşmak isteyen, arkadaşları ile chat’leşen veya yeni bir ürün sipariş etmek isteyenlerin artık tarayıcı sayfası veya uygulamanın tepki göstermesini beklemek için yedi saniyeleri ve en önemlisi de buna hevesleri yok. Bu arka plan göz önünde bulundurulduğunda şu ana kadar mevcut şebeke alt yapıları ve şirketin bilgi işlem bölümündeki servis sağlayıcıları yetersiz kalabiliyor. Konvansiyonel switching ve routing teknolojisi ile bu yeni teknoloji ancak sınırlı ölçüde müşteri memnuniyeti sağlamaktadır. Bu nedenle özelleşmiş şebeke cihazları giderek anlam kazanmakta: Application Delivery Controller veya kısaca ADC’ler, Bu açıdan mobil uygulamalar çağında ADC’ler sadece online ticaret yapanlar için değil, aynı zamanda her tür web ve bulut hizmeti sağlayanlar ile müşteri, partner ve çalışanlarına dışarıdan içerik veya bilgi işlem kaynakları sağlayan tüm işletmeler için de zorunlu.
ADC’lerin çalışma tarzları
ADC bir donanım veya yazılım uygulaması, çok sayıda mekanizma ve algoritma kullanıyor ve bu sayede LAN, şube veya internet yoluyla ulaşılan uygulamaların tepkime hızlarını arttırmaya yarıyor. Bu durum ise sadece mobil kullanıcı değil, işletmenin tümünün işine yaramaktadır. Tüm ADC’lerin temel yöntemi yük dağılımı: ADC, server veya firewall’landan oluşan bir ağın önüne yerleştiriliyor ve gelen her yeni sorguyu en uygun sunucuya dağıtıyor. Gelen taleplerin dağılımı sadece sıraya göre değil, örneğin en düşük işlemci dağılımına göre de yapılıyor. Sadece bu küçük müdahale bile bir uygulamanın reaksiyon süresini önemli ölçüde arttırıyor ve web ve uygulama sunucularına aşırı yük binmesini önlüyor. Bu çök önemli bir adım, sunucular aşırı yüklenmeyle gelen sorguları daha yavaş işleyerek yanıt veriyorlar ve sonuçta tamamen devre dışı kalabiliyorlar. Aslında ADC çok daha fazlasını yapabiliyor. Veri akışı incelendiğinde gerek mobil trafik amaca uygun biçimde en uygun hale getirilmekte, gerekse nihai kullanıcı ve uygulamaların güvenliği de belirgin biçimde artmaktadır. Bunun güzel bir örneği kodlu veri trafiğidir. Gerek Amazon & CO.’ya verilen siparişlerde ve gerekse işletmenin internet sayfalarına uzaktan erişimlerde sadece standart web protokolü, yani HTTP ile değil, bunun üst düzey ve kodlu veri aktarımı için SSL protokolü kullanan HTTPS varyantı ile yapılmaktadır. Bu durum bir siparişin kullanıcı tarafında kodlanmasını ve sunucu tarafında ise bu kodun çözümlenmesi ve tam tersi anlamına gelir. Bu durum önemli bir bilgisayar yüklenmesi anlamına gelir ve web ve uygulama sunucularına ek işlem ve zaman yükü getirir. ADC, sunucunun bu kodlama ve kod çözme işlemini üstlenir ve gerek web sitesi ve gerekse şirket ağlarına erişimi daha da hızlandırır. Özellikle de çok sayıda kullanıcının özel bir güvenlik gerektirdiği durumlarda, ADC’ler Güvenlik Federal Dairesi’nin (BSI) üst düzey kodlama ile güvenliğe yönelik güncel önerilerini uygulamaya koymaya yardımcı olur. BSI bulut sunucuları için yüksek düzeyli güvenliğine yönelik en özel önerilerini kısa bir süre önce yayınlamıştır. Kurum, bu noktada en yeni kodlama yöntemleri ve sertifika, anahtar ve şifrelerin kullanımına işaret etmektedir. Bunun için gerekli dâhili bilgi işlem sürücüleri uygun çözümlerle en uygun biçimde desteklemektedir.
Çok yönlü hızlandırma yöntemleri
Bunlar ADC ile sağlanan çok sayıdaki iyileştirme müdahaleleri için iki örnektir. Citrix NetScaler gibi ADC’ler önemli ölçüde veri trafiği artışı sağlar, bu sayede kullanıcının işlem için bir saniyeden daha kısa bir süre beklemesi gerekir. Sonuç: Hayatlarının en uygun, hızlı ve son derece güvenli biçimde desteklendiğini gören memnun müşteri ve kullanıcılar – üstelik sadece mobil alanda değil. Bu nedenle çok sayıda bulut sunucusunun Citrix NetScaler gibi uygulama hızlandırıcısına güvenmeleri boşuna değildir. Daha küçük servis sağlayıcı ve işletmeler için elbette ADC aplikasyonu ve yazılım aplikasyonlarının küçük çeşitleri de mevcuttur. MobileStream’in yeni fonksiyonu mobil veri trafiğini daha da uyarlamaktadır. Ekstra olarak denetlenen protokol ve özellikler sayesinde mobil uygulamaların yanı sıra servis kalitesi ve güvenliğini daha da arttırmak mümkündür. Bu önlemler sayesinde kimsenin artık elinde akıllı telefonla gereksiz yere uygulamanın tepki vermesini beklemesine gerek kalmaz, ne online hizmet veren firmanın müşterisi, ne de firmanın dış hizmet elemanı
Son Yorumlar