Yüzmeyi ne zaman öğrendiğinizi hatırlıyor musunuz? Yüzmeyi öğrenirken suyun içinde miydiniz yoksa dışında mı? Sudan uzakta bir yerde oturup yüzme hakkında bir şeyler mi okudunuz? Hiç sanmıyorum. Zira yüzmeyi öğrenmeye suyun içindeyken başlar insan.
Eğitim dendiğinde biz, Novakid’de “yaparak” öğrenme yaklaşımını benimseriz. Oluşturduğumuz yoğunlaşmalı online dersler sayesinde İngilizceyi öğrenebilmek için öğrencilerin İngilizceyi kullanması gerekir. Belki kulağa garip gelebilir; ancak dile yoğunlaşmanın dil öğrenimi konusunda en etkili yöntem olduğu kanıtlanmıştır.
Yoğunlaştırmalı sınıflarımızda kullanılan AAA, TFT, Oyunlaştırma ve Tekrarlama gibi teknikler sayesinde yeni İngilizce kavramlar, öğrencilerin daha rahat anlayabileceği şekilde öğretilir. Dilerseniz şimdi bu teknikleri tanıyıp öğrencilere nasıl fayda sağladıklarını öğrenelim.
Dile yoğunlaşma ve AAA
Yoğunlaşmalı öğrenme, yüzmeyi öğrenmeye benzer. Ders, içinde yüzülen havuzdur; öğrenilen dil ise öğrencinin etrafını saran su olarak düşünülebilir. Öğretmen ise doğal bir dil öğrenim ortamında öğrencilerin “yüzmesine” yardımcı olan yüzme koçudur. Yüzme koçlarımız (yani öğretmenlerimiz) gerekli olan her noktada yardım ve destek sunar. Bu sayede yeni dil bilgisi ve kelime dağarcığı kavramlarını anlamaya çalışan öğrenciler hiçbir sorunla karşılaşmaz; ebeveynlerin ve bakım verenlerin endişelenmesine de hiç gerek kalmaz. Yoğunlaşmaya dayalı öğrenme tekniklerinin kullanılması, hiçbir şekilde tercüme yapılmadan, herhangi bir çeviri aracı veya dil desteği yardımı olmadan ana dili İngilizce olan ve akıcı İngilizce konuşan kişilerle çalışıldığı anlamına gelir. Tercüme yapmadan ve dil desteği yardımı olmadan yoğunlaşmalı öğrenim yöntemiyle öğrencilere İngilizce öğretmek için öğretmenlerimiz, AAA yaklaşımını kullanır. Örneğin:
- Açıklama: Öğretmen, öğrencilerin daha rahat anlayabilmesi için yeni kelimeleri kavramsallaştırarak açıklar.
- Alıştırma: Öğrenci, bu yeni kelimeleri (okuma, konuşma, dinleme oyun vb.) çeşitli biçimlerde kullanarak alıştırma yapar.
- Alışkanlık: Öğretmen, yeni öğrenilen kelimelerin kullanımını alışkanlık haline getirmek üzere öğrenciyi konuşmaya teşvik eder.
Öğrenci kendi dilini konuşmayan birisiyle İngilizce ders işlemekten çekiniyor ise ne yapabilirim?
Bu son derece normal bir durum. İkinci dil olarak İngilizce öğrenenler, bir noktada bu tür korkular yaşayabiliyor. Bu açıdan hem duygusal destek sunmak hem de İngilizce öğretmeniyle bağ kurmalarına yardımcı olmak amacıyla ebeveynlerin ya da bakım verenlerin ilk birkaç dersimize katılmasını öneriyoruz. Aynı yüzme kursunda kullanılan kolluklar gibi sizin sunacağınız bu destek de çocuklara güven duygusu sağlar. Öğretmenleriyle adım adım kuracakları bu bağ, kelimelerden ve öğrenilen dilden çok daha güçlüdür. Hem öğretmene hem de kendilerine güven duydukça bu bağ sayesinde daha hızlı biçimde bağımsız hale gelirler. Çok geçmeden yüzme kolluklarını takmadan yüzmeye başlarlar. Sadece kollukları çıkarmayı fazla ertelemeyin yeter!
Öğrencilerin yeni kavramları anlamasına TFT yönteminin katkısı
Öğrencilerin ders içeriğini anlayabilmesine yardımcı olmak amacıyla öğretmenler mimik, jest ve fiziksel hareketler kullanarak ders içeriğiyle etkileşimi artırır. Bu yöntem, Tüm Fiziksel Tepki (TFT) olarak da bilinir ve öğrencileri öğretmenle aynı hızda ilerlemeye teşvik eder. Konuyu öğrenip anlamalarına ve eğlenmelerine yardımı olduğu sürece öğretmenleriyle birlikte el sallayıp hareket edebilir, dans edip zıplayabilirler. Yüzme koçunun yüzme grubundaki öğrencilere kollarını çevirerek nasıl kulaç atacaklarını, bacaklarını nasıl çırpacaklarını gösterdiğini ve öğrencilerin bu hareketleri tekrar ederek yüzme öğrendiğini düşünün. TFT yöntemi işte buna benzer.
Çocuğun ilgili ve motive kalmasını sağlamak için oyunlaştırma
Oyunlar! Oyun oynamayı sevmeyen var mıdır şu dünyada? Oyunlar, İngilizce öğrenimine yönelik ilgi ve tutku yaratma açısından paha biçilmez araçlardır. Bu yüzden Novakid, öğrenim sürecinin bir parçası olarak oyunları ve oyunlaştırma yöntemini kullanır. Öğrencilere öğrenim ve alıştırma açısından ek olanaklar sunmak için hem ders içerisinde hem de oyun platformumuzda eğitim amaçlı oyunlardan faydalanırız. Derslerimizde öğrencilerin dinlemesini, okumasını ve konuşmasını gerektiren etkileşimli oyunlar ve faaliyetler aracılığıyla dil kavramlarını açıklayıp alıştırmalar yaparız. Oyun platformumuzda yer alan ve Mini-Games adını verdiğimiz küçük oyunlar, müfredatımıza uygun biçimde oluşturulmuş olup öğrencinin seviyesi, ünitesi ve işlediği ders ile bağıntılıdır. Dünyanın dört bir köşesinden farklı öğrencilerle birlikte bu oyunları oynayarak hem alıştırma yapma hem de önceki derslerde öğrenilenleri tekrar etme şansı yakalarlar. Biz bunu yüzme dersinden sonra su topu oynamaya benzetiyoruz. Öğrenciler bu sayede hem eğleniyor hem de becerilerini pekiştirmiş oluyor!
Tekrar etmek ya da etmemek… İşte bütün mesele bu.
Elbette tekrar etmek en doğrusu! Dil öğreniminde en önemli unsurlardan birisi tekrar etmektir.
Araştırmalara göre tekrar etmek ve konuşulan dile maruz kalmak, kelime dağarcığı geliştirme ve bunu sürdürme açısından temel etmenlerdir. İşte bu yüzden biz de derslerimizi yeni dil kavramlarını öğretirken öğrencilerin önceki kelimeleri tekrar etmesini sağlayacak biçimde tasarladık. Öğrenilen konuyu sıkıcı hale getirmeden tekrar ettirecek biçimde çeşitli görevler, görseller, okuyarak ve dinleyerek anlama uygulamaları ve öğretim yöntemleri kullanıyoruz.
Bunu şöyle de düşünebilirsiniz: Yüzmeye yeni başlayan bir öğrencinin kasları güçsüzdür. Aynı hareketi tekrar ederek ve defalarca aynı fiziksel faaliyete katılarak alıştırma yapması ve bu kasları geliştirmesi gerekir. Bu hareketleri ne kadar çok tekrar ederse, o kadar güçlü hale gelecek ve o kadar iyi yüzecektir. Yoğunlaşmalı sınıflarımızda da dil öğrenimi, işte bu şekilde ilerler.
Aynı yüzmeyi öğrenirken olduğu gibi öğrenciler, yeni bir dil öğrenirken de ara sıra zorluklarla karşılaşır. Özellikle de yoğunlaşmalı online sınıflarda çalışırken… Ancak öğretmenle birlikte ilerleyip yeni kavramları tekrar ederek alıştırma yaptıkça ve tüm bu süreç içerisinde eğlendikçe öğrenciler, “yaparak öğrenme” yaklaşımına da ısınmaya başlar. Kendilerini rahat hissetikçe de İngilizceleri gelişir ve kendilerine daha güvenerek konuşmaya başlarlar.
Son Yorumlar