Çalışmalar bağımsız biyometrik test laboratuvarı BixeLab tarafından 8 etnik gruba mensup 18-70 yaş aralığındaki erkek ve kadın adaylar ile gerçekleştirildi. Ortaya çıkan sonuçlar, OCR Labs Global’in canlılık tespit çözümünün yüzde 0 demografik önyargıya ve yüzde 0 hata derecesine sahip olduğunu gösteriyor…
Merkezi Londra’da bulunan ve dijital kimlik doğrulama alanında lider şirketlerden OCR Labs Global, bağımsız biyometrik test laboratuvarı BixeLab tarafından gerçekleştirilen kapsamlı önyargı testine dair değerlendirmelerinin sonuçlarını duyurdu. Çalışmanın sonuçları, OCR Labs Global’in canlılık algılama yazılımının yaş ve cinsiyet temelinde önyargısız dijital kimlik doğrulama imkanı sunduğunu gösteriyor.
Çalışma 8 etnik gruba mensup 18-70 yaş aralığındaki erkek ve kadın adaylar ile gerçekleştirildi. Ortaya çıkan sonuçlar, yüzde 0 demografik önyargı ve yüzde 0 hata derecesiyle OCR Labs Global’in canlılık tespit çözümünün doğruluğuna dikkat çekiyor.
OCR Labs Global, kimlik tespit imkanını herkes tarafından erişilebilir hale getirmeye odaklanıyor. Şirketin tamamen otomatik çözümü de bunun için derin bir sinir ağını (deep neural network) kullanıyor. OCR Labs Global bu sinir ağı ile kadınların, ana dilden farklı bir dil konuşanların daha fazla ayrışmasına ve manuel görüşmelerde oluşabilecek önyargıların artmasına yol açan, aynı zamanda kimlik doğrulamanın en büyük zorluklarından birisi olan insan kararlarına dayalı taramalardan doğabilecek sorunları ortadan kaldırıyor.
MIT’nin yaptığı araştırmalar, kadınların olumsuz bir sonuçla karşılaşma ihtimalinin en yüksek olduğu kesimler olduklarını gösteriyor. Bu yüzden kapsayıcı dijital kimlik çözümleri oluşturmak çok önemli.
Kapsayıcı dijital kimlik sistemleri toplumda yetersiz hizmet almış grupları destekliyor. Dışlamaya neden olan bariyerleri ortadan kaldırıldığında dijital kimlik sistemleri, geçmişleri ne olursa olsun mümkün olduğunca çok kişinin bankacılık veya işe alım gibi önemli ürün ve hizmetlere erişmesini sağlayabiliyor.
OCR Labs Uluslararası Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdürü Russ Cohn, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Dışlanmaya yol açan engeller kaldırıldığında dijital kimlik sistemlerinin, geçmişleri ne olursa olsun mümkün olduğunca çok sayıda insanın yaşamı iyileştiren ürün ve hizmetlere erişmesini sağlayabileceğine inanıyoruz. Daha fazla kişinin ‘yüzüyle arabasının kilidini açmak’ gibi sayısız imkana sahip olabilmek için kimlik çözümlerini kullanacağı bir geleceğe hazırlanmak için kapsayıcılığı gerçeğe dönüştürecek çalışmalara yeniden odaklanmanın zamanı geldi. Zero Bias AI™’ın yanı sıra Bloom Money, Reed Screening ve Admiral Money gibi şirketlerle olan eğitim ve stratejik iş birliklerimiz sayesinde bu geleceğin gerçek olmasına yardımcı oluyoruz.”
Cohn, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Bloom Money, teknolojimizi kullanarak Avrupa’daki yaşadığı ülkedekinden farklı bir ulusa mensup toplulukların mali durumlarını uygulamaları üzerinde sorunsuz bir şekilde yönetmelerine yardımcı olarak veri önyargısını ortadan kaldırıyor. Aynı şekilde Reed Screening de yazılımımızı kullanarak manuel görüşmelerdeki önyargıyı aktif olarak ortadan kaldırıyor ve işe alım süreçlerini çok daha hızlı, tarafsız ve güvenli hale getiriyor.
Admiral Group PLC’nin iştiraki olan Admiral Money de birden fazla dil konuşan, okuyan, yazan ve yetersiz hizmet alan grupların evinin değerini artıracak adımları atmak için ihtiyaç duyduğu kredilerine, borç konsolidasyonuna ve araba finansmanı ürünlerine erişimini kolaylaştırmak için 110 dil, 32 dizgi ve 16.000’den fazla kimlik belgesi içeren çözüm ve araştırma kataloğumuzu kullanıyor.”
Şirketlerin kimlik sistemleri geliştirirken kapsayıcılığa öncelik vermenin önemini anlamasına yardımcı olmak için OCR Labs Global, “Identity Stories: The Truths About Identity and Inclusion” raporunu da yayınlıyor. Raporda kapsayıcı dijital kimlik sistemlerinin temel zorluklarına ek olarak şirketlerin belirli sistemik önyargıları ele alması ve kapsayıcı sistemler oluşturması için kullanabileceği yönergeler bulunuyor.
Son Yorumlar