Akıllı cihazlar gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Peki bu cihazlar tahmin ettiğiniz kadar akıllı mı yoksa özel hayatınızı ve mahremiyetinizi tehlikeye mi atıyorlar? Türkiye distribütörlüğünü Lidyum Bilişim’in üstlendiği F-Secure, akıllı cihazlardan gelebilecek tehditler ve bu tehditlere karşı alınabilecek önlemler hakkında açıklamalarda bulundu.
Bir çok kişi akıllı cihazlar almaya başlıyor; akıllı televizyon, akıllı termostat, akıllı bebek telsizi gibi. Ve daha fazla insan akıllı hayatın tadını çıkarmak için bunlar gibi akıllı cihazları edindikçe evler de gittikçe akıllanmaya başlıyor.
Fakat bu “akıllı” teknolojiler evdeki bütün bilgileri onlara emanet etmek istemeyeceğinizi anlayacak kadar zeki ya da hassaslar mı? Büyük bir ihtimalle hiç bir üretici akıllı televizyonu üretirken kendi kendine şunları düşünmesini sağlamıyordur: “Muhtemelen sahibim şu anki samimi ortamı ya da kavgayı videoya çekmemi istemiyordur. Belki de onlar sevdikleri dizinin yeni bölümünü izlemeye hazır olana kadar başka bir şeyle uğraşmalıyım.”
Akıllı Cihazlar Siber Saldırganların Hedefi
Bunun gibi bir senaryo saçma gelebilir, ancak pek de öyle değil. Türkiye distribütörlüğünü Lidyum Bilişim’in üstlendiği F-Secure’ün Araştırma Bölümü Başkanı Mikko Hypponen, geçtiğimiz yıl Samsung’un doğrulamasıyla birlikte konuyla ilgili bir tweet atmış ve akıllı TV’lerin konuşmaları kaydedip yayınlayabileceğine dair bir uyarıda bulunmuştu. Bir çoğu insanların kendi evlerindeki özel alana hassas davranmaları için üretilmeyen Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarının daha da yaygınlaşması, veri toplayıp paylaşan sensör ve vericilerin sayısının da artacağı anlamına geliyor.
F-Secure Stratejik Tehdit Araştırmaları Müdürü Mika Stahlberg, “Bana göre akıllı kameralar ve diğer ev izleme gereçleri akıllı ev fikirlerini çoğu insana satabilecek potansiyel avcı uygulamalardır.” diyor ve ekliyor; “İş yerindeyken bir gözünüzün evdeki köpekte olması ya da çocukların okuldan eve geldiklerini görmek bir çok kişi için cazibeli bir fikir. Akıllı bir evin her santimetre karesi kolay ve hızlıca erişilebilen ve tüketiciye pazarlanan IoT cihazlar kullanılarak izlenilebilir.”
Diz üstü bilgisayarlara, oyun konsollarına ve akıllı TV’lere entegre edilmiş mini kameralar giderek yaygınlaşıyor. Fakat insanların bu cihazları nasıl kontrol edecekleri ya da şirketlerin cihazlar üzerinden toplanan bilgileri nasıl kullandıkları hala belirsizliğini koruyor. Amerikalı bir ailenin konuşmalarının gizlice dinlenmesine yol açmış olan akıllı bebek telsizleri, bu cihazların özel hayatın ihlaline nasıl sebep olabileceğini göstermek için mükemmel bir örnek.
Nasıl Korunabiliriz?
İnsanlar akıllı cihazları kullanma becerisine ulaştıkça mahremiyetlerini korumaları gerektiğinin de bilincinde olmalı. F-Secure Laboratuarları Stratejik Tehdit Araştırmaları ekibinden Karmino Aquino’ya göre bunun için en hızlı çözüm cihazın ayarlarını değiştirmek. Eğer bir akıllı TV’niz varsa, ayarları “kesinlikle hiç bir şeyi kaydetme” olarak değiştirmeniz yeterli olacaktır.
Fakat bu ayarı tüm cihazlara tek tek yapmak pek pratik olmamakla birlikte imkansız da sayılabilir. Bunun için F-Secure tam kapsamlı bir çözüm geliştirdi: F-Secure SENSE. SENSE evde kullanılan bütün cihazları koruma amaçlı donanım ve yazılımın eşsiz bir birleşimi. Bu cihazlara bilgisayar, akıllı telefon ve tabletler dışında internet bağlantılı bebek telsizi ve akıllı TV’ler de dahil.
SENSE’in yazılımı dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon gibi cihazlara yüklenerek bu cihazların ev dışında bile korunmalarına olanak sağlıyor. Ancak bir çok IoT cihazı, kullanıcı tarafından yüklenen uygulamaları çalıştıramıyor, burada da SENSE’in donanımı devreye giriyor. SENSE’in donanımı evde internete bağlı her türlü cihaza ulaşabiliyor ve bu cihazlara özel, güvenlikli ağ oluşturmasına izin veriyor. F-Secure Güvenlik Bulutu’ndaki yapay zeka yeteneklerini kullanarak internet trafiği içerisinde gizlenmiş tehlikeleri önceden “hisseden” SENSE, kişilerin güvenliğine ve çevrimiçi mahremiyetine zarar verecek tehlikeleri cihazlara ulaşmadan etkisiz hale getiriyor.
Bu yetenekler SENSE’in casus yazılımlar tarafından gerçekleştirilen bilgi değişikleri ve istenmeyen takip teknolojileri gibi potansiyel zararlı işlemleri de engellemesine olanak sağlıyor. Ayrıca internet işlemlerinde kullanıcıların bilmeden potansiyel zararlı web sitelerine yönlendirilmelerini de engelliyor. Bunların dışında SENSE’in yazılımı kullanıcılara ev ağlarının ve diğer cihazlarının güvenliği konusunda genel bir bakış açısı sağlayarak her şeyden haberdar olmalarını sağlıyor.
F-Secure Stratejik Tehdit Araştırmaları Müdürü Mika Stahlberg, kişisel bilgilerin ev dışına çıkmasının küçük bir rahatsızlık ya da utanç kaynağı dışında hızlı bir şekilde güvenlik sorunu olabileceğinin farkına varılması gerektiğinin zamanı geldiğini söylüyor. Mika sözlerine şöyle devam ediyor: “Bir çok internet bağlantılı cihaz, suçlular için hackleme zahmetine girecek kadar yaygın değil. Ancak bu durum daha fazla insan bunları aldıkça değişecek. Üreticiler aşamalı olarak akıllı olmayan cihazları azaltacaklar ve bu durum ev güvenliği üzerindeki etkilerin başlama zamanı olacak. Bu cihazların bir çok potansiyel zayıf noktası suçlular tarafından öğrenilecek, bu yüzden akıllı evlerde kişisel alanı korumak, insanların evlerini ve ailelerini korumak için ihtiyaç duyacakları bir şey olacak.”
F-Secure SENSE 2016 yılı sonuna doğru satışa sunulacak. F-Secure ürünlerine ulaşmak için Lidyum Bilişim ile iletişime geçebilirsiniz.
#Akıllı #AkıllıTelevizyon #Akıllıcihazlar #televizyon #fsecure
Son Yorumlar