Çocuklar için online İngilizce okulu Novakid, küçük çocukların anne ve babalarının çocuğun geleceğini planlama ile bağımsız şekilde karar verebilmesini sağlama arasındaki “sağlıklı” dengeyi nasıl kurduğunu araştırmak için Avrupa ve Orta Doğu’daki 3.500 ailenin katıldığı bir anket düzenledi.
Novakid, anne ve babalara bu konuda destek olmak için klinik psikolog Yonca Yüksel’e bir ailede, çocuğun bir taraftan bağımsız olmasına izin verirken diğer taraftan kararlarına aktif olarak etki eden sağlıklı bir ebeveyn modelinin nasıl kurulabileceğini sordu.
Dünya çapındaki anne ve babalar çocuklarının bağımsız şekilde hareket edebilmesini nasıl sağlıyor? Anne ve babalar hangi konularda çocukları yerine karar veriyor? Çocuklar için online İngilizce okulu Novakid, bu soruları yanıtlamak için Avrupa ve Orta Doğu’daki 3.500 ailenin katıldığı bir anket yaptı.
Bu çalışmada Fransa, İtalya, İspanya, Almanya, Türkiye ve Suudi Arabistan’daki farklı eğitim, gelir ve meslek seviyelerindeki, 4 ila 12 yaş arası çocuk sahibi bireyler hedef alındı.
Bu ankette, çocuklarının geleceğini planlama ile bağımsız olmalarına izin verme arasındaki dengeyi kurmaya çalışırken ailelerin karşılaştıkları güçlüklerle ilgili deneyimleri konu alındı. Novakid ayrıca arkadaş çevresini ya da yapılacak sporları seçme gibi çocukların günlük hayattaki kararlarına anne ve babaların nasıl müdahale ettiğini inceledi.
Aileler “sağlıklı” ebeveyn modelini oluşturma konusunda zorlanıyor mu?
Yapılan araştırma, çok fazla serbest bırakma ile çocukların karar ve tercihlerini kontrol etme arasında denge kurmaya çalışırken anne ve babaların zorlandığını ortaya koydu.
- Fransızlar çocuk yetiştirme konusunda en kararsız olan grup; neredeyse yarısı (%45) denge kurmanın son drece zor olduğunu düşünüyor ve onları İspanyol anne ve babalar takip ediyor (%34).
- Ayrıca İtalyanlar (%72) ve Suudi Arabistanlılar (72%) da çocukları kontrol etme ile bağımsız olmalarını sağlama arasındaki dengeyi kurmanın oldukça zor olduğunu düşünüyor.
- Ankete katılan tüm ülkeler arasından Türkiye, bu dengeyi kurma konusunda en başarılı ülke gibi görünüyor. Türk katılımcıların sadece %10’u çocuk yetiştirme konusunda dengeyi kurmanın çok zor olduğunu düşünüyor.
Anne ve babalar çocuklarının okul seçimi, ev ödevi, spor ve müzik konularındaki tercihlerine ne derece karışıyor?
Ev ödevi aktivitelerinde en bağımsız olan grup İtalyan çocuklar; İtalya’daki anne ve babaların %23’ü çocuklarının ev ödevlerini kendilerinin yaptığını söylüyor. Toplamda ise ailelerin %59’u çocuklarını ev ödevi konusunda serbest bırakıyor.
İspanyol, Fransız ve Türk anne babalar çocuklarının ev ödevi aktivitelerini daha sık denetliyor. Diğer yandan, Suudi Arabsitan’daki anne ve babaların %44’ü çocuklarını ev ödevi konusunda desteklemeyi tercih ederken daha büyük bir kısım ise kendi başına bırakıyor.
Aynı zamanda Suudi Arabsitan’daki anne ve babalar, diğer ülkelerdeki anne ve babalara kıyasla çocuğunu daha çok kontrol altında tutuyor. Okul ve müfredat dışı aktivite tercihlerinin yanı sıra, Suudi Arabistanlı anne ve babalar çocuklarının arkadaş çevresi seçimine (%44), hangi sporu yapacağına (%48) ve hatta hangi müziği dinleyeceğine (%46) büyük oranda karışıyor.
Türkiye’deki anne ve babalar çocuklarını daha fazla serbest bırakırken en çok serbest bırakanlar ise İtalyan ve Fransız aileler; çocuklarının hobi, boş zaman aktivitesi ve arkadaş çevresi tercihlerine neredeyse hiç karışmıyorlar.
Ankete katılan tüm ülkelerdeki anne ve babaların okul tercihi üzerinde yüksek kontrol sahibi olduğundan ve müfredat dışı özel ders alımı ile diğer eğitim aktiviteleri konularındaki kararları çocuklarına bırakmadıklarından bahsetmekte de fayda var. Bu konuları kontrol altında tutan anne ve babaların oranı %70’i aşarken en yüksek oran ise İspanya’da (%96).
“Sağlıklı” bir ebeveyn modeli oluşturmak için güvenli bir alan yaratın ve iletişim kurun!
25 yılı aşkın senedir farklı yaşlardan çocuklarla çalışan klinik psikolog ve terapist Yonca Yüksel, bir çocuğun “kendi kararlarını verebildiği güvenli bir alana” sahip olması gerektiğini vurguluyor.
“Anne ve babanın rolü, tercihini yapabilmesi için çocuğa güvenli seçenekler sunmaktır. Çocuğun bağımsız olmasına izin vermek, kendisini bir birey gibi hissetmesini sağlamak ve güvenli bir duygusal alan oluşturmak son derece önemlidir” şeklinde belirtiyor. “Çocuğu başarılı olduğu konularda takdir ettiğimiz gibi, çok fazla başarılı olmadığı konularda da desteklemeli ve motive etmeliyiz. Çocuk bu şekilde hata yapmaktan korkmak yerine anne ve babasına güvenmeyi öğrenir.” şeklinde ekliyor Yonca Yüksel.
Psikolog, otoriter olmadan çocukla dengeli bir iletişim kurmanın ve çocuğa çok fazla müdahil olmamanın “sağlıklı” dengeyi muhafaza etmek açısından çok önemli olduğunu belirtiyor.
“Aşırı otoriter bir yapı karşısında çocuğun kendine olan güveni kırılır ve çocuk ya içine kapanır ya da isyankar olur. Aynı zamanda, çocuğa çok fazla serbestlik tanımak ve onu tamamen yalnız bırakmak da doğru değildir. Anne ve babalar elbette çocukları için en iyisini ister ancak çocuğun hayatıyla ilgili kararları verirken onun fikrini sormalı ve ona danışılmalıdır.” şeklinde belirtiyor.
Çocuğa kendisinin ve ilgi duyduğu şeylerin değerli olduğu gösterilmelidir. Anne ve babalar çocuğun beğendiği ve ilgi duyduğu şeyi anlamayabilirler ama tercihlerine saygı göstermeli ve onu desteklemelidirler.
Türk toplumunda ‘yediğin önünde, yemediğin arkanda’ gibi kalıplaşmış bir söz vardır. Bu hiçbir eksiğin olmadığını ifade eder. Ama duygusal olarak durum öyle olmayabilir. “Örneğin, bir danışan bana gelip ‘Hocam, benim her şeyim var ama babam basket maçıma bir kez olsun gelmedi’ diyebilir. Bu tarz durumlar her ne kadar toplumumuzda ‘şımarıklık’ olarak nitelendirilse de ruh sağlığı açısından son derece önemlidir. Örneğin, Rock müzikten hoşlanmayabilirsiniz ama çocuğunuzu mutlu etmek için bir akşam onunla konsere gidebilirsiniz.” şeklinde son fikirlerini belirtiyor.
Son Yorumlar