Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Ortak altyapı şirketi için kim masaya ne koyacak? Henüz altyapı gitmemiş, yeni gidilecek bütün alanlara birlikte yatırım yapmayı hedef alan bir ortak altyapı oluşumuna her zaman evet dedik, şimdi de diyoruz. Mükerrer yatırıma karşıyız ama yeni yatırıma gidecek her türlü iş birliğine hazırız” dedi…
Türkiye’nin dijital dönüşümünün liderlerinden Türk Telekom, fiber yatırımları önceliklendirerek dijitalleşmeyi hızlandırmak, ülkeyi 5G ve yeni nesil teknolojilere hazırlamak ve internet penetrasyonunu artırmak amacıyla çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Türkiye’nin 81 ilini uçtan uca fiberle donatan Türk Telekom, altyapıdaki fiberleşme oranını 2022’in 1. çeyreğinde yüzde 92 seviyesine ulaştırırken, şimdi de İstanbul’da Tarihi Yarımada’nın fiber dönüşümünü tamamladı. Tarihi Yarımada’nın fiber dönüşümünün anlatıldığı bir etkinlikte gündeme dair soruları cevaplandıran Türk Telekom CEO’su Ümit Önal önemli açıklamalarda bulundu.
Yeni yerleşim bölgelerine, yapım aşamasında iken fiberi götürmenin işin doğasında bulunduğuna işaret eden Önal, şunları kaydetti: “Önemli olan, Yarımada gibi, geçmişi yıllara dayanan ve kazı yapmanın çok daha zor olduğu eski yerleşim bölgelerini fiberleştirmek. Biz de tam olarak bunu gerçekleştirdik. Buraya gelirken yürüdüğünüz yolların altından artık fiber geçiyor. Gururla söyleyebilirim ki, Tarihi Yarımada’nın yüzde yüzünü fiberleştirdik. Üstelik buna asırlardır İstanbul’un ticaret ve turizminin kalbi sayılan Kapalıçarşı da dahil. Türkiye’de fiber demek, Türk Telekom demek. Eski yeni, uzak yakın demeden, Türkiye’yi fiberleştirmeye tüm hızımızla devam ediyoruz.
Bu çerçevede iki temel sorumluluğumuz var. Biri Türkiye’nin ve sektörün gelişimi için, tüm hanelerimizi, tüm vatandaşlarımızı fiber ile buluşturmak, 5G ve ötesi yeni nesil teknolojileri destekleyecek güçlü altyapıyı inşa etmek. Diğeri, bu altyapı üzerinde çalışacak ve milletimizin temel ihtiyaçlarına cevap verecek üst yapı ürünlerini geliştirmek ve hizmete sunmak.
Aynı zamanda, Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren 300’ü aşkın internet servis sağlayıcısına sunduğumuz altyapı ile sektörün büyümesine hizmet ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın internet hızlarının artması ve fiberin yaygınlaştırılması ile ilgili göstermiş olduğu hedefi kendimize ödev olarak alıyoruz. Türkiye’nin fiberleşmesi noktasında son derece yüksek bir motivasyon ile çalışıyor, her geçen gün artan bir ivmeyle gerekli tüm yatırımları yapıyoruz.”
Önal, her kesimin teknolojiye erişimini sağlamak için 81 ilimizi kapsayan ve 2019 sonunda 304 bin kilometre olan fiber ağı yüzde 22,3 büyüterek 2022 ilk çeyrek sonunda 372 bin kilometreye çıkardıklarını, 2019 sonunda 21,9 milyon olan fiber hane kapsamasını, 2022 birinci çeyrek itibarıyla Türkiye’nin yüzde 92’sini kapsayacak şekilde 30,6 milyona yükselttiklerini anımsattı.
Aynı dönemde 9 milyonu aşan eve-binaya kadar (FTTH/B) fiber hane kapsamalarının ise hızla büyümeye devam ettiğine dikkati çeken Önal, “Bu rakamlar ile eve-binaya kadar fiber erişiminde Türkiye, FTTH Council’in Mayıs 2022’de yayımladığı ‘FTTH/B Market Panorama in Europe’ raporuna göre, Avrupa’nın 3’üncü büyük FTTH/B altyapısına sahip ülke konumuna yükseldi. Yine aynı rapora göre Türkiye eve-binaya kadar fiberde en hızlı büyüyen 4’üncü ülke.” bilgisini verdi.
“Şu anda fibere bağlı LTE baz istasyonu oranımız yüzde 43’lerde, bu, dünya standartlarına göre oldukça yüksek bir oran”
Fiber altyapının, aynı zamanda 5G ve ötesi mobil teknolojilerin ihtiyaç duyduğu yüksek hızı ve bant genişliğini de sağladığına işaret eden Önal, fiber altyapılarını 2000’li yıllardan beri mobil operatörlerin kullanımına açtıklarını hatırlattı.
Önal, şunları söyledi: “5G ile artacak kapasite ihtiyaçlarını gözeterek, ülkemizde mobil altyapının ve 5G’nin gelişimini desteklemek için geçtiğimiz sonbaharda fiber ürünlerimizde yüzde 67’ye varan oranlarda indirimler yaptık ve işletmecilerin kullanımına sunduk. Genişbant ve mobil iletişim hizmetlerimizin yanı sıra siber güvenlik, bulut bilişim sistemleri, veri yönetimi gibi kurumsal hizmetlerimizle büyükten küçüğe tüm işletmelerin yanında yer alıyor, dijitalleşme yolculuklarında onlara kılavuzluk ediyoruz.
Ayrıca müşterilerimize 1 Haziran itibarıyla 1.000 Mbps (1 Gbps) hız sağlamaya başlamış bulunmaktayız. Önümüzdeki dönemde birçok müşterimizin yaygın altyapımızda 100 Mbps üstü hızlara geçmesini bekliyoruz. Sadece geçen sene 1,5 milyona varan haneye 1 Gbps hız verecek kapasitede eve kadar fiber yatırımı yaptık. 5G baz istasyonlarının kurulacağı lokasyonlarda oluşacak fiber gereksinimini karşılayabilecek durumdayız. GSMA tarafından yapılan çalışmalar da fiber omurganın 5G’deki kullanım oranının 2027 yılında yüzde 42 seviyelerinde olacağını gösteriyor.
Bizim, şu anda fibere bağlı LTE baz istasyonu oranımız ise halihazırda yüzde 43’lerde. Bu, dünya standartlarına göre oldukça yüksek bir oran. Dolayısıyla, sadece bu yönden bile, 5G’ye hazır olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türk Telekom’un altyapısı, Türkiye’nin altyapısıdır. İşte bu nedenlerle Türkiye’de fiber demek Türk Telekom demektir. Fiberleşmede kat edilmesi gereken mesafenin çok büyük bir kısmını Türk Telekom tek başına almış durumda.”
“5G’ye yerli ve milli teknoloji ile geçmek önemli, teknolojide dışa bağımlılığın azaltılmasını milli görev olarak görüyoruz”
Ümit Önal, 5G’ye yerli ve milli teknoloji ile geçmenin önemli olduğunun altını çizerek, yerli teknoloji üretmeyi de teknolojide dışa bağımlılığın azaltılmasını da milli görev olarak gördüklerinden bahsetti.
Yerli 5G teknolojisini Türkiye’nin ve dünyanın hizmetine sunabilecek güçte olduklarını belirten Önal, şu değerlendirmelerde bulundu: “Tüm bu ekosistemi kurma ve geliştirme noktasında Türk mühendislerinin ve yerli teknoloji girişimlerinin ciddi çalışmaları zaten var. Yerli 5G baz istasyonun da üretilmesiyle, yerli ve milli unsurlarla, doğru zamanda 5G’ye geçerek ülkemizi bu alanda öncü yapmaya kararlıyız. Şartlar olgunlaştığında doğru bir zamanlama ile ülkemizin 5G’ye geçebilmesi için gerekli tüm hazırlıkları yapıyoruz. 4.5G ihalesinde abonelerimizin gelecek dönem ihtiyaçlarını da öngörerek abone başına en yüksek spektrumu alan işletmeci olduk.
Yıllardır yoğun yatırım yaptığımız güçlü şebekemiz ve spektrum sahipliğimiz sayesinde bugün başka ülkelerde 5G adı altında verilen hizmetin ötesinde bir hız sunuyoruz. Fiber gücümüz ile birlikte bunu 5G’ye de taşımak için hedefimize odaklanmış durumdayız. Özetle, biz, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve bakanlığımızın gösterdiği hedef doğrultusunda, merkeze değil herkese altyapı götürmeyi, ülkemizin dijital dönüşümüne var gücümüzle katkı sağlayarak bu ülkeye hizmet etmeyi sürdüreceğiz.”
“5G’de yerlilik önemli, 5G babayiğitleri olarak bir araya gelip 5G’yi üretebileceğimizi düşünüyoruz, bir kaç yıl bize yeterli”
Önal, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 5G konusunda stratejik bir yaklaşımları bulunduğunu dile getiren Önal, bu anlamda yerliliğin öneminin altını çizdi.
Önal, “5G’ye hazır olmak konusu ile 5G’yi kullanıma açma konusu arasındaki farkı ortaya koymak istiyoruz. 5G’ye bütün hızımızla hazırlanıyoruz. Türkiye’deki 5G’nin ithal bir 5G değil, yerli bir 5G yolculuğuna çıkması için de bir zamanın olduğunu gördüğümüzden, bir kümelenme ile bu ülkede faaliyet gösteren diğer operatörlerin ve bu ekosistemin içinde yer alabilecek üreticilerin de bir araya gelişiyle, 5G babayiğitleri olarak bir araya gelip 5G’yi üretebileceğimizi düşünüyoruz. Türkiye’yi ithal 5G yolculuğuna çıkarmak yerine, yerli 5G yolculuğuna çıkarmanın en anlamlı model olduğunu düşünüyoruz. Bir kaç yıl bize yeterli.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kalan fiber dönüşümün tamamlanması için bizim hesaplarımıza göre, 1,5 milyar dolarlık yatırım kafi”
Operatörlerin ortak altyapı şirketi talebinin ve bir operatör üst yöneticisinin fiberde 8-10 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç duyulacağı, bunu tek şirketin karşılamasının kolay olmayacağı sözlerinin hatırlatılması üzerine Önal, şu değerlendirmelerde bulundu: “5G’nin ana taşıyıcısı fiber. Bizim fiber noktasındaki hazırlığımızda, 5G’nin taşıyıcılığı noktasında, 5G’ye hazır olduğumuzu söyleyebilirim. Fakat 5G farklı bileşenlerden oluşuyor. Yatırımlarımız 5G hazırlığını da kendi içinde barındırıyor. Biz fiber yolunun çok önemli bir kısmını geride bıraktığımızı düşünüyoruz.
FTTH Council’in 2022 raporuna göre Türkiye’deki hanelerin yarısından fazlasında fiber altyapı mevcut. Nüfus yoğunluğuna endeksli bir açıdan baktığımızda da yüzde 92’sinin sokaklarında varız. Yani Türkiye’deki dönüştürme yolculuğumuzda, sokaktaki kutuyla bina arasında ortalama 250 metrelik bir fiber dönüşüm kaldı.
Tarihi Yarımada’yı nasıl dönüştürdüysek Türkiye’nin tüm sokaklarını da tek tek dönüştürmeye çalışıyoruz. 8-10 milyar dolar rakamı için şöyle bir yorumum olsun; daha önce 15 milyar dolar diyorlardı, şimdi ise 8-10 milyar dolar diyorlar. 1,5 milyar dolarla Türkiye’de kalan fiberleşme yatırımı yapılabilir. Arkadaşlarımız mükerrer yatırıma alışkın oldukları için her bir operatörün hiç yatırım olmasaydı diye varsayarak, 3 milyar + 3 milyar + 3 milyar olarak toplayarak bu rakamı bulmuş olabilirler, ancak bu ülkede yatırım var. Kalan fiber dönüşümün tamamlanması için bizim hesaplarımıza göre, 1,5 milyar dolarlık yatırım kafi.”
“Ortak altyapı şirketi için kim masaya ne koyacak?”
Ümit Önal, sıkça konuşulan ortak altyapı şirketi konusuna da değindi. Bu konuya ilişkin Avrupa’daki örneklere atıfta bulunan Önal, şunları söyledi: “Bizim takip ettiğimiz Avrupa müktesebatının uygulandığı ülkeler başta olmak üzere, dünyada fiber yatırımlarının tüm operatörler tarafından kullanılmasını sağlayan en yaygın modelin, yerleşik operatörün altyapısının kullandırılması şeklinde olduğunu görüyoruz. Burada da neredeyse 30 yıldır başarıyla uygulanan ve bunun bir sürü örneği olan ve ülkemizde de yasal çerçevesi BTK tarafından çizilen bir model yerine başka bir çözüm aramak bizim için anlamlı görünmüyor.
Eğer başka bir model aranacaksa zaten, bütün işletmecilerin bir araya gelerek imzaladığı altyapı kiralama protokolüne bağlı kalmak yetecektir. Ortak altyapı şirketi için kim masaya ne koyacak? Mevcut lisansları gereği, aslında devlete altyapılarını devretmesi gereken şirketler, yatırımlarını başka ticari unvanlarla iştirakleri altında yaptılar diye, bu altyapıları devire tabi olmaktan kaçırdıklarını düşünüyorlar.
Ne olacak? Devletin odağından uzak tuttukları, başka isimlerle başka ticari işletmeler altında yaptıkları yatırımları, aslında devlete normal şartlarda lisansları sonunda iade etmek durumunda oldukları altyapıları, sanki kendi altyapılarıymış gibi ortaya koyup ‘bizim de bu altyapımız var, gelin de ortak olalım’ mı diyecekler? Zaten devletin.
Biz yaptığımız tüm yatırımı imtiyaz sonunda devlete çalışır vaziyette iade etmek üzere yapıyoruz. Bunların tamamı devletin. Zaten devlete iade etmek noktasında olduğunuz bir altyapıyı başka şirketler altında yapıp, ondan sonra da ‘bizim sermayemiz bu, biz de bu altyapıyla ortak olmak istiyoruz demek’ kendi içerisinde biraz garip. Düzenleyici kurumların regülasyonları ve tespitleri buna çok izin verir gibi görünmüyor.”
“Önemli kısmı zaten fiberleştirilmiş bir Türkiye için, 250 metre mesafeye ortak altyapı şirketi kurmayı tartışmaya açıyoruz”
Önal, “Dolayısıyla mevcut durumda, önemli kısmı zaten fiberleştirilmiş bir Türkiye için, kalanına gereken 1,5 milyar dolarlık yatırım ve binalara 250 metre mesafeye kadar ulaştırılmış fiber için ortak altyapı şirketi kurmayı tartışmaya açıyoruz.” dedi.
Kendilerinin ortak altyapı şirketine hazır olduklarının altını çizen Önal, “Ne için hazırız? Türkiye’nin parasının çarçur edilmemesi için, zaten bir altyapı varken gidilmiş yere tekrar altyapı çekip de parayı sokağa atmamak için gidilebilecek bütün alanlara birlikte yatırım yapmak için bir ortak altyapı oluşumuna hazırız.
Henüz altyapı gitmemiş, yeni gidilecek bütün alanlara birlikte yatırım yapmayı hedef alan bir ortak altyapı oluşumuna her zaman evet dedik; şimdi de diyoruz. Mükerrer yatırıma karşıyız ama yeni yatırıma gidecek her türlü iş birliğine hazırız. Zaten devletin olan altyapıyı devlete, ‘Benim buyum var, ortak altyapı şirketine de ortak olayım.’ demeye karşıyız” ifadelerini kullandı.
“Kiralamanın 4 kat daha maliyetli olduğunu söylemek, birazcık gerçeklikten kopmak demek”
Ümit Önal, operatörlerin kendileri kazmak yerine Türk Telekom’dan kiraladıklarında 4 kat daha maliyetle karşılaştıkları söylemlerine de yanıt verdi.
Mobil işletmecilere faydaları olması adına kendilerinin gidip BTK’ya indirim önerdiklerine işaret eden Önal, “Yüzde 67’lik indirimi Türk Telekom olarak biz önerdik. Sağ olsun devletimiz de bu perspektifi kabul etti. Neticede çok ciddi bir indirim aldık. Bu indirimler ve bugünün maliyetleriyle baktığımızda ‘4 kat daha fazla’ demek, bana sorarsanız birazcık gerçeklikten kopmak demek.
Dolayısıyla biz böyle bir maliyet görmüyoruz. Bana sorarsanız bu beyanların amacı; ‘Ben aslında kendim kazı yapmak istiyorum, mükerrer yatırım yapmak istiyorum. Fiili durum oluşturup devlete bunları iade etmeyeceğimi de bildiğim için ya da öyle inandığım için, ne kadar fiili kazı yaparsam yanıma kar.’ diye düşünüp bunu fiiliyata geçirmek için alt zemin hazırlamak gibi geliyor bize.” değerlendirmesinde bulundu.
Son Yorumlar