Türkiye’nin dijital geleceğine liderlik etmeyi hedefleyen Vodafone, 10 yıldır faaliyet gösterdiği Türkiye pazarında en büyük üçüncü yatırımını gerçekleştirdi.
26 Ağustos’ta yapılan frekans ihalesinde yaptığı yatırımla toplam yatırımlarını 16,5 milyar TL’ye ulaştıran Vodafone, Türkiye’ye olan güvenini bir kez daha gösterdi. Vodafone, aldığı yeni frekanslarla ülkenin her köşesine en yüksek hızda, en kaliteli ve en kapsamlı hizmeti sunacak. Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt, “Türkiye’deki 10. yılımızı yeni ve büyük bir yatırımla taçlandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu ihalenin esas kazananı tüm Türkiye ve elbette tüketicimiz oldu” dedi.
28 Ağustos 2015 – Türkiye’nin Dijital Dönüşümü’ne liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan frekans ihalesinde yaptığı yatırımla Türkiye yatırımlarını 16,5 milyar TL’ye çıkardı. 800 MHz bandında 390 milyon avro ile en yüksek teklifi veren Vodafone, bu bantta en etkin ve değerli A1 blokunu alırken, 900 MHz’de B2, 1800 MHz’de C3, 2600 MHz’de ise E2 ve F2 bantlarının sahibi oldu. Vodafone, ihale sürecini ve yatırım hedeflerini Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt’ün evsahipliğinde İstanbul’da düzenlenen bir toplantıyla değerlendirdi.
“Türkiye pazarına güvenimizi bir kez daha gösterdik”
Vodafone Grubu açısından Türkiye pazarının kritik önem taşıdığını belirten Öğüt, 10 yıldır faaliyet gösterdikleri bu pazara duydukları güveni bir kez daha gösterme fırsatı buldukları için mutlu olduklarını söyledi. Öğüt şöyle devam etti: “Vodafone olarak, Türkiye’deki 10. yılımızı yeni ve büyük bir yatırımla kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Mayıs 2016’da Türkiye pazarındaki 10. yılımızı kutlayacağız. Nisan 2016 itibariyle ise abonelerimizi IMT Advanced teknolojisinde en yüksek hız, kalite ve kapsama ile buluşturacağız. Frekans ihalesi, satın alma ve 3G sonrası Türkiye pazarına yaptığımız üçüncü büyük yatırım niteliğini taşıyor. İlk günden bu yana başarılarla yazdığımız 10 yıllık tarihimizi böylesine büyük ve anlamlı bir yatırımla taçlandırmanın sevinci içindeyiz.”
“Türkiye’nin Dijital Dönüşüm’ü hızlanacak”
Frekans ihalesinin Türkiye’nin “Dijital Dönüşüm” sürecini hızlandıracağına dikkat çeken Öğüt, “Bu ihalenin yapılması önemliydi. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için Dijital Dönüşüm vizyonunun kritik önem taşıdığını ve dijitalleşmenin hayatımızın her alanında gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu ihaleyi de Dijital Dönüşüm yolunda atılmış çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Yeni frekanslar, ülkemizin Dijital Dönüşüm sürecini hızlandırarak dijitalleşmede öncü ülkeler arasında yer almamızda etkili olacak. Frekans ihalesi, hiç kuşkusuz, Türkiye’nin dijital tarihinde bir dönüm noktası oldu. Bu ihalenin esas kazananının tüm Türkiye ve elbette tüketicimiz olduğuna inanıyoruz” dedi.
“Türkiye, dijital ekonomi liginde rekabet edecek”
Günümüzde genişbant erişim teknolojilerinin yaygınlığının ve kullanım yoğunluğunun uluslararası sıralamalarda ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden biri olarak kabul edildiğini ifade eden Öğüt, “Ülke olarak, katma değerli hizmetler üreten, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma modeline sahip olmak için ‘bilginin merkezinde’ ve ‘bağlantılı’ olmamız gerekiyor. İçinde bulunduğumuz ‘internet çağında’ bağlantılı olmanın yegane yolu, genişbant teknolojilerinin yaygınlaşmasından geçiyor. Bu ihale, ülkemizde önemli bir ihtiyaç olduğuna inandığımız genişbant atılımının gerçekleşmesinde önemli rol oynayacak. Yeni frekanslar, yeni yatırımların da önünü açacak ve ek istihdam oluşturacak. Genişbant yatırımı ile Türkiye, dijital ekonomi liginde önemli rekabet fırsatı yakalayacak. Önümüzdeki süreçte genişbant teknolojileri dijitalleşmenin, dijitalleşme de ekonomik kalkınmanın ana unsuru olacak” diye konuştu.
“Veri ihtiyacı katlanarak artıyor”
Sadece Türkiye’de değil dünyada da mobil genişbandın mobil iletişim sektörünün büyümesinin arkasında itici güç haline geldiğini söyleyen Öğüt, “Türkiye’de mobil internet kullanımının artmasıyla toplam genişbant abone sayısı 42,9 milyona ulaştı. Cisco verilerine göre, Türkiye’de önümüzdeki 5 yılda mobil veri trafiğinin her yıl ortalama %71 artarak 14 katına çıkacağı tahmin ediliyor. Bu yükselen veri ihtiyacını karşılamanın tek yolu yeni frekanslar olacak. Yeni frekanslar, ülkece ihtiyaç duyduğumuz frekans kaynağını sağlayacak ve ülkemizde hızla artan veriye anında erişim ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynayacak” dedi.
“Tüketicilerimize en kaliteli hizmeti vermek için ihtiyacımız olanı aldık”
İhale gününü de değerlendiren Öğüt, şöyle konuştu: “Bu ihaleyi, karmaşık bir frekans ihalesi olarak değerlendirmek gerekiyor. Türkiye tarihinde bugüne kadar yapılmış en yüksek frekans tahsisli ihaleyi yaşadık. Gelişen teknolojiyi iyi kullanarak eldeki frekanslardan maksimum verimi almak önem taşıyor. Sektörümüzde bir ilk olan bu ihalede biz de Vodafone olarak ihtiyacımız olan frekansları rasyonel ve optimum bir fiyat/fayda oranı ile aldık. Bundan sonraki süreçte, elimizdeki bantları birleştirerek çoklu taşıyıcı ile yüksek hızlara ulaşmak suretiyle tüketicilerimize en hızlı mobil interneti sunacağız. 4.5G yetkilendirme çerçevemiz doğrultusunda hazırlıklarımıza son şeklini vererek 1 Nisan 2016 itibariyle abonelerimize en kaliteli hizmeti sunacağız. 2006 yılından bu yana Türkiye’ye satın alma bedeli, 3G lisans bedeli ve 4.5G lisans bedeli dahil olmak üzere yaklaşık 16,5 milyar TL’lik yatırım yapmış bir firma olarak, ülkemizin Dijital Dönüşüm hedeflerine ulaşması yönünde vargücümüzle çalışmaya ve yatırımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.”
“Global gücümüzle çıtayı yükselteceğiz”
Öğüt, yeni nesil genişbant teknolojilerde dünya çapında edindikleri deneyime de dikkat çekerek, “Grubumuz, 30 yıllık tecrübesiyle, 4G ve üstü teknolojilerin global olarak oluşmasına ve gelişmesine ciddi katkılar sağlıyor. Bugün 18 ülkede 4G, 5 kıtada ve 12 ülkede ise 4.5G hizmeti veriyoruz. Ayrıca, 60 ülkede 4G uluslararası dolaşım hizmeti sunuyoruz. 4G ve üstü teknolojilerin yanı sıra 5G’de de öncülüğümüzü sürdürüyoruz. Vodafone Grubu olarak, 5G’nin uluslararası standartlarının belirlenmesinde akademik çalışmaların ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinin geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz. Dolayısıyla, son derece güçlü bir deneyime sahibiz ve aldığımız frekanslarla, bu alandaki global deneyimimizi kullanarak Türkiye’nin her köşesine en kaliteli 4.5G hizmetini sunacağız. Global deneyimimizden aldığımız güçle Türkiye’de de çıtayı yükselteceğimize inanıyoruz” dedi.
“Yeni nesille uyumlu SIM kartlarımız hazır”
Mobil iletişimin yeni nesline her anlamda hazır olduklarını kaydeden Öğüt, şunları ifade etti: “Türkiye’de şu anda altyapımız en son teknolojiye sahip ve 4.5G’ye hazırız. Son 3 yılda 17 bin baz istasyonumuzu SingleRAN teknolojisiyle yeniledik, fiber altyapımızı 2,5 katına çıkardık. Dolayısıyla, çekirdek şebekemiz hazır. Diğer yandan, bu alanda dünyanın en büyük uluslararası dolaşım ağına sahibiz. 60 ülkede 4G uluslararası dolaşım hizmeti veriyoruz. Türkiye’den müşterilerimiz de Haziran 2014’ten bu yana bu hizmetten faydalanabiliyor. Abonelerine yurtdışında SIM kart değiştirmeden 4G hizmeti sunan tek operatörüz. Dolayısıyla, SIM kartlarımız da hazır. Aynı şekilde, cihazlarımız da hazır; 3G ve 4G’de olduğu gibi 4.5G teknolojisinde de herkese en uygun cihazların en cazip avantaj ve tekliflerle sunulmasının öncüsü olacağız.”
“Ses ve veri tek ortamda taşınacak”
Mobil iletişimde yeni bir çağın başlangıcına tanıklık edileceğini belirten Öğüt, önümüzdeki dönemde ses ve verinin aynı anda aynı şebekede taşınacağını, 4.5G ile hayatımıza 2G ve 3G’ye kıyasla daha yüksek aktarım hızları, daha fazla kapasite ve daha çok kalite gireceğini söyledi. Öğüt, şunları kaydetti: “BTK Başkanımız Fatih Sayan’ın da belirttiği gibi, oluşacak model ile tek şeritli yol 4 şeritli bir otoban haline gelecek. Özellikle yüksek veri hızları ve düşük gecikme süreleri sayesinde bilgiye erişimimiz hızlanacak. Bu teknolojiyle 3G’nin en az 10 katı hızlara ulaşacağız. Şu anda 100 milisaniye civarında olan gecikme süresi 4.5G teknolojisiyle yaklaşık 10 milisaniyeye düşecek. 4.5G teknolojisi ayrıca, daha güvenilir bir altyapı sunacak ve spektrum genişliği de daha fazla olacak” dedi.
“5G’ye geçiş kolaylaşacak”
Yeni frekanslarla birlikte 5G’nin de önünün açılacağına dikkat çeken Öğüt, “5G teknolojisiyle birlikte, gecikme süreleri ciddi biçimde kısaltılarak yeni nesil makinelerarası iletişim uygulamaları hayata geçirilebilecek. Geleceğin dijital dünyasında tek dokunuşla bilgiye ulaşabileceğiz. Mesafeler önemini yitirecek. Teknoloji insanlara umut verecek. Hayat her zaman her yerde çok hızlı ve kesintisiz akacak. Tüm dünyada 5G standartlarının oluşmasına öncülük eden bir operatör olarak, bu alandaki deneyimimizi Türkiye’ye taşıyacak olmanın heyecanını yaşıyoruz.”
“Ulusal genişbant politikasına öncelik verilmeli”
Türkiye’nin bu ihaleyle önemli bir eşik atladığını vurgulayan Öğüt, “Ülkemiz, gelecek hedeflerine bir adım daha yaklaştı. İhale sonuçlarının zaman kaybedilmeden ihale komisyonu ve Danıştay tarafından onaylanması, yatırımlarımızı bir an önce hayata geçirebilmemiz açısından önem taşıyor. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için özellikle regülasyon alanında atılması gereken diğer adımların da hızla hayata geçirilmesi, regülasyonların sürdürülebilir rekabet ve tüketici faydası ekseninde yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bundan sonraki önceliğimiz, ‘Ulusal Genişbant Politikası’ olmalı. Ulusal bir politika çerçevesinde devletimizin öncülüğünde ve rehberliğinde uygun teşvik politikaları kullanılarak Türkiye’deki fiber ayak izinin artırılması gerekiyor. Fiberin varlığı, sektörümüzü büyütecek, yatırımların önünü açacak, başka sektörlerin ve dolayısıyla ekonominin büyümesi için kaldıraç olacak” dedi.
Son Yorumlar