Bağlılığımızı ona borçluyuz: Network Dünyası ve Wi-Fi 6E
Yaşamın her alanında vazgeçilmez hale gelen, iletişim, eğlence, yaşam, iş, eğitim vb. daha birçok örneklendirilebilecek alanda yaşamın vazgeçilmezlerinin başında gelen internet bağlantılarından birisi ve hemen hemen en güvenilir bağlantıyı Wi-Fi(Wireless Fidelity) teknolojisi olarak açıklamak yanlış olmasa gerek. Wi-Fi adı verilen bu ağ sayesinde saniyeler içerisinde cihazlar birbirine bağlanarak kullanıcısının hizmetine sunulmaktadır…
Kişi ya da kurum fark etmeksizin ihtiyaç duyulduğu an mekandan bağımsız her yerden telefon, tablet, yazıcı, kurumsal ya da kişisel bilgisayarların herhangi bir karışık süreç yaşanmadan anında birbirine ve internete bağlanabilmesini sağlayan bu Wi-Fi teknolojisini ve yıllar içerisinde değişimini inceleyelim. Tanıtıldığı ilk güne göre bugün daha ulaşılabilir bir teknoloji haline gelen Wi-Fi 6E’yi ve önceki nesillerin farklılıklarını değerlendirelim…
Wi-Fi Nedir?
Wi-Fi’yi lügat anlamı ile yazacak olursak İngilizce’de ‘Wireless Fidelity’, Türkçe’de ise; ‘Kablosuz Bağlantı Alanı’ olarak çevirebiliriz. Günümüz teknoloji şartlarında kişisel bağlantı cihazları, bilgisayarlar, oyun konsolları, akıllı saatler, giyilebilir teknolojiler, life stile teknoloji cihazları, kurumsal teknolojiler, akıllı telefonlar gibi birçok cihazın kablosuz birbiri ile iletişime geçmesini, bir radyo frekansı bağlantısı ile iletişim kurmasını sağlayan teknolojinin adıdır Wi-Fi.
Günümüzün en gelişmiş kablosuz iletişim teknolojilerinden olan Wi-Fi, merkezi bir cihaz sayesinde birden fazla cihazın internete bağlanmasını sağlıyor. Bunun için radyo frekanslarını kullanan teknoloji, cihazlardaki alıcılar ve harici vericiler güçlendikçe daha iyi hizmet sunuyor.
“Wi-Fi” terimi, kar amacı gütmeyen Wi-Fi Alliance tarafından oluşturulmuştur ve IEEE 802.11 ağ standardını temel alan bir grup kablosuz ağ protokolünü ifade ediyor. Wi-Fi 90’ların sonlarından beri var; ancak son on yılda çok ciddi bir gelişim kaydettiğini söyleyebiliriz.
Aslında Wi-Fi cihazların kablosuz bağlantı ağı üzerinden birbiri ile gösterdikleri uyumluluk ve IEEE(Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü) Komitesi’nin IEEE 802.11a, IEEE 802.11b, IEEE 802.11g, IEEE 802.11n(Wi-Fi 4), IEEE 802.11ac(Wi-Fi 5) ve IEEE 802.11ax(Wi-Fi 6) standartlarına göre belirlenmektedir. Her nesil arasındaki farkların daha görünür hale gelmesi için Wi-Fi ittifakı daha basit bir sayısal son ek için 802.xx atamasından vazgeçerek geleneksel bir adlandırma kuralı kabul etmiştir. Daha basit etiket gösterimi hangi nesil teknolojinin kullanıldığını öğrenmeyi ve bu sürümü destekleyen uyumlu cihazları belirlemeyi kolaylaştırmaktadır.
Kablosuz ağ bağlantı noktaları aslında bildiğimiz router modemlerle aynı şekilde çalışırlar ve küçük radyo dalgaları üreten sistemlerdir. Ayrıca, Kablosuz ağ sistemleri radyo frekansları ile çalışmaktadırlar. Radyo dalgaları ile haberleşme üç çeşit olabilmektedir. Bunlar alıcı(receiver), verici(transmitter) ve alıcı-verici(trans-receiver) olarak adlandırılırlar.
Kablosuz erişim noktaları ile yerel alan ağlarına bağlanabilen cihazların bağlantısı, kablosuz erişim noktaları ve cihazların ortak desteklediği, IEEE 802.11 protokolüne bağlı olarak 2.4 GHz veya 5 GHz radyo frekansı ile gerçekleştirilmektedir. Frekans yükseldikçe veri transferi hızı artar ancak sinyal kapsama alanı daralır. Veriler, CSMA/CA (Carrier sense multiple Access with collision avoidance) protokolüne uygun gönderilip alınır ve böylece veri iletimi sırasında hata oluşumu çözümlenmektedir.
Wi-Fi teknolojisini ev ve ofislerdeki özel kullanım alanlarının yanı sıra kamuya ait alanlarda da ücretsiz olarak veya ticari kıstaslar içerisinde sağlanmaktadır.
Nesiller Arası Fark…
Wi-Fi teknolojisinde her bir standart yeni bir nesil teknoloji anlamını taşımaktadır. En son 2019 yılı ile hayatımıza giren Wi-Fi 6 nesil teknolojini ardından günümüzde Wi-Fi 6E’de daha geniş bir bant genişliği ile hayatımıza girmiş bulunuyor.
Bugün şirketler rekabet ortamında müşterilerine daha iyi hizmet kalitesi sunabilmek adına daha güvenilir, beklentileri karşılayan ve bağlantılarını çok daha sağlam bir altyapıya teslim etmek istemektedirler. Hem iş ortamında çalışanlarına hem de hizmet alanında mağazalarında çözüm sunan işletmelerin, günümüz şartlarında daha iyi iş yapabilmek hem de ziyaretçilerine daha mükemmel bir deneyim sunabilmek adına, teknolojisiyle hem güvenlik hem de kapasite olarak en gelişmiş özelliklerle donatılan Wi-Fi teknolojisi yatırımlarını yeniden düşünmeliler.
Hızın Önemi Öne Çıkıyor
Öncelikle Wi-Fi 6’yı inceleyecek olursak bir önceki nesillere nazaran önemli yükseltmelerin kullanıcının hizmetine sunulduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu fark normal düzeyde sayılabilecek ortalama bir kullanıcı bazında çok da bariz hissedilmeyebilir. Bunu daha çok kablosuz yönlendiriciler veya kablosuz ağ oluşturma biçimini kökten değiştirmek yerine; bir araya geldiklerinde büyük bir gelişim sunan çok sayıda iyileştirmeden oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu noktada karşımıza çıkan ilk büyük değişimin bir önceki neslin sunduğu hızlara karşın, Wi-Fi 6’nın daha yüksek bağlantı hızlarına imkan tanıması olarak açıklayabiliriz.
Daha Yüksek Hız Bize Neler Sağlamaktadır
Sunulan daha hızlı Wi-Fi hizmeti, bir önceki nesile göre artan bant genişliği sebebiyle kullanıcısına sağladığı daha iyi yükleme ve indirme hızları olarak yani daha fazla verim olarak söylenebilir. Günümüz teknolojilerinin gelişimi ile içerik üreticileri ya da kişisel dosyaların daha kaliteli videolardan, çevrimiçi oyun noktasında hızlı akışın ve yüksek veri taleplerinin ötesinde dosya boyutlarının artması kullandığımız teknolojide hızın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir.
Neslinin En İyisi Wi-Fi 6E
Bağlantı noktasında bahsettiğimiz nesiller arası geçişin çok daha ötesini Wi-Fi 6E ile görüyoruz. Aralarında sadece bir harf farkı olarak görünen görüntünün çok daha ötesinde bir teknolojiden bahsetmemiz gerekiyor. Wi-Fi’nin önceki nesilleri az sayıda kanalı paylaşırken yeni 6E ile tıkanıklığın yok olduğu bir çalışma ortamını anlatabiliriz. Wi-Fi 6E ile gelen özellikler kullanıcısı mutlu edecek boyutlarda…
Yeni nesili anlatırken Wi-Fi 6E’nin özel olarak anlatılması gerekir. Wi-Fi evriminin son adımı olan 6E kullanıcının bağlantı performansını üst seviyeye çıkartıyor. Bilindiği gibi bu teknolojideki kablosuz sinyaller, kanunların ve regülasyonları müsaade ettiği belli lisanssız spektrum aralıklarında iletilmektedir. Bugüne kadar bildiğimiz bant aralıkları 2.4 Ghz ve 5 GHz iken, artık yeni 6E teknolojisi ile hayatımıza 6 GHz bandının girdiğini söylemeliyiz. Ancak yeni bandı eski cihazlar değil, tamamen Wi-Fi 6E bağlantıları tarafından kullanılabileceğini söylemeliyiz. Wi-Fi 6 sinyallerini iletmek için kullanılabilen mevcut frekansların genişletilmesi Wi-Fi 6E’yi doğurmuştur. Wi-Fi kullanımı için 6 GHz spektrumunun ilk olarak 2020 yılında ABD’deki düzenleyicilerin onayladığını belirtelim. Bu da arkasından Wi-Fi 6E cihazlarının ortaya çıkışını ve kullanımını bize kazandırmıştır.
Son İki Teknolojinin Kapışması…
Kullanıcıların cihaz yatırımı yapmadan önce dikkat etmesi gereken noktalar önemli. Bu noktada Wi-Fi 6 ve Wi-Fi 6E kablosuz bağlantı teknolojilerinin aralarındaki temel farklılıkları bilmek bu alanda yapılacak yatırımın doğru olmasını sağlayacaktır. Wi-Fi 6E ile gelen en önemli yeniliklerin başında sanırım çoklu kanal yapısı gelmektedir. Eski teknolojilerde yani Wi-Fi 4.’cü nesil, 5.’inci nesil ve 6.nesil cihazlar yalnızca iki adet 160 MHz kanal kullandırırken, bu sayı Wi-Fi 6E cihazları yedi adete kadar ek 160 MHz kanala sahip 6E spektrumu sunmaktadır. Aslında bu gelişme de kullanıcısına sahip olduğu hız değerlerinin daha kolayca deneyimlenme avantajı sağlamaktadır. Buradan da anlaşıldığı üzere, önceki nesil cihazlar Wi-Fi 6E tarafından kullanılan 6 GHz spektrumunun avantajlarını kullanamayacaklardır. Ters açıdan baktığımızda önceki nesiller bir üste çıkamadıkları gibi son nesil olan Wi-Fi 6E cihazlar gerektiğinde eski yani 2.4 ve 5 GHz bantlarında eski nesil ağlara bağlanabilmektedirler.
Verimlilik Öne Çıkıyor…
Diğer yandan Wi-Fi 6E’nin sunduğu en önemli farklardan birisi de yönetilen ağlarda yüksek hız sunmasıdır. Ayrıca 6E nesil bir cihazın yüksek çözünürlüklü video içeriklerinde, görüntülü yapılan video konferanslarda ve canlı oynanan gerçek zamanlı oyunlarda da kullanıcısına akıcılık yaşatmasını da söylemeliyiz. Diğer yandan önceki nesillerin kullandığı spektruma kıyasla çok fazla kanal yapısına sahip 6E cihazların kullandığı 6 GHz bandığın diğer nesil cihazlar kullanamadığı için kullanıcısına daha güvenli bir bağlantı ve verimli iş/eğlence imkanı da sunmaktadır.
İki kablosuz bağlantının bir diğer farkı cihazlarla uyumluluğu olarak söylenebilir. Wi-Fi 6 teknolojisini kullanan ürünler eski versiyonlar üzerinden çalışırken, yeni nesil 6E ise sadece yeni cihazları destekliyor. Kullanıcılar frekans noktasında 6 GHz tercih edeceklerse mutlaka Wi-Fi 6E teknolojisini destekleyen bir cihaz yatırımı yapmalılar.
Bir diğer önemli noktanın da teknolojilerin gelişimi ile birlikte cihazlardaki batarya sürelerindeki verimlilik olarak gösterilebilir. 6.’ncı nesil öncesinde kullanıcılar bu kapsamda oldukça keyifsizlerken, yeni nesil yani hem 6 hem de 6E batarya konusunda tüketiciyi mutlu edecek noktada.
Her yeni teknoloji önce ulaşılabilirlik noktasında özelken, zamanla herkesin ulaşabilecekleri seviyeye geldiğinde internet kullanımının oldukça keyifli ve kolaylaşacağını söyleyebiliriz. Tanıtıldığı dönemde çok fazla cihaz seçeneği bulunmazken bugün birçok teknoloji markasının bu alanda çözüm ve ürünler sunduğunu gözlemliyoruz. Sonuç olarak Wi-Fi 6E kullanıcısına hem hız, hem verimlilik, hem düşük gecikme, hem daha fazla internet keyfi hem de daha fazla spektrum sağlamaktadır…
Ağ teknolojilerinin önde gelen platformu Wi-Fi çözümlerinin en yenisi olan Wi-Fi 6E’yi Aruba Ülke Müdürü Ersin Uyar ve Aruba Ülke Teknik Müdürü Oğuzhan Eren ile konuştuk. Ersin Bey müşteri odaklı yaklaşımları ve sektörde fark yaratan çözümleri ile Aruba’nın kurumlara avantaj sağladığını belirtirken, Oğuzhan Bey Wi-Fi 6E teknolojisinin detaylarını okurlarımız için anlattı…
Son Yorumlar